Sadabad eski günlerine geri dönüyor

Üç asır önceki Patrona Halil İsyanı’nın ardından bahçeleri bozulup dereleri kuruyan tabiat mirası Sadabad, İBB'nin projesiyle gravürlerde bıraktığı günlerine geri dönüyor.

Sadabad eski günlerine geri dönüyor

Dünden bugüne İstanbul hayatında, günlük geziler ve mesireler önemli yer tutuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda Mihrabad, Zeytinburnu - Çırpıcı Çayırları, Sarıyer, Beykoz, Kaymakdonduran, Çamlıca ve Kuşdili önemli gezi sahalarıydı. Bunlardan biri de Kağıthane'deki Sadabad...

LALENİN 1001 ÇEŞİDİ BU BÖLGEDE YETİŞTİ 
Star gazetesinde yer alan haberde; İstanbul Çevre ve Orman Müdürü Doç. Dr. Mehmet Emin Birpınar, dünden bugüne Sadabad’ı şöyle anlatıyor:

"Mesire yerlerinin yeşillik olması, ağaçların ve bir akarsuyun bulunması, eskiden en çok aranan özelliklerdi. Mesire kültürünün Kağıthane-Sadabad’ta yoğunlaşmasının nedenleri var. Anadolu Hisarı-Göksu civarı için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Doğal bir çayırdır. Bu vadi, III. Ahmet’in ilgisini çekti. Lalenin 1001 çeşidi bölgede yetiştirilirken, Lale Devri eğlenceleri bütün imparatorluğun dilindedir.

GÖSTERİ YERİYDİ
Padişahın Sadabad’a gelişi törenlerle kutlanırdı. At yarışları, cirit oyunları ve güreşler... Halk dere boyunca yüzer, kayıklarla gezerdi eski İstanbul mesirelerine aynı zamanda bir kültür olarak bakmamızı sağlayan ayrıntılar da vardır. Hıdrellez ve Ot Bayramı gibi özel günlerin dışında da dolup taşan bu alanlar, dönemin esnaf teşkilatları için büyük önem taşır. Çeşitli meslek erbabı burada buluşur, yeni ustalara peştamal giydirilir ve mutlaka alışveriş tezgahları kurulurdu. Sanatçılar şiirlerini, şarkılarını seslendirir, gösteriler bazen gece yarılarına kadar sürerdi.

SADABAD PROJESİ, BU TABİAT MİRASININ YENİDEN YEŞERMESİ İÇİN UMUT VERİCİ
Patrona Halil İsyanı (1730) Sadabad’ın bitişi oldu. 117 kasır ve saray yıkıldı, bahçeler bozuldu. Büyük yıkımın ardından Sadabad, yıllarca toparlanmaya çalıştıysa da bir türlü eski görkemli günlerine kavuşamadı. Dereler kurudu, çayırların yerini gecekondu ve fabrikalar aldı.

1940’tan itibaren ise bölgede kurtarılabilecek çok az şey kalmıştı. Halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Sadabad Projesi, bu tabiat mirasının yeniden yeşermesi için umut vericidir. İnanıyoruz ki, çalışmalar sonucunda gelecek nesiller, gravürlerdeki Sadabad’ı bir nebze olsun yaşayabilecek. Aynı şekilde, Göksu ve çevresinin düzenleme çalışmaları da İstanbullular için önemli kazanç olacak."


Sayfa Yükleniyor...