'Zengin olamadan yaşlanma riskimiz var'

Kalkınma Bakanı Yılmaz, gelişmiş ülkelerin zenginleştikten sonra yaşlandıklarını, gelişmekte olan ülkelerde ise zenginleşmeden yaşlanma problemi olduğunu söyledi. Yılmaz, ''Türkiye'nin de zenginleşemeden orta gelirli olarak yaşlanma riski var'' dedi.

'Zengin olamadan yaşlanma riskimiz var'

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, CNBC-e Ankara Haber Müdürü Zerin Elçi'nin sorularını yanıtladı.

İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) araştırmasına göre, ''Nüfus Projeksiyonları, 2013-2075'' araştırmasına göre ise, nüfus bakımından dünyanın en büyük 18. ülkesi olan Türkiye, dünya ülkeleri arasında 2050 yılında 20. sıraya, 2075 yılında ise 24. sıraya gerileyecek.

Bakan Yılmaz, TÜİK'in 2075'e kadar yaptığı nüfus projeksiyonlarından hareketle Türkiye'yi bekleyen büyük riske işaret etti ve şöyle konuştu:

'YAŞ ORTALAMAMIZ 30'A GELMİŞ DURUMDA'
''İlk defa TÜİK olarak 2075'e kadar nüfus projeksiyonları yaptık. Orada tablo çok net ortaya çıktı. Türkiye, 2050'lerde nüfus 93 milyonlara çıkıyor ardından düşüş başlıyor. Doğurganlık oranımız kendisini yenileme oranının altına inmiş durumda. Yaş ortalamamız 30 yaşa gelmiş durumda. 0-14 yaşında toplam nüfustaki payı ilk defa yüzde 25'in altına düştü. 65 yaş üstü nüfusumuzun payı yüzde 7 buçuğa ulaştı. Bir ülkede 65 yaş üstünün payı yüzde 10'u geçince o nüfusa artık yaşlı nüfus deniyor.

'ZENGİNLEŞEMEDEN YAŞLANMA RİSKİMİZ VAR'
Ben şöyle bir risk görüyorum, Kalkınma Bakanı olarak söylüyorum bunu. Aslında dünya ölçeğinde bir problem. Bugünkü gelişmiş ülkeler, yaşlı ülkeler aynı zamanda, aslında bunlar geliştikten sonra yaşlandılar. Zenginleştikten sonra yaşlandılar. Gelişmekte olan ülkelerde ise izlenen nüfus politikası zenginleşmeden yaşlanma problemi var. Türkiye'de orta gelire gelmiş durumda. Türkiye'nin de zenginleşemeden orta gelirli olarak yaşlanma riski var. Yaşlı ve yoksulsanız umudunuz kalmaz. Gençseniz dinamikseniz geleceğe dair umutlarınız olabilir. Gerçek risk zenginleşmeden yaşlanma ve yoksul yaşlıların olduğu bir toplum haline dönüşme riskidir.

'DİNAMİK NÜFUS YAPISINI KAYBETME RİSKİ VAR'
Bu yüzden nüfus politikalarımızı yeniden değerlendirmemiz lazım. 60'lara kadar nüfusu arttırıcı politikalar izlemişiz. 60 ihtilalinden sonra maalesef nüfus planlaması ile çok ciddi anlamda müdahaleler olmuş. 80 ihtilalinden sonra en fazla iki çocuk politikası yeni kanunlar vesaire doğurganlık hızında 80-85 döneminde çok ciddi bir düşüş olmuş. Onun etkilerini şimdi görüyoruz. Türkiye burada dinamik nüfus yapısını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bunu çözebilmek için bir çalışma başlattık. Çalışma Bakanımız, Aile Bakanımız, Maliye Bakanımız ilgili tüm bakanlarımızla birlikte bu konuları tartışıyoruz analiz ediyoruz. Çalışma bittiği zaman neler yapacağımızı sizlerle paylaşabiliriz.

'MUADİLİMİZ OLAN ÜLKELERE BAKIYORUZ'
Nüfus politikası uzun vadeli bir politikadır. Bugün atacağınız adımın 20 sene sonraki etkilerine bakmak durumundasınız. Biz dünyaya bakıyoruz, muadilimiz olan ülkelere bakıyoruz, hangi politikaların etkili olduğuna bakıyoruz, kendi yapımıza kültürümüze bakıyoruz, aile yapımıza bakıyoruz bütün bunlarla uzun vadeli bir perspektif içinde bu soruna nasıl yaklaşmalıyız nasıl politikalar izlemeliyiz bunları tartışıyoruz.''

Sayfa Yükleniyor...