Defne Joy Foster'ın doktoru konuştu

Prof. Dr. Çuhadaroğlu, astım krizi ya da kalp krizinden öldüğü belirtilen Foster'ı hasta olarak 2008 yılında gördüğünü ve Foster'ın ağır bir astım hastası olmadığını söyledi.

Defne Joy Foster'ın doktoru konuştu

Hürriyet'te yer alan haberde; astım krizi yaşandığında göğüste sıkışmalar meydana geldiğini ve kişinin nefes almakta zorlanacağını kaydeden Acıbadem Maslak Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, "Belirtiler dakikalar içinde meydana gelir. Göğüs birdenbire sıkışmaz. Nefes kesilmez. Bütün bunlar uzun dakikalar alır. Aniden ölüm meydana gelmez. Hasta ilacını aldıktan bir süre sonra normale döner" dedi.

Astım hastalarının alerjik hastalar olduğunu vurgulayan Çuhadaroğlu, akciğerle ilgili iki hastalığın ölüme sebep olabileceğini belirtti.

Çuhadaroğlu şöyle konuştu:

ASTIMLILARDA ZEHİRLENME HIZLI GELİŞİR
"Astım hastalarında çok daha hızlı gelişen alerjiler meydana gelmiştir. Hasta belki birşey yemiştir, içmiştir, o yediği içtiği şey bir reaksiyon yaratmış olabilir. Zehirlenme gibi durumlar daha hızlı gelişir.

Akciğer damar tıkanıklığı ve akciğer sönmesi risk yaratır. Astım hastalarında ender de olsa akciğer sönmesi meydana gelir. Akciğer söner, kalp etkilenir ve sonrasında da ölüm meydana gelir."

FAZLA İLAÇ RİSK YARATIR
Çuhadaroğlu, içine çekilerek alınan astım ilaçlarıyla ilgili de şunları söyledi:

"Havayolunu açmak için kullandığımız ilaçları çok yüksek dozda alırsanız kalp problemi yaratır. Kalp hastalıklarına bağlı ani ölüm meydana gelir. Ancak normalde biz bu ilaçları günde 6-7 kez olarak veriyoruz, 15-16 kez alınması problem yaratabilir. Gereğinden fazla kullanılması kalp krizine yol açabilir.

Bazı ilaçlar alkol ile birlikte alındığında sorun yaratabilir. Uyku apnesi olan insanlar ölüme yol açabilir. Ancak bu daha çok kilolu insanlarda ve uykuda meydana gelir."

''HASTALAR ÖLÜMCÜL ATAKLAR GEÇİREBİLİRLER"
Türk Toraks Derneği Astım ve Alerji Çalışma Grubu, Defne Joy Foster'in ölümüyle gündeme gelen astımla ilgili, etikleyici faktörlerden uzaklaşmayan ve düzenli hekim kontrolünde olmayan hastaların ölümcül ataklar geçirebildiklerini bildirdi.       

Defne Joy Foster'in ani ölüm nedeni olarak astım atağının gösterildiği ve astım hastalığı, tedavisi ve ilaçlarının güvenilirliği ile ilgili değişik medya kurumlarında farklı yorumlar yapıldığı belirtilerek, düzenli tedavi ile kontrol altına alınabilen bu hastalıktan ölümlerin, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de azaldığı kaydedildi.        

Astımın, her yaştan bireyi etkileyebilen, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen, kontrol altına alınamadığında ise günlük aktiviteleri ciddi olarak kısıtlayan müzmin bir hastalık olduğuna işaret edilen açıklamada, astımın, hava yollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar halinde gelen bir hastalık olduğu ifade edildi.        

Açıklamada, ataklar dışında hastanın yaşamını normal sürdürdüğü belirtilerek, astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap bulunduğu ve bu nedenle hava yolu duvarının şiş ve ödemli olduğu kaydedildi.        

Bu durumun, akciğerlerin uyaranlara aşırı duyarlılığa neden olduğuna yer verilen açıklamada, ''Toz, duman, koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Krizde, hava yollarını saran kaslar kasılır, ödem ve şişlik artar, ilerleyen iltihapla birlikte hava yolu duvarı kalınlaşır. Hava yollarındaki salgı bezlerinden kıvamlı bir mukus (ifrazat-balgam) salınır. Tüm bunlar hava yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması engellenir'' bilgisine yer verildi.       

Açıklamada, astım hastalığının başlıca belirtilerinin nefes darlığı, hırıltılı solunum, kuru vasıfta bir öksürük ve göğüste baskı hissi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, sadece astım hastalığında görülmeyen bu belirtilerin tekrarlayıcı nitelikte olması, genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkması, kendiliğinden veya ilaçlarla düzelmesi, mevsimsel farklılıklar göstermesinin astıma özgü olduğu bildirildi.        

Astım belirtilerini tetikleyen faktörlerin her hasta için farklı olduğu vurgulanan açıklamada, bu nedenle hastaların, kendilerini rahatsız eden etkenleri iyi bilmeleri ve mümkün olduğunca onlardan uzak durması gerektiği kaydedildi.
      
Astımda sık görülen tetikleyicilerin, üst solunum yolu enfeksiyonları, allerjenler, sigara, hava kirliliği, ilaçlar, besin maddeleri, reflü, stres ve egzersiz olduğuna yer verilen açıklamada, astım tedavisinin amacının da hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihaba bağlı daralmanın giderilmesi ve hastanın rahat nefes almasının sağlanması olduğu belirtildi.        

Açıklamada, astım ilaçlarının kontrol edici ve nefes açıcı ilaçlar olmak üzere ikiye ayrıldığı ifade edilerek, bu astım ilaçlarının, önerilen dozlarda ve sürede kullanıldıklarında güvenli ve yan etkileri az olan tedaviler olduğu vurgulandı.        

Astım ataklarının çok büyük bir kısmının yavaş ilerlediği ve günler içinde geliştiği belirtilen açıklamada, ''Hastaların çok azında ise ani başlangıçlı ataklar ortaya çıkar, hava yollarında ani daralma olabilir. Düzenli hekim kontrolüne gidilir, verilen ilaçlar düzenli alınırsa atakları tamamen önlemek mümkündür. Göğüs hastalıkları hekimi tarafından, verildiği dozda inhalasyon yolu (ilaçların gaz veya buhar halinde akciğerlere verilmesi) ile alınan ilaçlar güvenlidir. Tetikleyici faktörlerden uzaklaşmayan ve düzenli hekim kontrolünde olmayan hastalar ölümcül ataklar geçirebilir'' uyarısında bulunuldu.

Sayfa Yükleniyor...