'Yine engellenirsek o etkinliği yaparız'

Taksim Gezi Parkı’nda yapılması planlanan destek konseri polis engeline takılan Sırrı Süreyya Önder, baskı nedeniyle demokratik hakları olan seçim kampanyasını düzenleyemediklerini söyledi.

'Yine engellenirsek o etkinliği yaparız'

Bugün akşam saatlerinde müzik dünyasından isimlerin de katkısıyla, Emek Demokrasi ve Barış Platformu'nun İstanbul 2’inci bölge bağımsız adayı Sırrı Süreyya Önder için Taksim Gezi Parkı'nda bir destek konseri düzenlenecekti. Ancak bu etkinlik, polis engeline takıldı.

Yaşananları NTV canlı yayınında değerlendiren Önder, kimsenin zarar görmemesi için etkinlikten vazgeçtiklerini ancak bunan sonra da engellemeler olursa etkinliklerini yapacaklarını söyledi.

Dün Hopa’da yaşananlara da değinen Sırrı Süreyya Önder şunları söyledi:

“Bu bir şölendi. Yaya ve araç trafiğini en gelemeyecek şekilde müzisyen arkadaşlarımızla Gezi Parkı’nda bir dayanışma etkinliği düzenleyecektik. Ayrıca bu etkinlik, dün Hopa’daki ölen Metin Öğretmen de adanmıştı. Ancak izin verilmedi.”

“Ben artık buna alıştım. Bizim günlük programımız kamuya açık. Sabah emniyetten arkadaşlar arıyorlar ve “şunu şunu yaptırtmayacağız diyorlar. İzin müracaatımız var, ret cevabı verdik diyorlar ama bizim elimize gelen bir şey yok.”

“Yaşanan gerginliklerde polisin artık sabitleşmiş refleksi gaz bombası atmak. Bu akşamki etkinliğe pek çok yaşlı insan ya da çocuk da gelmişti. Dün Hopa’da yaşananları görünce, orada Metin Hoca’nın akıbetinin yaşanmaması için dağılma kararı aldık.”

BİN KİŞEYE KARŞI 7 BİN POLİS
“Normalde bizim orada böyle bir etkinlik yapmak için izin almamıza da gerek yok aslında. İki gece önce orada Mavi Marmara’yı anma gecesi düzenlendi. Onbinlerce kişi vardı. Biz de gittik. Ama ben ne zaman İstanbul merkezine gelsem böyle oluyor. Ben Şişli’ye geliyorum bir-iki bin kişiyle, polis geliyor 7 bin kişiyle… “

“Bir insanın burnu kanayacak diye elim yüreğimde. Böyle seçim kampanyası mı olur? Bu mu demokrasi? Kitle sakince dağılsın diye elimden geleni yaptım. Normalde o şenliği yapsaydık yasa dışı hiçbir şey yapmış olmazdık. Ancak bunu bekliyorlar, ondan sonra gaz bombaları atılıyor ve sonra da adınız şiddetle yan yana anılıyor.”

‘YİNE ENGELLERLERSE O TOPLANTIYI YAPARIM’
“Provokasyona yer vermeyeyim dedim ama şimdi ilanen söylüyorum bundan sonra benim bu şekilde yasal programlarımı de facto iptal ederlerse, oraya gider o toplantıyı yaparım. Bugün sadece biri zarar görmesin diye bunu yaptım.”

“Bu kadar olmaz. Bu mu sizin demokrasiden anladığınız? Bu şekilde mi ben diğer adaylarla eşit yarışacağım?”

TAHAMMÜL REPERTUARLARINDA YOK
“Tahammül bu iktidarın repertuarında yok. Hopa’da yaşanan olaya bakalım. Demokrasi, tahammül etmektir. Hopalı çıkmış ve “ben deremi sattırmam” diyor, protesto ediyor. Protesto bir haktır. Bu nasıl sizin kibrinize dokunuyor? Buna gaz bombası atılır mı? “Hopa’ya eşkıya inmiş” dendi. Ben hep şunu söylüyorum, dünya ikiye ayrılsa Hopalı’yı da ikiye ayırsalar, bir Hopalı diğerinin saçının teline dokunmaz. Hopa’da o kadar panzerin, bombanın ne işi var. İnsan kendi halkına bomba kullanır mı?”

LAZ UŞAĞI DA KENDİNİ KURTARAMADI
“Hadi Kürt coğrafyasında diyorsunuz ki “bunlar bölücü, eşkıya” ama Laz uşağı da kurtaramadı kendini. Bir dakika demokratik hakkını kullanan eşkıyalığa terfi ediyor. Gerginlik üzerinden siyaset yapılması akıllara sığar gibi değil.”

NEDİR BU KİBİR?
“Metin öğretmene insan kıyar mı? Düşen o polise de yazık. Tüm bunlara ne gerek var? Bu halk diyor ki senin şu yönlerin bize zararlı. Velev ki ölçüyü kaçırıyorlar, buna gaz mı sıkma lazım? Bu dünyanın neresinde görülmüş? Nedir bu kibir? Nedir bu kendini dokunulmaz sanmak? Bunların zülfünün teline biri bir şey söylese kıyameti koparıyorlar. Bu kadar tahammülsüzlükle barış mı gelir.”

“Başbakan açıkça “medyaya söyledim, bunları muhatap almayın” diyor. Biz neyiz ki? Dağdan inmiş eşkıya mıyız? Barış için ortay çıkmışız. Niye medya patronlarını sıkıştırıyorsunuz?”

Sayfa Yükleniyor...