Nüfusbilim Derneği, Türkiye'nin Çocuk Haklarına dair sözleşmeyi imzalamasının 20. yılı sebebiyle sözleşme ve Türkiye'de çocukların nüfusa kayıtlı olma hakkı ile ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada şunlara değinildi: "Çocuk Haklarına dair Sözleşmenin uluslararası onaya açılmasından bu yana 20 yıl geçmiştir. Çocuk Haklarına dair Sözleşme çocukların haklarına saygı gösterilmesini savunur; onları hakları olan bireyler olarak tanır. Çocuklar korunmaya muhtaç olmakla beraber hakları olan özerk insanlar olarak tanımlanması gerektiği görüşünün yayılmasını amaçlar.
Türkiye Çocuk Hakları'na dair Sözleşmeyi 20 Kasım 1989 tarihinde imzalamış ve 4 Nisan 1995 tarihinde onaylamıştır. Onay tarihinden itibaren ülkemizde çocukların haklarına ulaşmaları için devlet, özel ve sivil toplum tarafından çok yol kat edilmiştir. Ancak, Türkiye’de halen çocukların hepsinin en temel haklarından biri olan nüfusa kayıtlı olma haklarına ulaşamadıkları bilinmektedir. Bir ülkenin vatandaşı olmanın temel adımlarından biri nüfusa kayıtlı olmaktır. Çocukların temel bir insan hakkı olan vatandaşlık hakkına ulaşamaması, vatandaş olmasını gerektiren ve gerektirmeyen pek çok hakkına ulaşamamasına neden olmaktadır.
Ülkemizde Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'na göre beş yaş altındaki çocukların yüzde 6.3’ünün nüfus kaydı bulunmamaktadır. Bu da her yıl doğan 100 çocuktan 6’sının bu ülkenin vatandaşlık hakkından yararlanamadığını göstermektedir. Bu çalışmaya göre yılda 1.292.698 canlı doğum olduğu ve yaklaşık olarak 80.000 çocuğun nüfusa kaydı bulunmadığı tahmin edilmektedir.
Çocuk haklarına dair sözleşmenin kapsamında çocuklar arasında ayrım gözetmeme temel haklardan biridir. Nüfusa kayıtlı olmama, bir çocuğa yönelik ayrımcılık yapılmasına neden olmaktadır. Bir çocuk doğum sonrasında haklarını arayamaz, nüfusa ilişkin kaydını kendisi yaptıramaz. Bu nedenle ebeveynlerin ve devletin çocuğun vatandaşlık hakkından yararlanması için sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. Çocuğun vatandaş olarak kayıt altına alınmaması, toplumdaki politika oluşturma, olayların değerlendirilmesinde ve de çocukların yüksek yararının önce gelmesine ilişkin hakların da ihlal edilmesine neden olmaktadır. Çocuğun yüksek yararının sağlanabilmesi için her çocuğun doğumdan sonra hemen nüfusa kayıt edilmesi gerekmektedir.
Nüfusbilim Derneği olarak, çocukların haklarının kabulünün 20. yılında ülkemizde halen nüfusa kayıtsız olan çocukların olması konusunda devletin ve ailelerin daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini düşünmekteyiz. Çocuklarımızın doğumlarından itibaren vatandaşlık haklarına sahip olmaları diğer haklarına ulaşmasına basamak oluşturacaktır."
- Etiketler :
- Haberler
