Tatlı su levreği ve sazan üretiminde Türkiye'nin en büyük tatlı su gölünün bulunduğu Beyşehir, söz sahibi. Burada üretilen levrek filetoları, lüks otellerden büyük ilgi görüyor.
Türkiye'nin tatlı su ürünü cenneti olan Beyşehir Gölü'nde su ürünleri avlanma yasağı 15 Haziranda kalktı, yeni sezon da bu tarihten itibaren başladı.
Karadeniz'de ise av sezonu 1 Eylül itibariyle başladı.
Beyşehir'de tutulan balıklardan levrek 6-7, sazan ise 5-6 liradan Konya ve çevresindeki iller başta olmak üzere, Türkiye'nin çeşitli yerlerine gönderiliyor.
Özel yetiştirilen ve her mevsim bulunabilen alabalık dışında tatlı su ürünlerinden olan levrek ve sazan da vatandaşlardan talep görürken, ancak pazar büyüklüğü ve genel tüketim açısından Karadeniz'de bu sezon avlanan balıklar, daha büyük ilgi görüyor.
Karadeniz'de avlanma sezonunun başlamasıyla birlikte, ağlara takılan balıklar, öncelikle Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, daha yüksek fiyatlı pazarlara sevk edilmeye başlandı.
Bu kentler dışındaki büyük şehirlere de mevsimin en taze gelmeye başladı. Bu sezonda en çok çıkan deniz balıkları ise istavrit, çinekop, barbun, mezgit ve palamut...
Konya'daki ünlü balık lokantası Taka Restoran'ın ortaklarından Zekeriya Bektaşoğlu, Karadeniz'de başlayan balık avlama sezonuyla birlikte, balık yemek için en lezzetli döneme girildiğini söyledi.
BU DÖNEMDE ÇİNEKOP VE İSTAVRİT TERCİH EDİLMELİ
Tatlı su balıklarıyla birlikte taze Karadeniz balığını da turistik bir kent olan Konya'da müşterilerinin beğenisine sunduklarını anlatan Bektaşoğlu, şunları kaydetti:
''Bu dönemde alabalık, sazan ya da levrek elbette yenir. Bu balıklar, yaz sonu ve suyun serinlemeye başladığı dönem olması nedeniyle yenecek tava geliyor. Ancak millet olarak balık deyince aklımıza, Karadeniz balığı geliyor. Müşterilerimizin de tercihi çoğunlukla taze Karadeniz balıkları oluyor. Bu mevsim, istavrit ve çinekop yeme mevsimi... Bu balıklar yeni yavru aşamasını geçtiler ve en körpe dönemlerindeler. Bu iki balık da ızgaraya gelir. Damak tadına önem verenler kesinlikle Karadeniz çinekopunu arar ve bulur. İstavrit de lezzetlidir, ancak Türk halkının gözdesi olan balık çinekoptur. İstavrit 3 ay boyunca bulunabilir, ancak Çinekop, en çok 2 ay sonra büyür ve 'sarı kanat' olur. 120 santimetreyi geçtikten sonra da adına 'lüfer' denilir. O da çok lezzetlidir, ancak çinekopu asla tutmaz. Yani balığı şu içinde bulunduğumuz bir aylık dönemde yiyebilirsiniz. Çinekopun ızgarası, özellikle diyet yapanlara önerilir.''
Bektaşoğlu, bunun yanı sıra bu dönemde, kendine öz bir lezzeti olan barbun, mezgit ve palamudun da tercih edilebileceğini, bu balıkların da en lezzetli oldukları dönemlerinde olduklarını belirtti.
BALIK ALIRKEN GÖZÜNE VE PULUNA BAKIN
Bektaşoğlu, balıkların gözlerinin ve pullarının parlak, vücutlarının sert olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, ''Mutlaka tanıdık bildik bir yerden ya da alışveriş merkezlerinden balık alınması lazım. Balıkta gözler çok önemli, parlaklığını yitirmiş gözlü balıklar tercih edilmemeli. Taze balığın pulları ışığın altında rengarenk görünür. Bayatlamış balığın renginde ise bu canlılık yoktur. Mezgit dışında bu dönemdeki tüm balıkların ızgarası rahatlıkla yapılır'' diye konuştu.
Hamsinin ise kasımın başından itibaren avlanmaya başladığını anlatan Bektaşoğlu, hamsinin gerek lezzeti gerekse fiyatı nedeniyle herkes tarafından sevilerek yenen bir balık türü olduğunu, kendi döneminde hamsiye bir başka balığın üstünlük kurmasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
YEMEK UZMANI HALICI
Yemek uzmanı Dr. Nevin Halıcı da balığın diyetlerde yoğun şekilde tercih edilen bir gıda olduğunu belirtti.
Her balığın kendine özgü bir lezzeti olduğunu, ancak av sezonu başında yenilen balıkların, körpe oldukları için daha lezzetli bulunduklarını ifade eden Halıcı, ''Sezon başında yakalanan genç balıklar tazeliklerini daha uzun süre koruyor. Zaten her balık, mevsiminde tüketilirse çok lezzetli şekilde yenir.
Bunda tek istisna her dönem yenebilen alabalıktır. Bu dönemde herkese bol miktarda balık tüketmelerini tavsiye edebilirim'' diye konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
