Şu sıralar Çin renkli haberlerle dikkatimi çekiyor. Haftabaşı yeni seçilen başkanın eşi pembe ceketiyle çekildiği resimlerdeki zerafetiyle dikkatimi çekti. Çin ve kadın: Mao dönemini bir yıl boyunca ders olarak okuduğumuz üniversite yıllarımdan hatırladığım eskiden oyuncu olan Mao’nun eşinden sonra ilk kez bir başkan eşi Çin gündeminde. Çin ve pembe ise pek yanyana getiremediğim renkler. Çin’in bir rengi varsa o da kırmızı, sevilen, şans getirdiğine inanılan renk kırmızı, hediyeler kırmızı, doğumgünlerinde içine para konup verilen zarf kırmızı, yeniyıl kutlamaları kırmızı, Komünist Parti rengi kırmızı. Anlaşıldı hem kadın hem pembe, yumuşak gücü ifade etmek için doğru tercihler diye düşünürken haber ekranında Beckham’ı görüyorum. Beckham takım elbisesiyle top peşinde koşuşuyor ve o da Çin’de.
Çin’de iletişim kabuk değiştiriyor. Bu iki isim, iki önemli güç, bir kadın ki aynı zamanda başkan eşi ve sanatçı, bir futbol yıldızı, Çin için algı yönetimininde ne yapacaklar?
Yeni Bayan Başkan Peng Liyuan, eşinin siyasi geçmişinden daha köklü bir bilinirliğe sahip Çin’de. Folk şarkılar da söyleyen ünlü bir şarkıcı olduğu bilgisine ulaştım. Öte yandan sosyal sorumluluk konularında uluslararası bir kimlik. Dünya Sağlık örgütünün HIV ve tüberküloz konularında iyi niyet elçisi. BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkelerinin Mart ayı sonunda Durban, Güney Afrika’ Cumhuriyeti’nde gerçekleşecek 5. kongre toplantısında bir konuşma yapacakmış. Başkan Xi Jinping eşini Çin’in yeni iletişim elçisi olarak konumlandırıyor. Öyle ya, kendisi başkan seçilmeden sanatçı Peng Liyuan ile evlenerek ülkeden şöhret olmuşken, iletişimin 140 karaktere indiği Twitter alemi varken, ve çekicilik her zaman çekiciyken dünyaya hikayenizi yaymak için basın bültenlerinden çok daha etkili bir yol: İletişimin sıcak ve sempatik güleryüzü Bayan Başkan. Peng Liyuan da Jackie Kennedy, Michelle Obama, Carla Bruni gibi isimler yanında tarihe adını yazdıracak başkan eşlerinden olacak. Neleri değiştirecek, izleyeceğiz.
David Beckham daha yeni Paris Saint Germen’e transfer olmamış mıydı derken kendi konuşmasından anlıyoruz ki Çin’de çocuklara futbolu öğretmek ve sevdirmek üzere gönüllü olarak ordaymış. Her ne kadar Çin’de çıkan skandallarla kirlenen futbol imajını düzeltmek için orda olduğu iddia edilse de bu sadece buzdağının görünen kısmı.
Bu bana Beckham’ın Los Angeles takımı Galaxy transferini hatırlattı. Takım Amerika’da çok da popüler olmayan futbolu canlandırmak için Beckham gibi popüler bir oyuncuyla anlaştıktan sonra Galaxy’nin de bulunduğu MLS liginde yıllık promosyon malzemelerinin satışı %231 oranında artmış ve eklenen yeni takımlarla 19 takımlık bir lig oluşmuş, elbette Beckham hayranları sayesinde maçlarda seyirci sayısının da arttığı tahmin edilebilir bir sonuç. Öte yandan Galaxy takımı maçların yayını için Time Warner ile 55 million dolarlık bir yayın anlaşmasıyla tarihi bir anlaşma yaptı.
Belli ki Çinli otoriteler de Beckham’ı hem ligin hem Çin’de futbolun itibarını kurtaracak kahraman olarak görüyor. Bugüne dek futbol hep gündemde tutulmaya çalışılmış ama daha iyi yabancı futbolcu transferinden öteye geçilememiş milli bir utanç konusu olarak kalmış Çin’de futbol.Maçlara ilgi düşük, henüz ortalama 20.000’lerde seyreden izleyici kitlesi nüfusla kıyaslandığında çok düşük. Karşılaştırma yapmak için araştırdım iki veri referans olabilir: Sadece Fenerbahçe stadı 60.000 izleyici kapasiteli ve FİFA’nın verilerine göre Türkiye, futbolcu sayısı en yüksek 20 ülkeden biri.
Ülkede futbolu sevdirmek, daha çok genci hem oyuncu hem izleyici olarak sahalara çekmek ve futbolu günlük hayatın bir parçası haline getirerek güçlü bir milli takım oluşturmak, kısaca Çin için yeni bir sektör yaratmak esas hedef. Futbol başlı başına bir sektör. Başlamak için çocukları ve okulları seçmek doğru adım. Bunu Beckham’la desteklemek çok çok doğru adım. BBC haberine göre, yaklaşık 100.000 genç organize bir şekilde futbol oynuyormuş. 1,3 milyarlık bir genç nüfus nasıl bir potansiyel oluşturuyor bir düşünmeye değer.
Galaxy takımının yöneticileri ve halkla ilişkiler ajansı Beckham’ın sağladığı bilinirliği ölçümlemek için medyada yer aldığı haberleri değerlendirmek istemişler. Ancak maddi karşılığını bulmayı başaramamışlar. Beckham markasının etkisi paha biçilmez ve ölçümlenemez diyorlar. Bir nesle ilham kaynağı olacak bir ülke için yeni bir ticari sektöre can katacak bir adamdan bahsediyoruz: Beckham bunu başarırsa, kişisel marka değeri ne kadar yükselir dersiniz?
SUNA KABADAYI KİMDİR?
1997'de Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Politika bölümünden mezun olan Suna Kabadayı; 2004'de Conselle Institute of Image Management, İmaj Yönetimi eğitim programı ve 2005'de Science and Art of Color'da Kişisel Renk Analizi programına katıldı ve aynı yıl kendi firması Sekizincirenk'i kurarak imaj danışmanlığı yapmaya başladı. 2012 yılında New York Üniversitesi Yönetici Koçluğu programına katılan Kabadayı, çalışmalarını imaj danışmanlığı ve imaj koçluğu olarak tekrar yapılandırdı.
2006'da Uluslararası İmaj Danışmanları Derneği (AICI, Association of Image Consultants International) sertifikalı üyesi olan Kabadayı, 2011'den bu yana derneğin Türkiye Global Elçilik görevini de sürdürmektedir.
- Etiketler :
- Haberler
