Allianoi kaderini bekliyor

Allianoi Antik Kentinin üzerinin kumla kapatılması üzerine çevreci gruplar ile tarım sektörü temsilcileri arasındaki Yortanlı Barajı tartışması alevlendi.

Allianoi kaderini bekliyor

Allianoi Girişim Grubu Üyesi Arif Ali Cangı, kent üzerinin kumla kaplandığını ve Koruma Bölge Kurulu'nun izin vermesinden sonra Yortanlı Barajı'nda su tutma işlemine geçileceğini belirtti.        

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile DSİ'nin, barajda su tutulması işlemini oldu bittiye getirmek istediğini savunan Cangı, antik kentin üstünün kumla kapatılması ve barajda su tutulmasına ilişkin işlemleri engellemek amacıyla açtıkları 3 ayrı davanın devam ettiğini söyledi.        

İzmir 4. İdare Mahkemesi'ndeki davayı esas aldıklarını kaydeden Cangı, ''Antik kentin kumla kaplanmasına ilişkin Koruma Bölge Kurulu kararının iptali davası sürüyor. Mahkeme keşif yapılması yönünde karar aldı. Alanında uzman bilirkişi heyeti oluştuktan sonra keşif yapılacak. Bilirkişi kumla kaplanıp su altında bırakılması tarihi varlıkların korunması anlamına geliyor mu, gelmiyor mu, antik kentin su altında kalması durumunda su sirkülasyonu tarihi varlıkları etkileyecek mi, etkilemeyecek mi onu değerlendirecek'' dedi.        

Trajikomik bir durumun oluştuğunu savunan Cangı, dava devam etmesine karşın antik kentin kuma gömüldüğünü, özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın konuyu aceleye, oldu bittiye getirmeye çalıştığını savundu.        

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile 3 ay önce toplantı yaptıklarını söyleyen Cangı, şunları kaydetti:       

''Bakanımıza öncelikli görevinin barajın değil, kültür varlıklarının korunması olduğunu, Allianoi ile ilgili hem tarihsel, hem de hukuksal sorumluluğu olduğunu söyledim. 4. İdare Mahkemesi'nin öngördüğü süre 6 aylık keşif süresi içinde kumla kaplama işleminin durdurulmasını istedik. Çünkü kuma gömüldükten sonra iptal kararının uygulama şansı olmayacak. Bakan Günay ise 'Biz 5 yıldır bekliyoruz' dedi. Kültür Bakanlığı görevini yapmamıştır. Amaç bölgeyi kamuoyu denetiminden kaçırmaktı, yargı kararlarının çıkmasını ve uygulanmasını engellemekti. Şimdi amaçlarına ulaşmış gibi görünüyorlar. 2001 yılından bu yana geçen sürede yapılan işlemler suçtur. Dertleri baraj yapmak değil, suçlarını örtbas etmektir. İnsanlık tarihi kazanımlarıyla bunun hesabını soracaktır. Mahkemeden iptal kararı aldığımız taktirde bu noktaya getirenler hakkında her türlü hukuki başvuruyu yapacağız. Nasıl örttülerse o kumdan çıkarmak için elimizden geleni yapacağız. Biz bunun tarihsel bir görev olduğunu düşünüyoruz. ''
       
BERGAMA ZİRAAT ODASI BAŞKANI TAŞKIRANOĞULLARI
Bergama Ziraat Odası Başkanı Nuri Taşkıranoğulları ise zor bir süreç yaşadıklarını, tamamlanmış bir barajın hizmete açılmadığını söyledi.        

Bergama'nın tarım kenti olduğunu, ilçede sanayi olmadığını dile getiren Taşkıranoğulları, ''Baraj açıldığında 175 bin dekar alan suya kavuşmuş olacak. 6 bin 500 aile yeni gelir kazanacak, hiç sulanmamış yerler suyla buluşacak'' dedi.        

Bölgede tarımla uğraşan bazı kişilerin 250 metre derinlikten su çekmek zorunda kaldığını, bunun da maliyetlerin yükselmesi anlamına geldiğini ifade eden Taşkıranoğulları, 5 yıl önce baraj hizmete açılmış olsa 30 milyon lira civarında maliyet düşüşü yaşanacağını savundu.        

Yortanlı Barajı'ndan sağlanan su sayesinde ürünlerin yüzde 50 ucuza mal olacağını ifade eden Taşkıranoğulları, ''Çok fazla bir şey söylemek istemiyorum ama su tutulduğu zaman Bakırçay Ovası'nın bayramı olacak'' diye konuştu.
       
ALLIANOI'NİN TARİHÇESİ
Bergama-İvrindi Karayolu'nun 18. kilometresindeki Allianoi antik kenti adına kurulan internet sitesinde, bölgedeki Çakmaktepe eteklerinde prehistorik döneme ait eserler bulunduğu, helenistik dönemde bölgenin sıcak sudan dolayı küçük bir termal merkezi olarak kullanıldığı belirtiliyor.        

Roma İmparatorluğu döneminde bölgede büyük bir bayındırlık faaliyeti yaşandığı ve Osmanlı dönemine ait sikkelerin de bulunduğu, 20. yüzyılın başındaki sel nedeniyle 1950'li yıllara kadar ılıcanın olduğu kısımın atıl olduğu biliniyor.        

Bölgenin günümüze ilişkin durumuna ilişkin olarak da şu şekilde bilgi veriliyor:      

''1992 yılında, Bölge Karayolları Müdürlüğü tarafından mevcut ve hallen kullanılan Roma Köprüsü, kurul kararı olmaksızın ihale ile kısmen deforme edilerek yeni bir köprü inşa edilmiştir. Aynı yıl Ilıcanın restorasyonu İzmir Valisi tarafından İl Özel İdaresi aracılığı ile ihaleye verilmiştir. Bir yıl süren restorasyon işlemleri sırasında yine kurul kararı olmaksızın ılıcanın içi deforme edilerek üzerine modern bir bina yapılmıştır. Bu tarihten itibaren işletmeye verilmiştir, Şubat 1998'de yaşanan ağır bir sel taşkını ile tesis yeniden kullanılamaz duruma getirmiştir. Çayın güneyinde ise özel şahıslara ait olan arazide tarım yapılmıştır. Bu onarımlarda ilave edilen modern binaların büyük bir bölümü 2003 yılı çalışmaları sırasında kaldırılmış ve antik ılıca mekanları ortaya çıkarılmaya başlanmıştır.''




Sayfa Yükleniyor...