Van Gölü canavarı gerçekten var mıydı?

Van Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı İkram Kali, 121 yıl önce İstanbul'da yayınlanan Saadet Gazetesi'ne manşet olan Van Gölü canavarı için şunları söyledi: "Osmanlı'dan günümüze varlığı anlatılan bu yaratığın varlığının yalan olduğuna inanmıyorum."

Van Gölü canavarı gerçekten var mıydı?

Van Gölü'nde varlığı-yokluğu tartışma konusu olan ve bugüne kadar bir çok gazete ve televizyona haber olan efsane Van Gölü Canavarı'nın 121 yıl önce de haber olduğu ortaya çıktı. Görgü tanıklarının, uzunluğu 10-12 metre, ses çıkaran, su püskürten siyah renkli olarak taraf ettiği Van Gölü Canavarı'nın 121 yıl önce manşet olan haberi ile ilgili Van Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı İkram Kali açıklama yaptı.

Kali, Sultan Abdulhamit Han döneminde yayınlanan Saddet Gazetesi'nin 28 Şaban 1306 ( 29 Nisan 1889) çıkan 1323 nolu nüshasında haberin yayınlandığını söyledi.

Kali, dönemin Van Vali Yardımcısı olmak üzere, doktor, asker, futbolcu, köylü, balıkçıların da bulunduğu çeşitli yaş ve mesleğe sahip yüzlerce Vanlının çeşitli tarihlerde gördüğü, adına isim yarışması açılan, heykeli dikilen, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit tarafından adına Van Gölü Canavarı ismiyle şiir yazılan, TBMM tarafından Van Gölü Canavarı araştırma komisyonu kurulan Van Denizi'nin simgesi canavarın yalan olduğuna inanmadığını anlattı.

CANAVAR, ABDEST ALAN BİR KİŞİYİ GÖTÜRMÜŞ
DHA'nın haberine göre; Van Gölü canavarı ile ilgi manşet haberin, tarih, ilim ve kültür içerikli Yedikıta Dergisi'nin 26. sayısında, Selman Soydemir imzası, Zeynep Seymen illüstrasyonu yer aldığını belirten Kali, Saadet Gazetesi'nin 121 yıl önce yayınlanan ve bir kişinin ölümü ile sonuçlanan haberi ile ilgili bilgi de bilgi verdi.

Kali haberdeki şu hususları anlattı:

"Bitlis merkez sancağına bağlı Hizan kazası ahalisinden üç kişi, yolculuğa çıkıp, Bulanık tarafına giderken yol güzergahı olması nedeniyle Van Denizi'nin Tatvan Ahlat arası sahillerine tesadüf eder. Bunlardan birisi namaz kılmak için deniz kenarında bir yerde abdestini almaya başlar. Sıra ayaklarına gelip yıkamak için azıcık denize girer girmez deniz hayvanlarından biri derhal ayağına sarılıp kendisini denize çekmeye, bu ise bütün kuvvetiyle dışarı çıkmaya çabalar. Yalnız başına hayvanın tasallutundan kurtulamayacağını anlayınca feryat ile arkadaşlarından yardım ister. Arkadaşları güç hal ile bu şahsı denizden çıkarır ise de, hücum eden hayvan zavallı adamın topuğundan dizine kadar sarılmıştır. Adamın feryadı göklere çıkar. Bütün çabalar sonuç vermeyince biçare adamın arkadaşları ateş yakarak hayvanın adamın ayağını bırakması için kuyruğunu ateşle yakarlar. Ateş tesiriyle hayvandan yürek tırmalayan çığlık ile heybet, kuvvet ve acıyla havaya fırlar. Ayağını kapmış olduğu adamı da beraber kaldırıp yirmi yirmi beş metre yükseğe çıktıktan sonra denize doğru inerek adamı da beraber alıp götürür"

Kali, bir kişinin ölümüyle sonuçlanan bu haberle birlikte Van Gölü Canavarı hakkında bugüne kadar yazılan konuşulan, iddia edilen tartışmalara ve bilgilere yeni bir boyut eklendiğini de söyledi. Kali haberde üç ayrıntının dikkat çekici olduğunu belirterek, "Bunlanlardan birincisi son 50 yıl içersinde görenlerin ifadelerinde Van Gölü Canavarının insana zarar vermediği söylenmişti ve böylede bilinmektedir. Ancak gazetenin haberinde 121 yıl önce Van Gölü Canavarı olarak adlandırılan yabani bir yaratığın insana zarar verdiğidir. İkincisi, 121 yıl önce de Van Gölü'ne bugün Vanlıların söylediği gibi Van Denizi denildiğidir. Üçüncüsü ise haber Van Denizi sularında nesli devam eden yabani bir yaratık var iddiasını da güçlendirmektedir. Ben, Osmanlı'dan günümüze varlığı anlatılan bu yaratığın yalan olduğuna inanmıyorum" dedi.

Sayfa Yükleniyor...