Yüzde 18 zammı savundu

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgaz zammının çevre ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıktan kaynaklandığını öne sürerek, "O yüzden dünyanın yükünü çekiyoruz. Hak etmediğimiz bir yükü çekiyoruz" dedi.

Yüzde 18 zammı savundu

Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin Erciyes Dağı Büyükşehir Belediyesi Tesisleri’nde düzenlendiği ve Mart ayı ihracat rakamlarının açıklanacağı basın toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgaz zammını çevre ülkelerde yaşanan siyasi stikrarsızlıktan kaynaklandığını iddia etti.


Bakan Yıldız, şunları söyledi:"Zammı vatandaşımız, hükümetimiz ne de bizler isteriz. Bunun bir zorunluluktan kaynaklandığını ve yurt dışındaki ham petrol fiyatlarının, döviz fiyatlarının yükselmesi sonucunda maliyetlerimizin arttığını belirtmiştim. Bizim bir de diğer Avrupa ülkelerinden farklı bir yanımız var. Döviz fiyatlarıyla aldığımız bir malı TL ile satıyoruz. Aradaki fark yine bizim maliyetlerimize gelen fark olarak yansıyor. Bankacıların açık pozisyon dediği konu. Bizim dışımızda özellikle Kuzey Afrika’da, Suriye’de, İsrail İran gerginliğinin oluşturduğu siyasi istikrarsızlıkların bedelini enerji sektörü olarak ödüyoruz. Çünkü, yükselen ham petrol fiyatları doğalgazdaki fiyatları etkiliyor. Aynı zamanda taleplerin düşmüş olmasından, arzın yetersiz olmasından ya da talebin yükselmesinden değil yalnızca bizim dışımızda oluşan siyasi istikrarsızlıklardan kaynaklanan sebeplerle yükseldi. O yüzden dünyanın yükünü; hak etmediğimiz bir yük çekiyoruz. Dediğim budur bahsettiği oranlarda bu zam yapılmak zorunda kalmıştır."

Bakan Yıldız, gazetecilerin Yatağan Termik Santrali'nde ölümlerin gerçekleştiği yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı: "2006 yılından bu tarafa Yatağan’daki baca gazı analizleriyle beraber çevreye zararlı olacak kükürt ya da sülfür oranlarında bizim belirlediğimiz oranları aşan oran olmamıştır. Sağlık Bakanlığımız da açıklama yaptı. Rapordaki bahsedilen kanser oranının diğer illerimizdeki ortalamanın üzerinde olmadığını belirtildi ve çevreye zararlı olabilecek Yatağan’da herhangi bir üretim yapılmaması için ben talimat verdim. Geçtiğimiz dönemde orada yaptığımız kontrol ve gözlemler sonucunda 210 megavat yerine 165 megavatlarda olduğunu gördüm çevreyi kirletmemek adına üretimi düşürdüklerini söylediler. Bu kadar hassas çalıştığımız bir ortamda bu tür ithamların yapılması doğru değil. Kamunun daha verimsiz çalışan yerleri yok mudur? Vardır onun da rehabilite edilmesi için çalışmalar yapılmaktadır."

"YERLİ KÖMÜR YERİNE İTHAL Mİ KULANACAĞIM?"
Bakan Yıldız, kamuoyunun dikkatini başka noktaya çekmek istediğini anlatırken, Yatağan'da yerli kömürün çevreye duyarlı olarak kullanıldığını söyledi.

Yıldız, şöyle devam etti:"Yerli yerine ithal kömür mü kullanacağım. Hani bir enerji ithalatından şikayetçiydik, azaltmak istiyorduk? Yerli kömürle ilgili açıklamaların daha dikkatli yapılması gerekir. Hepsi bizim hassasiyetimiz. Çevre, yeşil ’nin zenginliği ama müsaade ederseniz enerji kaynakları da bu ülkenin zenginliği. Bu tür yorumları yapanlar için son derece olumsuz örnek. Kurumuşları da bu konuda daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Önümüzdeki süreçte 2023'e kadar yaklaşık 17-18 bin megavatlık yerli kömürden elektrik santrali yapmayı düşünüyoruz. Yerli kömürden üretim yapmak çevreye duyarsız olmak anlamına gelmiyor. Gelmişmiş teknolojilerle beraber akışkan yataklı kömür santrallerinin yapılmasıyla beraber artık bu noktalar aşılmıştır. Dünyayı kirletenler temizlemek zorundadır. Çen de her hafta bir tane kömür santrali devreye girmektedir. Yerli kömürlerimiz kullanacağız ve ekonomisine kazandırmış olacağız. 11.5 milyar tonluk düşük kalorili linyit rezervlerimiz tespit edilmiş durumda ve ekonomiye kazandıracağız

