Ahmet Mümtaz Taylan, NTV ekranlarında yayınlanan Empati programında Yılmaz Erdoğan’ı konuk etti.
Gerçek yaşam öykülerinin paylaşıldığı programda Taylan sordu, Erdoğan yaşanmış hikayeler ile empati kurdu.
Taylan, Erdoğan’a, “Çocuk sahibi olmak insanı değiştiriyor mu, kız ve erkek çocuk arasında farklılıklar var mı?” diye sordu.
Erdoğan, “Erkek çocukların bir şey yaparken babaya kanıtlama çabası var. Oğlum Rodin ile aramızda rekabetçi bir baba-oğul ilişkisi var. Öte yandan kızım Berfin ile ilişkimiz daha farklı. O bana çok düşkündür, sevecendir. Berfin’i erkek çocuğu gibi yetiştirdim; futbol oynar, maç izler” dedi.
Ardından Taylan, Erdoğan’a, “Senin hayatını bambaşka yönlere çeviren bir dönüm noktası var mı?” sorusunu yöneltti.
Erdoğan, “Bir değil, birden çok dönüm noktası oldu. Okulun futbol takımındayken, hocam beni ünlü takımlara tanıtmak amacıyla maç organize etmişti. Fakat ben maç yerine okul korosunda sevdiğim bir arkadaşımla kalmayı tercih ettim. Önümdeki o fırsatı kaçırmış oldum” dedi.
"PLATONİK BİR AŞK HAYATI YAŞADIM"
Usta yönetmen ve oyuncu, "İlk aşkını hatırlıyor musun?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Hatırlıyorum, iz bırakan tüm aşklarımı hatırlıyorum. 'Senin beni sevebilme ihtimalini sevdim' şiirini kime yazdığım belli ve genel olarak tüm geçmişimi anlatıyor. Çünkü ben daha çok platonik bir çocukluk yaşadım."
Taylan, “Çocukluğunda muazzam bir futbol yeteneğin olduğunu söyledin, peki futbola yeterince tutkulu değil miydin?” diye sordu.
Erdoğan, “İstanbul’a ilk geldiğimde çok zor şartlar altında yaşadım. Banyosu bile olmayan bir evde 3-4 arkadaş yaşamaya çalışıyorduk. Bir karar vermem gerektiğini biliyordum ve tiyatroyu görünce onun peşinden gitmek istedim.” diyerek futboldan vazgeçme sebebinin tiyatro hayranlığı olduğunu vurguladı.
NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun
- Etiketler :
- Haberler -
- Yaşam
- Magazin
- Yılmaz Erdoğan
- Televizyon
- N-Life
- N-Life Magazin
