Ünlü türkü, bu köyden çıktı

Kendi bestelediği türkülerle dikkati çeken ve UNESCO tarafından ''Yaşayan İnsan Hazinesi'' ödülüne layık görülen 77 yaşındaki köy çalgıcısı Hayri Dev'in yaşadığı Gökçeyaka Köyü'nde, müzik aleti çalınmayan ev yok.

Ünlü türkü, bu köyden çıktı

Köydeki her evde en az bir kişi saz, cura, kaval, çam düdüğü, sipsi gibi çeşitli müzik aletlerini çalabiliyor. Yaz aylarında yaylalarda, kış aylarındaysa her gün bir başka evde yapılan ''yarenlik buluşmaları''nda kendilerine özgü besteler ve türkülerle müzik ziyafetleri sunuluyor.

Köylüler geçimlerini bu meslekle sağlarken, müzik sayesinde genç kaldıklarını da ifade ediyor.

Çocukluğundan bu yana köy çalgıcılığı yapan Hayri Dev, Aöyün eski isminin Karaman olduğunu, Anadolu'da yaygın ''Karaman kırığı'' parçasının bu köyden çıkarak meşhur olduğunu savundu.

Köyde çalınan müzik aletlerini de kendilerinin yaptığını belirten Dev, şöyle dedi:

''Arkadaşlarımız ile beraber çalardık. Kış devresinde, bugün senin evinde, yarın benim evimde, yaz devresindeyse dağda çobanlık yaparken arkadaşlar ile yarenlik olurdu. Çam düdüğünü kızlar çalardı. Bu civarın ilk ismi Karaman. Karaman'ın kırığı diye geçer. Bu muhitlerde herkesin elinde bağlama olsun, çam düdüğü olsun, kaval gibi çalgılar çalınırmış. Biz babalarımızdan dedelerimizden öğrendik, şimdi çocuklarımıza, torunlarımıza öğretiyoruz.''

Gökçeyaka Köyü'nün en fazla ilgilendiği şeyin çalgı ve müzik olduğunu dile getiren Bayram Develi de ''Yıllardan beri böyle devam etmiş, şimdi de aynen sürüyor. Burada genelde 3 telli bağlama, saz, çam düdüğü çalınır. Benim babamın çaldığı çam düdüğüdür. Keman çalınırdı eskiden, şimdi de çalınıyor. Kabak kemane çalıyoruz, üç telli bağlama çalıyoruz, hepsi var'' dedi.

Ünlü türkü, bu köyden çıktı  - 1



Develi, müzik aletlerini köyde yaptıklarını belirterek, kendisinin bir atölyesi olduğunu, üç telli bağlama ve kabak kemaneyi burada yaptığını dile getirdi.

Köyde yıllardır devam eden yarenlik buluşmalarında hem çalındığını, hem oynandığını ifade eden Develi, müzik tutkusunun köy halkını diri ve genç tuttuğunu öne sürerek, şöyle konuştu:

''Hem çalıyoruz, hem yapıyoruz. Evlerde toplanılır, yarenlikler yapılır, çalınır, söylenir, oynanır. Sırayla herkes oynar. Belli mevsimlerde yapılır. Bahar ve yaz mevsimlerinde yaylalarda, kış aylarındaysa evlerde toplanılır.''
 
Her evde bir enstrüman çalındığına dikkati çeken Mustafa Gökçe, ''Doğuştan gelen bir şey, çünkü, atalarımızdan, dayılarımızdan, amcalarımızdan öğrenerek geldik. Her evde bulunur mutlaka çalan. Geçimimizi de buradan sağlıyoruz. Yeni yetişen gençlerden de ilgilenenler çok. Düğünlere gidip çalıyor ve söylüyorlar.''

Sayfa Yükleniyor...