Yıldırım: Sosyal medyayı kısıtlayıcı çalışma yok

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 'sosyal medyaya düzenleme' tartışmalarıyla ilgili soruya, ''Siber suçlarla mücadele çalışması var. Sosyal medyayı kısıtlayıcı bir çalışma yok. Sokakta nasıl bir insan öldürmenin cezası varsa, sosyal medyada da işlenen suçun cezası vardır'' yanıtını verdi.

Yıldırım: Sosyal medyayı kısıtlayıcı çalışma yok

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, katıldığı program sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yıldırım, "sosyal medyaya düzenleme" tartışmalarıyla ilgili soruya, siber güvenlik alanında çalışma olduğunu belirterek, "Sosyal medya, paylaşım sitelerine yönelik hassaten bir çalışma mevcut değil'' yanıtını verdi.

Bakan Yıldırım, şunları kaydetti:

''Bahsedilen çalışma siber güvenlik çalışmasıdır. Geçtiğimiz Kasım ayında Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturulan Siber Güvenlik Kurulu'nun belirlediği yol haritası kapsamında yapılan çalışmalar bir kaç gün içinde Cumhurbaşkanımızın onayından çıkacak.

20 Haziran itibariyle Siber Güvenlik Kurulu'nun ikinci toplantısını yapacağız. Bütün sanal alemle ilgili konular siber güvenlik konusudur. Bunlar, ülkemizin iletişim altyapısına vaki olacak her türlü saldırılar, bu altyapıda mevcut olan bilgiler, kişisel bilgiler, insanların özellerine ait bilgiler, devletin kritik altyapısında bulunan bilgiler, emniyetin bilgileri, tapunun bilgileri, aklınıza gelen tüm bilgiler emniyet altında olmalı.

Bunlara yapılabilecek her türlü saldırıyı önceden öngörmek ve tedbir almak ve daha sonra eğer saldırı gerçekleşmiş ise de bunun sorumlularını bulup ortaya çıkarmak ve cezalandırmak diye özetlenebilir. Yaptığımız çalışma budur. Sosyal medyadır, paylaşım siteleridir bunlara yönelik bir çalışma hassaten mevcut değildir.

Sosyal medyanın özgürlük alanı olarak alabildiğince faaliyet göstermesine hiçbir şekilde karşı çıkmak engellemek doğru bir şey değildir. Ama ne gerçek hayatta ne de sanal dünyada insanları mağdur edecek faaliyetleri yapma serbestisi de olamaz.

'SUÇ HER YERDE SUÇTUR'
Nasıl sokakta insan öldürmenin bir cezası varsa sosyal medyada da insanı ölüme teşvik ederseniz, intihara, kumara teşvik ederseniz, izni olmadan insanların bilgilerine erişirseniz, onu da kamuoyu ile paylaşırsanız, o insanın mağduriyetine sebep olursanız bunun da bir cezası var.

Bu suçun internetten ya da sosyal medyadan işlenmesi onu masum göstermez, dolayısıyla suç her yerde suçtur. Cezasız kalırsa kamu düzeni devam etmez, kargaşa hakim olur.

'BÜYÜK HAKSIZLIK'
İşi dönüp dolaştırıp 'sosyal medyaya yasak geliyor' noktasına getirmek çok büyük haksızlıktır, böyle bir şey yok. Ama gerçek alemde de sanal alemde de suçları önlemek, suçlarla mücadele etmek demokratik hukuk devleti olan her ülkenin yapması gereken şeydir.

Yapılmak istenen de budur. Özgürlüklere sonuna kadar evet, ama başkalarının özgürlüğünü dünyasını karartmaya asla ve asla izin vermemeliyiz. Özel hayata müdahaleye izin vermememiz lazım.

'BAZI KONULAR YENİ YASALARDA TANIMLANMAMIŞ OLABİLİR'
Mevcut yasalarda bunlar zaten var. Ancak sanal alem bizim hayatımıza yeni yeni girmeye başladığı için, bazı konular mevcut yasalarda tanımlanamamış olabilir. Yapılması gereken, uygulama açısından yanlış noktalara gitmemek için bu yasalara sanal alemle ilgili bölümleri de güncellemek gerekir.

'ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞART'
Siber suçlarla mücadele etmek bir ülkenin tek başına başaracağ bir iş değildir. Burada uluslararası iş birliği şarttır. O yüzden biz geçen yıl Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesine taraf olduk. 48 ülke buna taraf, yani 48 ülkeyle adli yardımlaşma anlaşması yaptık. 7 gün 24 saat her ülke bu işlerle birbiriyle muhatap olup ona göre tedbir alınacak.

'KAMPANYA BAŞLATMAMIZ LAZIM'
Sosyal paylaşım alanını da, interneti de temiz kullanmak için bir kampanya başlatmamız lazım. Öncülüğü de sivil toplum örgütleri, eğitim kurumları, üniversiteler yapmalı. Toplumda ağırlığı olan herkes bu kampanyanın içinde yer almalı. Ülke gelişen bu mecranın etik değerlerini de toplumsal düzeyde yazılı olmayan bir anlayışa göre oluşturmalıdır.

'SUÇ SABİTSE SOKAKTA VEYA İNTERNETTE FARK ETMEZ'
Hiç kimsenin suç işleme hürriyeti yoktur. İster sanal alemde isterse gerçekte. Suç işlendiği sabitse bunun sosyal medya üzerinden ya da sokakta işlenmesi arasında fark yoktur.

DİĞER PROJELERE VERİLECEK İSİMLER
Hacı Bektaş da bizim, Hacı Bayram Veli de bizim, Pir Sultan Abdal da bizim, Mevlana da bizim, Yavuz Sultan Selim de bizim, Fatih Sultan Mehmet de bizim, Yıldırım Bayezid de bizim, Yunus Emre de bizim, Karacaoğlan da bizim.

Bunlar bizim kültürümüzdür, değerimizdir, tarihimizdir. Bunlar arasında ayrım yapmak, bu ülkeye yapılacak bir iyilik değildir. Dolayısıyla mümkümdür bu isimler diğer projelerde değerlendirilebilecektir.

HARDARPAŞA GARI
29 Ekim'de Marmaray'ı İstanbulluların hizmetine veriyoruz. Ancak Söğütlüçeşme'den Gebze'ye, Kazlıçeşme'den Halkalı'ya kadar olan tren hatları yenilecek.

Yapılan çalışma, daha önce başlamıştı ama hattın trafiğe kapatılması bugün yapıldı. Ve 2 yıl kadar da kapalı kalacak.

'KAPATILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'
Haydarpaşa Garı'nın da kapatılması diye bir şey söz konusu değil. Banliyö hatları yenileniyor. Marmaray Projesi kapsamında değil. Banliyö hatlarına 3'üncü hat, hızlı tren hattı ilave etme projesidir.''

Sayfa Yükleniyor...