"Yaşamına sahip çık"

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Küresel Isınma Kurultayı'nı ikinci kez düzenliyor.

"Yaşamına sahip çık"

Gazeteciler Cemiyeti Cağaloğlu merkezi Burhan Felek Konferans Salonu’nda, 09.00-17.00 saatleri arasında tam gün gerçekleştirilecek olan Kurultay’a Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Hilmi Güler katılıyor.


"Yaşamına sahip çık" sloganıyla düzenlenen kurultayda "Küresel ısınma ve medya", "Küresel ısınma ve ekonomi" konuları ele alınacak.

Geçen sene ilki düzenlenen kurultayda şu sonuç bildirgesi yayınlanmıştı:

*İklim değişiminin olduğunu kabullenmek bile sorunun çözülmesi yönünde önemli bir adımdır.

*Geçmiş yüzyıllarda yaşanan buzul çağı, şiddetli kuraklıklar gibi dönemler doğal yollarla iklimin değişmesine neden olmuştur. Günümüzde ise küresel ısınma ve iklim değişimi olarak adlandırdığımız olgu insan aktiviteleri sonucunda oluşmaktadır.

*En önemli sera gazı olan karbondioksit (CO2) sanayi devriminden önce atmosferde milyonda 280 birim civarında bulunurken, 2008 yılında milyonda 385 birime ulaşmıştır.

*Dünya genelinde sera gazlarının artışından % 65 oranında enerji sektörü, % 17 Ormansızlaşma, % 14 Tarım, % 1 Endüstriyel Flor gazları, % 3 Atıklar
sorumludur.

*Sera gazlarının artmasına bağlı olarak sıcaklıklar 100 yılda yaklaşık olarak 0,74 Co artmıştır. Önümüzdeki 100 yıl içinde de dünyanın ortalama sıcaklığının 1,4-5,8 Co artabileceği tahminleri yapılmaktadır.

*Küresel ısınma sonucunda dünyamızı nelerin beklediğini tahmin etmek oldukça güçtür.

*Küresel ısınma ve iklim değişimi sonucunda genel olarak oluşabilecek sorunlar, kuraklık, sellerde artış, tarımsal üretimde azalma, tarım ve ormancılık açısından zararlı böceklerde artış, orman yangınlarında artış, sulak alanların yok olması, biyolojik çeşitlilikte azalma, kıtlık-kuraklık ve sıcak hava dalgaları sebebiyle ölümler, turizm gelirlerinde azalma olarak sıralanabilir.

*Küresel ısınma ve iklim değişiminin azaltılması veya önlenmesi için birey, şirket, ülke ve dünya ölçeğinde yapılabilecekler mevcuttur.

*Ülke düzeyinde ise küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin kabul edilmesi ve emisyonların azaltılması gerekmektedir. Ne yazık ki ülkemizin bu konuda sınıfta kaldığı açıktır. Henüz Kyoto Protokolü imzalanmamıştır.

* Şirketler üretimleri sırasında oluşan karbon emisyonlarını azaltmalı, enerjiyi daha verimli kullanma konusunda teknolojiler geliştirmelidir.

*Birey ölçeğinde yapılabileceklerin en başında kamuoyu baskısı oluşturmak gelmektedir. Siyasi partilerin küresel ısınma konusundaki politikalarını sorgulamak, alışveriş tercihlerinde yerli malı kullanmak, daha az enerji tüketen, karbon emisyonu az olan ürünleri almak kamuoyu baskısı oluşturma için başlıca araçlardır. Ayrıca evlerin yalıtılması, iklimin uygun olduğu yerlerde güneş panellerinin kullanılması, ulaşımda bisiklet ya da toplu ulaşımın, hibrid araçların tercih edilmesi, su tüketiminin azaltılması sayılabilecek diğer bazı kişisel önlemlerdir.

*Medyaya halkın bilinçlendirilmesi konusunda önemli görevler düşmektedir. Küresel ısınma ve iklim değişiminin nedenleri, alınabilecek önlemler gibi konularda yapılacak yayınlar ile konunun önemine dikkat çekilerek en azından kişisel ölçekte emisyonların azaltılması, enerjinin verimli kullanılması vb sağlanabilir. Bu nedenle gazetelerde uzman gazetecilik teşvik edilmelidir.


Sayfa Yükleniyor...