Bu kahve fincanda pişiyor

25 yıl önce fincanda kahve pişirmeye başladı. Kendi markasını yarattı, binlerce turist ağırladı ve şimdi patent almak için başvuruda bulundu.

Bu kahve fincanda pişiyor

Kemeraltı Kızlarağası Hanı çıkışında 25 yıl önce ''fincanda kahve pişirmeye'' başlayan ''Şükrü Bey'in Yeri''nde binlerce yabancı turisti ağırlayan Şükrü Bertan, önce markasını tescil ettirdi, sonra da fincanda pişen Türk kahvesi için patent başvurusunda bulundu.        

Bertan, kahveyi önce cezvede pişirdiğini, daha iyi kahve pişirmek için denemeler yaptığını, sonra da özel fincanlarda ızgaranın üzerinde kahve pişirmeye başladığını anlattı.        

Fincanda pişen kahvenin, cezvede pişen kahveden ''bir gömlek üstün'' olduğunu ve arada ''dağlar kadar fark bulunduğunu'' iddia eden Bertan, ''Fincanda pişen kahve daha hafif oluyor, cezvede pişen kahve ise haşlama ve ağır oluyor'' görüşünü dile getirdi.        

Fincanda pişen kahveyi pek çok kişinin taklit ettiğini, ancak lezzeti tutturamadığını anlatan Bertan, önce Şükrü Bey'in Yeri'nin markasını aldığını, daha sonra da Türk Patent Enstitüsü'ne başvurusunda bulunduğunu söyledi. Patent başvurusunu 30 Mart 2010'da yaptığını ifade eden Şükrü Bertan, patent resmi prosedürünün tamamlanması için Rusya'da araştırmalar yapıldığını, 2011 yılında patenti de alacağını vurguladı.

Bu kahve fincanda pişiyor  - 1

''EN ÇOK YUNANLILAR SEVİYOR''
Bertan, binlerce yabancı, yerli turisti, İzmirlileri, öğretmenleri, doktorları, vatandaşları, ünlüleri ağırladığını, çok sayıda da dost edindiğini söyledi.        

İşini çok ciddiye aldığını ve daha iyi kahve pişirmek için sürekli çalıştığını anlatan Bertan, ''Kimleri ağırlamıyoruz ki burada. Japonları, Çinlileri, sıradan vatandaşları, ünlüleri. Artık bu kahve geleneksel olsun, gelecek kuşaklar bu kahveyi yaşatsın ve dünyaya tanıtsın istiyorum'' dedi.        
        
FİNCANDA PİŞEN TÜRK KAHVESİNİN ÖZELLİKLERİ

Bertan, Türk Patent Enstitüsü'ne yaptığı başvuruda, Türk kahvesinin bugün geleneksel ve modern birçok yöntemle pişirildiğini, geleneksel yöntemlerin istenilen kıvam ve lezzetin yakalanması için uygun olduğunu, ancak yöntemin eskiliğinden dolayı yavaş ve zahmetli olduğunu belirtti.        

Fincanda pişen Türk kahvesiyle normal cezvede pişen Türk kahvesi arasında çok belirgin farklar olduğunu, fincanda pişen Türk kahvesinin kişiye özel yapıldığını, lezzetin bozulmadığını anlatan Bertan, sıcaklığın uzun süre muhafaza edildiğini dile getirdi.        

Isıya dayanıklı fincan ve ızgara destekli ocak kullanılarak hazırlanan kahvede bir kişi için 3 çay kaşığı kahve, 1 çay kaşığı şeker ve fincanı dolduracak kadar su bulunduğunu ifade eden Bertan, fazla yüksek olmayan mavi ateşte 45 saniyede kahvenin pişirildiğini anlattı.    

Sayfa Yükleniyor...