Gündüz avukat, gece şarkıcı

2008'de sevgilisini ''kasten öldürdüğü'' iddiasıyla yargılanan ancak daha sonra olayın intihar olduğu anlaşılınca beraat eden avukat  Yıldırım, şimdi de çıkardığı albümle tekrar gündemde...

Gündüz avukat, gece şarkıcı

İstanbul Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra bir süre hakimlik ve savcılık görevlerinde bulundu, daha sonra serbest avukatlık yaptı ve şimdi de "Teselli" isimli albümüyle müzik piyasasına girdi.

Türkü söylemeye öğretmenlerin ısrarıyla ilkokul sıralarında başlayan Özkan Yıldırım, yaşadığı acılarla şekillenen hayatına, kaçış noktası olarak gördüğü müzikle tutunuyor.

Diğer üç kardeşi de hakimlik yapan ve bir araya geldiklerinde babalarıyla birlikte sıra geceleri, fasıllar düzenleyen Yıldırım için türkü söylemek ticari bir amaç değil. Hafta sonları İzmir akşamlarını sesiyle şenlendiren Yıldırım, şarkılarıyla Türk müziği adına güzel bir şeyler yapmak istiyor.

Albümünde, 2008 yılında intihar eden sevgilisi için yazdığı ve ''kaybedilenlere'' adadığı üç şarkıya da yer veren avukat Yıldırım, 1993 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yaklaşık 8 yıl hakimlik ve savcılık yaptığını, 2002 yılında Adalet Bakanlığındaki görevinden ayrılarak, serbest avukat olarak çalışmaya başladığını söyledi.

Aileden gelen müzik sevgisinin zaman içinde bir tutkuya dönüştüğünü dile getiren Yıldırım, bu uğurda özel şan dersleri aldığını, çevresindekilerin telkiniyle bir albüm çıkarmaya karar verdiğini söyledi. Yıldırım, albüm çalışmasının yaklaşık 8 ayda tamamlandığını anlattı.

KAYBEDİLEN SEVGİLİYE ÜÇ ŞARKI
Özkan Yıldırım, 2008 yılında intihar eden sevgilisi için ''Teselli'', ''Zalim'' ve ''Git Deme'' isimli üç şarkı yaptığını, bunların söz, müzik ve bestesinin kendisine ait olduğunu aktararak, ''Bunları yıllar önce kaybettiğim bir insana yazdım, yaşadığım olaylardan esinlendim'' dedi.

İki işi yürütmenin zorluğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

''AVUKATLIĞI BIRAKMAYI DÜŞÜNMÜYORUM''  
''Birisi tamamen duygunun, diğeri tamamen mantığın hakim olduğu bir dünya. Birinde olabildiğine duygusal, romantik, hassas olmanız gerekiyor, diğerinde olabildiğine mantıklı, akılcı ve ayaklarınızın yere basması... Ya iki ruhlu olacaksınız ya da bunu absorbe edeceksiniz. İki dünya arasında dengeyi sağlamaktan başka şansım yok benim, çünkü ikisini de seviyorum. İki uç nokta olmasına rağmen, hukukçular sanata yatkın. Hakimin her yazdığı kararda bir sanat vardır. Mesela gerekçe, bir senaryodur. Hakim gerekçesinde eldeki verileri değerlendirerek, doneleri kullanarak sanat eserini ortaya çıkarır. Şu aşamada avukatlığı bırakmayı düşünmüyorum.''
  
Yıldırım, sanatın insan hayatı üzerinde çok büyük etkisi olduğunu söyleyerek, albümünün internet üzerinden Almanya, Kanada, İngiltere, Fransada, Sicilya gibi ülkelerde yaşayan vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edilmesinin kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.

Yıldırım, 2008 yılında, birlikte yaşadığı Gülay Tokmak'ı ''kasten öldürdüğü'' iddiasıyla İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış, yargılama sonunda Tokmak'ın intihar ettiği ortaya çıkınca, beraat etmişti.


Sayfa Yükleniyor...