Zehirlenme mi, CIA deneyi mi?

Fransa'da bir kasabada 60 yıl önce yaşanan kitlesel histeri krizine bir biyolojik silah deneyinin yol açmış olabileceği söyleniyor.

Zehirlenme mi, CIA deneyi mi?

Yaklaşık 60 yıl önce Fransa'da bir şehir ani bir isteri krizi ve halüsinasyonlarla sarsıldı. Beş kişinin ölümüne, bir çok kişinin de ağır hastalanmasına yol açan bu olayın, yıllarca, halüsinasyonlara neden olan bir mantardan kaynaklandığı sanıldı. Şimdi ise ortaya başka bir görüş atıldı.

16 Ağustos 1951'de postacı Leon Armunier, Fransa'nın güneyindeki Pont-Saint-Esprit kentinde mektup dağıtırken aniden mide bulantısı ve halüsinasyonlara kapılmış. "Feciydi. Küçüldüğüm duygusuna kapıldım, alevler içinde, kollarıma yılanlar dolanmış gibiydi" diyor.

BBC muhabiri Mike Thomson'ın haberine göre şu anda 86 yaşında olan Leon, bisikletinden düşmüş ve hastaneye götürülmüş. Orada ona deli gömleği giydirilmiş, ve yataklarına zincirlenmiş üç gençle aynı odada kalmış. Bazılarının pencereden atlamaya çalıştıklarını, çığlıklarını ve metal yatakların sesini unutamıyor. "Bir daha aynı şeyi yaşayacağıma, ölürüm daha iyi diyor".

Postacı Leon'un hastaneye yatırılmasından sonraki günlerde de birçok kişide benzer belirtiler görülmüş. Doktorlar, toplu isteri ve halüsinasyonların şehrin fırınlarından birinde yapılan ekmeklerde, ergot alkaloidine, yani çavdarda oluşan bir tür küf mantarına bağlamışlar.

BİYOLOJİK SİLAH MI?
2009 yılında Amerikalı bir gazeteci yeni bir belge çıkarana kadar da bu görüş genelde kabul gördü.

Araştırmacı gazeteci Hank Albarelli'nin ortaya çıkardığı CIA dosyasının üzerinde, "F. Olson dosyaları- Fransa Operasyon Belgesi" yazıyor ve "ortadan kaldırılmasına" dair bir talimat bulunuyor.

F. Olson, Pont-Saint-Esprit olayı sırasında CIA adına LSD konusundaki araştırmaları yürüten bilim adamı.

Albirelli, bu dosyadaki belgeler yok edilmeseydi, CIA'in deney yapmak için Pont-Saint-Esprit halkını LSD ile uyuşturmuş olduğunun ortaya çıkacağına inanıyor ve LSD'nin ekmeğe konulmuş olmasının mümkün olduğunu söylüyor.

İngiltere de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde bilim adamlarının 1950'li yılların başlarında, LSD ile deney yaptıkları biliniyor.

Albirelli, 1949'de yayımlanan gizli bir raporda, ABD hükümetinin LSD deneylerini yürüttüğü bir merkezden orduya dışarıda deney yapmak için ellerinden geleni yapmaları talimatını verildiğini söylüyor.

Amerikalı gazeteci, Bilgi Edinme Özgürlüğü yasası kapsamında ulaştığı 1954 tarihli bir başka CIA raporunda da, İsviçre'deki Sandoz kimyasal madde şirketinin bir temsilcisi ile bir CIA ajanı arasında geçen konuşmayı bulmuş.

Sandoz'un Pont-Saint-Esprit kentinden sadece birkaç yüz kilometre ötedeki merkezinin o dönemlerde LSD üretilen tek yer olduğu belirtiliyor.

CIA ajanı da raporuna, Sandoz temsilcisinin birkaç içkiden sonra, "ekmekte bir şey yoktu. Olayın nedeni ergot değildi" dediğini yazmış.

YANLIŞ SEMPTOMLAR
2008'de konuyla ilgili kitap yazan Amerikalı akademisyen Steven Kaplan ise, zehirlenmeden ergot alkaloidinin de, LSD'nin de sorumlu olmadığını kaydediyor.

Kaplan, "sebep ergot alkaloidi olsaydı, sadece bir fırıncıdaki bir çuvalı etkilemezdi, çok daha fazla yayılırdı" diye düşünüyor; insanların gösterdiği belirtilerin de tam anlamıyla LSD semptomlarına uymadığını söylüyor.

Kaplan'a göre, LSD'nin, ekmek pişirilen yüksek ısıya dayanması da mümkün değil, Albirelli ise ekmek piştikten sonra eklenmiş olabileceğini söylüyor.

Halüsinasyonların nedeni konusunda anlaşamasalar da birleştikleri bir nokta var, o da Fransa hükümetinin yıllar önce Pont-Saint-Esprit'de ne olduğuna dair soruşturma açması gerektiği.

Sayfa Yükleniyor...