"TÜRKİYE BÜYÜYOR"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 2008 yılındaki krizin Türkiye'de 10 yıl önce görülmesi halinde ülkenin, ülkenin 10 yerine 50 yıl geriye gitmiş olacağını savundu. Siyasi istikrara tüm kesimlerin destek çıkması gerektiğini belirten Bakan Yıldız, 4+4+4'le yeni bir sistemin getirmediğini, gasp edilen hakların iade edildiğini vurguladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Mart ayı ihracat rakamları basın açıklaması Erciyes dağında Büyükşehir Belediyesi tesislerinde yapıldı. Toplantıya Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Meclis üyeleri ve davetliler katıldı. Burada konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ‘'Türkiye büyüyor, ilerliyor ve gelişiyor. Ama her yönüyle beyni, vicdanı ve bütün bünyesiyle beraber. Zaten böyle olmasa uluslar arası alandaki itibarını, gerekse yurt dışındaki istikrarını bu denli yükseltmiş olamazdı. Her gittiğimiz uluslararası toplantılarda da bunun gerekçeleri ve nasıl yapıldığıyla ilgili çok fazla bilgi alınmak isteniyor. Uluslararası 60-70 ülkenin katıldığı toplantılarda 20'ye yakın ülkeden randevu talebi geliyor. Temel konu bu; 'Bu iş nasıl yapıldı?', '10 yıla bu kadar başarıyı nasıl sığdırdınız?' 'Gayri Safi milli hasıla 10 yılda nasıl 3'e katlandı?"' diye konuştu.

"TÜRKİYE DEFİNE BULMADI"
Türkiye’nin 2001 ile 2008 krizini karşılaştıran Bakan Taner Yıldız, şöyle devam etti:

"2001'de dünya toz pembeydi. Çok fazla sıkıntı görünmüyordu. Ama Türkiye kendisi kadar kaybetti. Ölçülebilir rakamlarla 235 milyar dolar civarında Gayri Safi Yurt İçi Hasılası varken 248 milyar dolar kaybetti. Bir ülke bu seviye kaç yılda çıktıysa o kadar yıl geriye gitti demektir. Çok ciddi, çok önemli bir kayıp. Ama Türkiye son 10 yılda ciddi bir define, altın rezervi bulmadı bu kadar değişikliğe neden olacak. En önemli kaynağını insan kaynağını buldu. Bu ülkenin idare edilmesine irade koyan yapı, test edilmiş odu. 2008 yılındaki dünyada oluşan o karamsar tablo ve gerçek bir global krize Türkiye 10 yıl önce yakalansa 10 yıl değil, 50 yıl geriye gitmiş olurdu. Zor kazanılan istikrarın korunması da itina ister. Siyasi istikranı korunmasına borçlu olanlar bu ülkeyi idare eden hükümet ve parti mensupları değil, ülkeyi seven, isterse bu yönetimi onaylamasa bile bu ülkeyi seven her insana düşen görevdir. Siyasi istikrarın korunması Türkiye'nin geleceğidir, Türkiye'nin partilerin üzerindeki problemin çözülmesidir. Birçok sektöre yatırım yapıyoruz. ihracatçılarımız bu bahsedilen rakamlara, 135 milyar dolarlara çıktılar ve Türkiye'nin ana yapı taşını oluşturdular ama bir çok sektörün üzerinde en büyük yatırım insanımıza yapılan yatırımdır."

"ÖZGÜRLÜKLER GENİŞLETİLDİ"
Bakan Yıldız, eğitim sisteminde yapılan değişiklik ve '4+4+4'ün TBMM'den geçmesini de değerlendirirken, "Bu, özgürlüklerin sınırlarının genişletilmesiyle alakalı ciddi bir tercihtir" dedi. Yıldız, şöyle konuştu:

"İhracatçılarımızın çok istediği mesleki eğitimlerin daha çok ağırlık kazandığı bir yapı tesis edilmeye çalışıldı. Bu yapı aslında gasp edilen bir hakkın iadesiydi. Aslında burada çok yeni verilen bir şey yok. Tercihli eğitim sistemiyle beraber neyi de tercih etmeyeceğinizin açıklandığı bir sistemdir. Bu kadar özgürlüğün rahatlığın vurgulandığı yapıdır. Her konuda mutabakat sağlanamayabilir. Doğru yaptıkça güçlenen ve daha fazla doğru yapma kabiliyet kazanan yine kazanacaktır. Bizim doğruyu yakalama azmimiz ve gayretimiz yıllar geçtikçe daha da artmaktadır. Rekabetin oluşabilmesi ve Türkiye'de bir kısım maliyetlerin artmasını karşılayabilecek elimizde nemli bir rezerv var O da tasarruf. Türkiye hala tasarruf edebilme kabiliyeti çok yüksek olan bir ülkedir. Geriye dönük tasarruf yapmayışımızın da itirafıdır. Ölçülebilir değerlerle 2020'ye kadar şu andan yüzde 20 daha fazla tasarruf yapabilecek kabiliyete sahiptir.”

Sayfa Yükleniyor...