Kaybettiği 5 çocuğunu, 45 bin ağaçta yaşatıyor

Çoban, çocuklarından ikisinin doğduktan hemen sonra, birinin 7 aylık, birinin 1.5, diğerinin de 3 yaşında öldüğünü, doğar doğmaz kaybettiği iki çocuğunun yüzünü bile göremediğini söyledi. 

Çocuklarını kaybettikten sonra bir gece rüyasında ''ağaç dikmesinin ve ağaçlara kaybettiği çocukları gibi özenle bakması'' yolunda telkinde bulunulduğunu ifade eden Çoban, şöyle devam etti:  

''O rüyanın ardından içim ağaç sevgisiyle doldu. İlk zamanlar çevreden utancımdan dolayı ağaç dikemedim. Daha sonra çevremdeki arkadaşlarım yardımcı oldular ve ağaç dikmeye başladım. Yaz, kış durmadan ağaç dikiyorum. Ağaç dikmeye başladıktan sonra doğan 2 çocuğum yaşıyor, 7 tane de torun sahibiyim. Çapamı yanımdan ayırmam, silah gibi sürekli yanımda taşırım. Babalar Gününde kaybettiğim çocuklarım hep aklıma gelir, onların özlemini diktiğim ağaçlarla gideriyorum, onları bu fidanlarda yaşatıyorum.''        

Kendisine ait küçük bir arazisi olduğunu ve emekli maaşı dışında çapa işlerine giderek geçimini sağladığını söyleyen Çoban, fidan dikmek için çoğu zaman kendi cebinden para harcadığını kaydetti.        

Sabah ezanıyla uyandığını ve akşama kadar ağaç dikmek için nereye çağrılırsa oraya gittiğini anlatan Çoban, diktiğifidan ve çiçeklerin bakımını da yaptığını söyledi. Diktiği fidanlar için para almadığını, verirlerse fidan aldığını ve bunları da çevreye diktiğini dile getiren Çoban, bu sayede yaşadığı köyü ve köyün bulunduğu Yuntdağı bölgesini 45 yıl içinde 45 bin fidanla yemyeşil yaptığını anlattı.        

Halıtlı Köyü İlköğretim Okulu'nun çevre düzenlemesini de yaptığı ifade eden Çoban, ''Okulun bahçesindeki tüm fidanları ben diktim. Son olarak yenilenen okulun bahçe düzenlemesini de yapıyorum. Atatürk büstünün çevresine güller diktim ve her sabah gelip hem çiçekleri hem de okulun bahçesinde bulunan ağaçları suluyorum'' dedi.        

Halıtlı Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Kanca, ''Ruhi dedemiz, ben bu okulda göreve başladığımdan bu yana her gün muntazam olarak aynı saatte gelir, okulda ve çevresinde diktiği ağaçları, çiçekleri sular. İçinde bitmeyen bir ağaç ve doğa sevgisi olan Ruhi dedemiz, adeta Manisa'nın 2. Tarzanı'' diye konuştu.