Yıllardır aradığı babası Charles Manson çıktı

LOS ANGELES - Amerikalı bir adam doğunca evlatlık verilmişti ve yıllardır babasını arıyordu. 41 yaşındaki Matthew Roberts uzun araştırmalar sonrasında babasının ünlü seri katil Charles Manson olduğunu öğrendi. Roberts, "Bu sanki babanızın Hitler olduğunu öğrenmek gibi bir şey" dedi.

Matthews önce annesinin izin bulmuş ve ardından da annesinin Manson tarafından bir uyuşturucu partisinde tecavüze uğradığını öğrenmiş.

Roberts, 1968’de doğduktan tam bir yıl sonra seri katil Manson ve arkadaşları Los Angeles’ta dokuz kişiyi öldürmüştü. Beş hafta süren cinayetlerden biri de yönetmen Roman Polanski'nin hamile eşi Sharon Tate'ti.

Haberi aldığında Roberts önce inanmak istememiş, "Ben barış dolu bir insanım ama bir canavarın yüzünü almışım. Benim kahramanım Gandi'dir. Tamamen şiddet karşıtı, barış yanlısı biri ve vejetaryenim. Bir böceği dahi incitemem” diyor.

29 yaşında ailesinin izini sürmeye karar verin Roberts, bir ajans sayesinde biyolojik annesi Terry'yi bulmuş. İkili yazışmaya başlamış ama annesi, babası hakkında hiçbir detayı vermek istememiş. Daha sonra annesi yavaş yavaş olanları anlatmaya başlamış ve 1967'de Manson'a nasıl kapıldığını söylemiş.

"Çılgına dönmedim ama bu korkutucu ve üzücü bir şey. Öfkelendiğimde gözlerim yuvalarından fırlıyor ve bu insanları hep korkutmuştur. Cüssemin büyük olmasını bile sevmiyorum. Bu insanları daha çok korkutuyor" diyen Roberts, babasıyla da temasa geçmiş.

"KARTLARINI SVASTİKA İLE İMZALIYOR"
Şu an 71 yaşında olan ve California'daki Corcoran Eyalet Hapishanesi'nde kalan Manson, Roberts'ın kendi öz oğlu olduğunu doğrulamış ve ona alnındaki svastika imzalı kartlar atmış, mektuplar yazmış. Roberts onunla ilgili, "Bana garip şeyler gönderiyor ve svastika ile imzalıyor. İlk başka şaşırıp depresif olmuştum. Bir gün boyunca ne konuşabildim ne de yiyebildim" dedi.

Fakat Roberts onun biyolojik babası olduğunu kabul ediyor: “Duygusal bir bağ hissetmeden edemiyorum. En zor şey anneme tecavüz eden bir canavara sevgi beslemek. Onu sevmek istemiyorum ama ondan nefret etmek de istemiyorum.”