Sıla:Bir erkek ya yatılı okuyacak ya da askere gidecek

NTV’den Gülay Afşar, NTV’nin bayram özel programı “eN güzel buluşmalar” için son yılların önde gelen söz yazarı ve yorumcularından Sıla ile biraraya geldi. NTV'ye konuk olan Sıla, çocukluk günlerinden, konsevatuar ile ilgili hayal kırıklığından, anne - babasından, 11 yaşında yazdığı ilk şarkısından, iş ve yol arkadaşı Efe Bahadır'la paylaşımlarından bahsetti.

Sıla:Bir erkek ya yatılı okuyacak ya da askere gidecek

Sıla, NTV’nin bayram özel programı eN güzel buluşmalar'da Gülay Afşar'ın sorularını yanıtladı. Kendisindeki müzik tutkusunu küçük yaşlarda fark ettiğini söyleyen Sıla o yıllara dair şunları kaydetti: "Kendi şarkılarımı yazıp söyleyeceğim’ diyen bir çocuktum. İki buçuk yaşındayken ilk mırıldandığım şarkı Müzeyyen Senar'dan ‘Kimseye Etmem Şikayet’ idi. İlk şarkım ‘Kırık Ayna’yı 11 yaşında yazdım. Hatta ‘Kırık Ayna’yı yıllar sonra Gökhan Keser söyledi."

"BİR ERKEK YA YATILI OKUYACAK YA DA ASKERE GİDECEK, YOKSA ÇOK ŞIMARIYORLAR"

11 yaşında, kendi isteğiyle Fransızca eğitimi almak için Denizli'den İzmir'e geçen Sıla o yıllardaki en yakın dostlarının şiirler ve kitaplar olduğunu belirtti. Sıla, yatılı okulda eğitim gördüğü yıllara ilişkin konuşmasına şöyle devam etti: "Yalnızlık hissi beni yazmaya itti, orada tamamlandığımı hissettim. İzmir'de yatılı okuduğum için İstanbul'a kolay adapte oldum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim. Bence, bir erkek ya yatılı okuyacak ya da askere gidecek, yoksa çok şımarıyorlar!”
 yaptık."

"KULAĞI YOK BUNUN DEDİLER"

Yatılı eğitiminin ardından iki yıl boyunca konservatuar sınavına hazırlanan ancak kazanamayan Sıla o günlere dair samimi açıklamalarda bulundu: “2 sene çalıştım, kazanamadım. ‘Kulağı yok bunun’ dediler. Şimdi çok artistik bir yerden söylüyorum ama o kadar çok böyle hikaye var ki... Bilmiyorum, belki kötü bir günleriydi, belki de aralarında sohbet etmekten beni dinlemeye fırsatları yoktu. Çok büyük hayal kırıklığına uğradım, tam olarak hissettiğim şuydu galiba; bir baltaya sap olamama duygusu, hedefinizi koyduğunuz ve tamamen ona koştuğunuz bir yerden yenilgi sahibi olmaya karşılık buldu bende. İki sene İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Sabahat Tekebaş'la çalıştım. Muhteşem bir öğretmen ve sanatçıdır. O beni, böyle şeylerin çokça yaşandığına dair uyarmıştı. Ve ben sükutu hayale uğradım. Birkaç kere arayıp sonucu teyit ettikten sonra, kıyafetimle küvete oturup, bir saat boyunca kendimi banyoya kilitlediğimi hatırlıyorum."

"EFE İLE UZUN ZAMAN BİRBİRİMİZDEN ŞARKI YAZDIĞIMIZI GİZLEDİK"

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde bir yıl okuyan Sıla, müzik çalışmalarına caz müzisyeni Demir Durukan çalışarak başladığını anlattı. Bilgi Üniversitesi'nde müzik eğitimi alırken tanıştığı Efe Bahadır ile dostluklarına dair esprili açıklamalar yapan Sıla şunlara değindi: “Biz Efe ile uzun zaman birbirimizden şarkı yazdığımızı gizledik. Önce caz şarkıları çalıp söyleyerek başlayan dostluğumuz bir akşam Bülent Ortaçgil şarkıları söylediğimiz bir anda kırıldı. Sonra birbirimize açılmaya başladık. Efe bir akşam bana telefon açıp bir ‘A’ melodisi bulduğunu söyledi. Ben de bir tane ‘B melodisi, nakarat buldum’ dedim. Aynı şarkının ‘A’sı onda, ‘B’si bende çıktı. Hiç konuşmadan... Ondan sonra ‘Biz beraber şarkı yapmalıyız’ dedik ve şarkı yazmaya başladığımız ilk gece tam 11 şarkı yaptık.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Yaşam
  • magazin
  • Sanat
  • NTV
  • Kurban Bayramı

Sayfa Yükleniyor...