10 milyon turist bekleniyor

Asırlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'un tarihi, turistik ve kültürel cazibesi, bu yıl 10 milyon turisti kente çekecek.

10 milyon turist bekleniyor

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, İstanbul için turizmde ilk hedeflerinin sayısal, ikinci hedeflerinin ise turist sayısının niteliğini arttırmak olduğunu söyledi.        

''İstanbul'da 2010 yılında 10 milyon turist hedefliyoruz. İkinci hedefimiz ise daha fazla para harcayan turistin gelmesine yönelik çalışmalar'' diyen Bilgili, bu hedeflerin yanında dünyanın yaşadığı ekonomik kriz ile bunun turizme yansımasının göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.        

Türkiye'nin geçen yıl en büyük 10 turizm ülkesi arasında yer aldığını ve turist sayısı artan tek ülke olduğunu anlatan Bilgili, ''Bunu, bu yıl yaşayacağımız zorlukların bir müjdecisi olarak değerlendirmek lazım. Çünkü turist sayısı düşen ülkeler büyük bir hızla tedbirlerini alacaklardır tokat yedikleri için. Bizim, tokat yemediğimiz için bir rehavete kapılmamamız gerekir. Tedbirlerimizi aldık ama herkesin tedbir alması gerekir. Turizm böyle dinamik bir sektör. Bu rehavetin olumsuz sonuçlarını da görebiliriz, böyle bir ihtimal de var'' dedi.
      
İSTANBUL'UN AVANTAJI
Bilgili, 2010 yılının Avrupa Kültür Başkenti olmasının İstanbul'a olumlu bir yansıması olacağını düşündüklerini ifade ederek, ''Ancak henüz ilk 2 ayda bir düşme var. Bu da bir realite, bunun da çeşitli nedenleri var'' diye konuştu.        

Artış beklerken düşüşün yaşanmasının şaşırtıcı bir sonuç olduğunu, ancak bunun için bir faktör bulamadıklarını dile getiren Bilgili, şunları söyledi:       

''Bu düşüşün bir nedeni olarak Avrupa'da uzun süren kışlar görülebilir. İstanbul'a en çok gelenler Almanlar. Bunların sayısında bir düşme var. Daha önce yaşanan domuz gribinin etkilerini yeni görebiliyor olabiliriz. Birçok faktör olabilir. Mart ayındaki rakamlarda hızlı bir geçişe geçeceğimize yönelik işaretler var. Bu durumu kurtaracağımızı ve hızlı bir yükselişe geçeceğimizi düşünüyoruz.''        

İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasının önemli bir turist akışı sağlayacağına inandıklarını ifade eden Bilgili, ''2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın sağladığı maddi imkanlarla İstanbul için ilk defa Avrupa'da bağımsız bir tanıtım kampanyası yürütülüyor. Avrupa'nın tüm şehirlerine gittiğinizde İstanbul görsellerini görmeniz mümkün. Bakanlık bunu yapamamıştı, çünkü bakanlık Türkiye'nin tanıtımını yapıyor. 2010'un sağladığı imkanlarla küresel kanallarda, CNN'de, BBC'de İstanbul reklamları çıkıyor. Bunların da bir geri dönüşümü olacağına inanıyoruz.''
        
UCUZ ÜLKE İMAJI       
Bilgili, Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin turizm sektörü açısından Türkiye'yi etkilemeyeceğini düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti:        

''Çünkü Yunanistan ile biz komşuyuz. Yunanistan'ı tercih eden turistlerin bir kısmı Türkiye'ye kayabilir. Çünkü Yunanistan'da ne varsa bizde daha güzeli var. Tatil turizmi arayanlar için Türkiye bir tatil cenneti, tarih ve kongre turizmi için bulunmaz bir ülke, kültür turizmi için bulunmaz bir imkan. Dolayısıyla artı olarak yansıyacağını düşünüyoruz.''        

Krizle rekabet edebilmek için kalitenin düşmemesi, ancak fiyatların rekabet edebilir ortama çekilmesi gerektiğini vurgulayan Bilgili, ''Bizim, ucuz ülke imajını süratle silmemiz gerekiyor. Türkiye'nin önüne koyduğumuz turizm vizyonlarından birisi de bu. Rekabet etmek ayrı şey, ucuz ülke imajına sahip olmak ayrı bir şey. Rekabet etmek için fiyatınızı düşürebilirsiniz ama rekabet etmek için fiyatınızı olağanüstü düşürürseniz ucuz ülke olmuş oluyorsunuz. O yanlış bir strateji'' diye konuştu.
        
OTEL YATIRIMLARI
Bilgili, istikrarlı bir artış olduğu takdirde turizm tesisi açısından İstanbul'un bir sıkıntısının olmadığını belirtti.        

Özellikle Anadolu yakasında büyük bir turizm yatırımı atağının olduğuna değinen Bilgili, şunları kaydetti:        

''Anadolu yakası ile Avrupa yakası, 5 yıldızlı otel yatırımı açısından eşitlenmiş durumda. Tabii ki İstanbul'da kendini farklı şekilde konumlandıran tesisler, restoranlar, oteller var. Tarihi yarımada da butik otelciliği teşvik ediyoruz. Tarihi yarımadada devasa yapılar yapma şansınız yok. Çünkü buna ne tarihi yarımadanın konumu müsaittir, ne de biz böyle bir şey öneriyoruz ama tarihi yarımadada küçük butik otel tarzındaki yapıları özendiriyoruz. Çünkü onlarla bir aile ortamı yaratabiliyorsunuz. İnsanlar o otele gittiklerinde kendilerini yabancı görmüyor. Bazıları da bunu seviyor. Tarihi yarımada daha çok küçük, kendine sıcak bir ortam yaratabilen otellere uygun. İstanbul'a gelen bir misafir ne istiyorsa onu bulma şansı var. En üst seviyede hizmet istiyorsa ya da büyük otel istiyorsa onu da bulma şansı var.''        

Bilgili, turistlerin, İstanbul'u tarih, alışveriş, yeme-içme kültürü, konaklama tesisleri ve eğlence dolayısıyla tercih ettiklerini anlattı.
        
YOLCU GEMİLERİ        
Ahmet Emre Bilgili, İstanbul'un yolcu gemileri için liman sıkıntısının olduğunu, yolcu gemisiyle kente gelen turistlerin trafik nedeniyle tarihi yarımadayı gezmekte zorlandıklarını belirtti.        

Liman sıkıntısını gidermeye yönelik çalışmaların olduğunu ifade eden Bilgili, ''Gemiyle gelen yolcular tramvay yolunu kullanarak özel bir hatla tarihi yarımadaya gelecek ve aynı şekilde geri dönecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konu üzerinde çalışıyor'' dedi.        

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın bu yıla dair birçok projesinin bulunduğunu, özellikle restorasyon projelerinde atağa geçildiğini aktaran Bilgili, ''Ajansın sağladığı imkanlarla her tarafı iyileştirmeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar yapamadığımız kadar yapıyoruz ama restorasyonun da bir mantığı var çok fazla hızlı gidemiyorsunuz. Bu işin bir doğası var. Son derece geniş bir imkana kavuştuk. Bu konuda çalışabildiğimiz kadar hızlı çalışıyoruz. Bunlar hep İstanbul'a akını hızlandıran faktörler'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...