Ege Denizi'nde 26 Ocak'tan bu yana 754 deprem meydana geldi. Yaşanan sismik hareketlilik nedeniyle deprem korkusu yaşayan yaklaşık 9 bin kişi, Santorini Adası'ndan ayrıldı. Türkiye en yakın 150 kilometre mesafede gelişen bu deprem fırtınasının nasıl sonuçlanacağı hem bilim dünyası hem de vatandaşlar tarafından merakla izlenmekle birlikte kesin bir sonuca henüz varılmadı.
KANDİLLİ VE AFAD SİSMİK HAREKETLİLİĞİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
AFAD buradaki sismik faaliyetleri "deprem fırtınası" olarak tarif ediyor.
AFAD, Ege Denizi'nde Türkiye'ye en yakın depremin 140 kilometre mesafede gerçekleştiğini ve ada yakınlarında gerçekleşen depremlerin derinliklerinin 5 ila 25 kilometre arasında değiştiğini söylüyor.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, Santorini-Amorgos fay hattının büyük yıkıcı depremlere yol açabilecek potansiyeli olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Kandilli Rasathanesi, Santorini adası çevresindeki depremlerin analizini hazırladı ve olası volkanik patlamaların yaratabileceği tsunami riskine dikkat çekti.
Raporda, 1707-1711, 1866-1870 ve 2011-2012 yıllarında kaydedilen volkanik aktivite dönemleri, bölgenin sürekli bir jeodinamik hareketlilik içinde olduğuna kanıt olarak sunuldu.
OLASI VOLKAN PATLAMASI VE TSUNAMİ TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLER?
Ege'de son günlerdeki sismik aktivite Santorini’den 8 kilometre kadar kuzeydoğudaki Kolumbo volkanı üzerinde yoğunlaşmış durumda.
Kolumbo, aktif bir denizaltı yanardağı olup Santorini'den kuzeydoğuya doğru uzanan yaklaşık 20 volkan konisinin en büyüğü olarak biliniyor. Yaklaşık 3 kilometre çapında olan Kolumbo'nun tepesinde 1,5 km çapında bir krater mevcut.
Bu krater 1649 ve 1650'de püskürerek deniz seviyesinin üstüne çıkmış, ancak daha sonra dalgalarla deniz seviyesinin 10 metre kadar altına kadar aşındırılmıştı.
Yunanistan'daki deprem uzmanı bilim insanları depremlerin büyük ölçüde fay kaynaklı olduğu ve volkanların faaliyete geçmesinin düşük bir olasılık olduğununun altını çiziyor.
Uzmanlara göre deprem fırtınası bir süre sonra bitebileceği gibi çok daha zayıf bir ihtimalle büyük bir depremle ya da Kolumbo volkanının faaliyete geçmesiyle de sonuçlanabilir.
Ege Denizi'nde, aynı bölgede, 2011-2012 yıllarında da benzer bir sismik hareketlilik gözlemlendi ancak 14 ay süren bu sismik hareketliliğin sonucunda büyük bir deprem yaşanmadı.
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Ege Denizi'ndeki sismik hareketliliğe ilişkin "Magmadan yaklaşık 45 kilometre derinden gelen, 1200 santigrat derece sıcaklığındaki erimiş yüksek kıvamlı magma, yüksek basınçla yukarıdaki magma odalarını dolduruyor. Yaklaşık 250 kilobarlık basınçla ve 2 bin 200 santigrat derece sıcaklıkla oraya basıyor. Bu baskı, bölgenin patlama için basıncını artırıyor. Basıncın artması sonucunda da depremler oluşuyor" diyor.
Ercan, "Bunun sonucunda, taş ve topakların fırlatıldığı patlama gerçekleşebilir. Bu patlama etkin olur. Deprem üretimi de olabilir. Bu üretim de 5 ile 7 arasında sarsıntıya da neden olabilir. Depremle birlikte süpürtü dalgaları oluşabilir. Bu dalgalar bütün Ege'deki adaları, Girit'i, Yunanistan kıyılarını ve Türkiye kıyılarını da etkileyebilir" iddiasında bulunuyor.
SANTORİNİ'NİN VOLKANİK GEÇMİŞİ
Ege Denizi'nde, Yunanistan'ın yaklaşık 200 kilometre güneydoğusunda yer alan volkanik ada Santorini'de en son MÖ 1600 yıllarında volkanik patlama meydana geldi. Patlama sonrası Ada'nın yaklaşık 73 kilometrekarelik bölümü su altında kaldı.
Santorini'den teknelerle ulaşılan, bir kısmının su altında kalmasıyla Ada'dan ayrışan Santorini Kalderası, bugün simsiyah görünümüyle turistlerin ziyaret ettiği alanlardan biri haline geldi.
Volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşan volkanik yer şekline "kaldera" adı veriliyor.
Santorini Adası ile Yamurgi Adalarının arasında 1956'da yaşanan 7,5 büyüklüğündeki depremde 53 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla kişi yaralandı.
Deprem yaklaşık 25 metre boyunda tsunamiye yol açmış ve Türkiye kıyılarına kadar ulaşmıştı.