İşte İnegöl köftesinin sırrı

Bir asırdan fazla süredir damakları şenlendiren İnegöl köftesi, lezzetini, mangal ateşinde pişmesinin yanı sıra sadece hayvanların kaburga kısmındaki etin kullanılmasından alıyor.

İşte İnegöl köftesinin sırrı

İnegöl köftesinin bir diğer özelliği ise tuz ve soğanla birlikte eti sıkılaştırması için az miktarda karbonat dışında, herhangi bir katkı maddesi veya baharat kullanılmaması.        

Bulgaristan'dan 19. yüzyılda göç ederek Türkiye'ye gelen Besler ailesi tarafından yapılan köfte, zaman içinde Bursa'nın İnegöl ilçesinin bir markası oldu.

Bu köftenin sırrı, dana ile kuzu veya koyunların kaburga kısmından alınan etten çekilen kıymanın kullanıldığı karışımda gizli. Yüzde 80 dana, yüzde 20 kuzu veya koyun etinden oluşan İnegöl köftesinin lezzetine, mangal ateşinde pişmesi de katkı sağlıyor.        

Etin tadını bastırmaması amacıyla baharat kullanılmayan köftede, tuz ve soğanla birlikte eti sıkılaştırması için az miktarda karbonat kullanılıyor.        

Türkiye'nin genelinde parmak şeklinde olmasıyla ayırt edilen İnegöl köfte, ''Memleketi'' İnegöl'de ise yassı şekilde yapılıyor.

İşte İnegöl köftesinin sırrı  - 1


        
''EN GÜZEL İNEGÖL KÖFTESİ, İNEGÖL'DE YENİR''
İlçede İnegöl köftesini sunan başlıca yerlerden olan bir restoranın işletme sorumlusu Faruk Toptaş, yüzde 80 daha yüzde 20 kuzu etinin birlikte çekilmesiyle elde edilen kıymanın, bir gün dinlendirildikten sonra soğanla karıştırılıp bir gün daha dinlendirildiği anlattı.        

İlçe dışında ''İnegöl köfte'' adıyla satılan bazı köftelerde, maliyeti düşürmek için soya ve ekmek gibi malzemeler kullanıldığını dile getiren Toptaş, ''Bu köfteler ucuz olsa da lezzeti güzel olmuyor. En güzel İnegöl köftesi, İnegöl'de yenir'' dedi.
       
İNEGÖL KÖFTESİNİN ORTAYA ÇIKIŞ SERÜVENİ
İnegöl köftesinin ortaya çıkışı, Bulgaristan'ın Pazarcık ilçesinde yaşayan doğan Mustafa Efendi'nin 1892 yılında İnegöl'e göç etmesine dayanıyor.        

Bursa-Ankara kara yolu üzerindeki çarşıda dükkan açan Mustafa Efendi'nin köfteleri, zaman içinde önce çevre iller, daha sonra ise tüm Türkiye'de ''İnegöl köftesi'' olarak ünlendi.        

Babası Mustafa Efendi'nin yanında yetişen İbrahim, aile mesleğini devam ettirdi. Aile, Soyadı Kanunu'yla birlikte yaptıkları işe uygun olarak ''Besler'' soyadını aldı.        

İbrahim Besler'in yanında yetişen ustalar da zamanla kendi iş yerlerini açarak, ilçenin önemli geçim kapısı haline dönüştürdükleri ''İnegöl köftesi''nin markalaşma sürecine de katkıda bulundu.        

İnegöl köftesi, 2005 yılında İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası'nın Türk Patent Enstitüsüne yaptığı başvuru sonucu, coğrafi işaret olarak tescillendi.

Sayfa Yükleniyor...