Kırmızı

Merhabalar bu kez size KIRMIZI ' dan bahsetmek istiyorum ; Kırmızı renk, hani şu Ün, Şan, Şöhret köşesinin rengi, hayatımızda her zaman yer almış ve en çok sevilen renklerdendir.

Kırmızı

Merhabalar bu kez size KIRMIZI ' dan bahsetmek istiyorum ; Kırmızı renk, hani şu Ün, Şan, Şöhret köşesinin rengi, hayatımızda her zaman yer almış ve en çok sevilen renklerdendir. Feng Shui'de kullanılması, aşırı aktivasyon sağlıyor olması nedeni ile dikkat edilmesi gerekli renkler arasındadır. Tüm renkler, 3 rengin karışımından oluşur. Bu renkler; Kırmızı, Sarı ve Mavi'dir. Her şeyin bir rengi vardır. Şeffaf olan şeyler bile renklidir. Bunlardan kırmızı; gökkuşağının en dışında yer alan ve en düşük frekanslı renktir.

Dünyada kırmızı, diğer renklerde olduğu gibi, insani hiç bir çaba olmadan üretilmediği hallerde iki yolla görülür; biri ışığın kırılması ile, diğeri ise bir objenin üzerinde. Bunların dışında bir de kara madde ışıması dediğimiz, ısıtılan bir cismin karanlıkta ısıya bağlı olarak kırmızı hal alması bulunmaktadır. Milattan önce kurulmuş uygarlıklardan beri, kaya ve mağara resimlerinde de olmak üzere en çok kullanılan kırmızı, insan tarafından tarih içinde çeşitli şekillerde üretilmişlerdir. Bunlar ilginç olan bir tanesini paylaşmak istiyorum. Kırmızı tarih içinde de şimdide bir takım kimyasal tepkimeler ile elde edilmekte. Hatta bazı yiyeceklerimizin de renklenmesini sağlayan bir kimyasal karışım olarak gıda katkı maddesi adı ile hayatımızın tam içinde yer almakta. Hele hele şu çocuklarımıza yedirdiğimiz şekerlemelere ne demeli

Victoria Finlay, "Renkler" adlı kitabında harika bilgileri bize ulaştırıyor. Çok ünlü sanatçıların yağlıboya resimlerinin orjinal renklerini kaybettiği araştırmalar ile bilinmektedir. Eminim ki, sanatçı uzun yıllar dayanamayacağını o da biliyordu. Fakat bazılarının eserleri - ki bunlara Van Gogh' un bir eseri de dahildir - bu konuda biraz daha şanssız olmuştur. Sanatçıların eserlerinde bir gün batımında veya bir çiçeğin yapraklarında kullandığı kırmızı renk acaba nasıl elde ediliyordu.

Finlay bakın kitabında ne diyor; "...,..İnkaların birçok kırmızısı vardı. Kızılağaç ahşabını yumuşatıp koyu pembe renk elde ediyorlar, annatto bitkisinin kurutulmuş tohumlarından kavuniçi boya yapabiliyorlar ve elbette siyah için yaptığım araştırmalar sırasında bulduğum gibi, bakkam ağacı kullanıyorlardı; gerçekte siyahları kırmızılarından daha iyiydi.Ama koşnil böceğinden yaptıkları yakut rengi hazinelerini en iyi renkleri olarak kabul ediyorlardı...."

Kitabında bahsettiği Koşnil böceği bugün de hala kırmızı rengin üretimi için kullanılmakta ve hatta gıda boyası olarak hayatımızın en içinde yiyeceklerde tarafımızdan tüketilmektedir. Bilindiği kadarı ile bu böcekten elde edilen kırmızı rengin katkı maddesi olarak adı da "E-120" dir.

Köşnil olarak yazdığım ve bu şekilde okunan böceğimizin adı Cochineal' dir. Ve farklı kaktüslerde asalak olarak yaşamını sürdüren bir böcek türüdür. Avrupa'ya 16.yüzyılda gelen, kırmızı rengi bize sağlayan bu böcek, özellikle Aztekler tarafından fazlası ile kullanılmıştır. Bu renk sadece gıda maddelerinde değil, kozmetiklerde, saç bakım ürünlerinde, rujlarda ve üzeri güzelce kızarmış bazı yiyeceklerde de kullanılmaktadır. Cochineal süresini büyükçe bir kaktüsün içinde geçirir ve hamile kaldığı dönemde kızardığı için bu kaktüslerden sağılır ve özel makinelerde ezilerek , kimyasal işlemler sonrası kullanılabilir bir kırmızı renk haline getirilir.

Sevgilerimle,
İçmimar Funda Ceyhan
http://www.benimfengshuim.com

Sayfa Yükleniyor...