Tahvil yerine Bitcoin mi?

Tahvil dediğimiz şey aslında çok basit, devlet borçlanır, yatırımcı parasını verir, vade sonunda faiz alır. Ama bugünlerde bu ilişki başka bir formda da kuruluyor: Bitcoin ETF.

İlk olarak tahvilin işleviyle başlayalım.

ABD, klasik sistemde tahvil satarak borçlanır. Bu tahviller alacaklılara satılır, nakit elde edilir. Vade sonunda faizi ödenir. Her şey şeffaftır ve bilançoya da işlenir. Ancak yakın zamanda piyasaya yeni bir borçlanma aracı dahil oldu o da ETF'leri. (Borsa yatırım fonu)

SEC'in onayıyla birlikte BlackRock ve Fidelity başta olmak üzere Amerikan kurumlarının yönettiği ETF'ler üzerinden yüklü miktarda para 'e yöneldi. Bu fonların Amerikan olduğunu vurgulama sebebim, paraların Amerikan hukuk sistemi kontrolünde olduğunu belirtmek. Dolar sistem dışına çıkmıyor, başka bir varlık ile yeniden döngüye giriyor. Yani paralar yine Amerika’nın denetiminde ama kripto gibi görünüyor.

ÖRTÜLÜ TAHVİL OLABİLİR Mİ?

ABD açık açık tahvil satmıyor. Fakat dolaylı yoldan piyasadan likidite de emiyor. Peki nasıl?

· Bitcoin'e ETF'ler üzerinden talep yaratılıyor. Bu sayede piyasalardaki fazla dolar da Bitcoin'e gidiyor. (Bitcoin'in stabil coinler üzerinden fiyatlandığını belirtmek gerek.)

· Bu talep, faizleri de baskılamadan parayı sistem dışına çıkartıyor.

· Bitcoin'in fiyatı ve dolayısıyla sermayenin kazancı da artıyor. Yani faiz değil ama getiri var.

· Özetle bu durum bir borçlanma aracına dönüşüyor. Üstelik faizsiz ve bilanço dışı. Örtülü tahvil dememizin sebebi tam olarak bu.

Klasik tahvil fonlarından çıkış ile Bitcoin ETF'lerini kıyaslayalım;

2024 Aralık–2025 Mart arasında ABD tahvil fonlarından toplam 30 milyar doların üzerinde çıkış oldu. (Özellikle uzun vadeli fonlar bu dönemde faiz indirimi endişesiyle düştü.)

Aynı dönemde BlackRock ve Fidelity olmak üzere Bitcoin ETF'lerine de 15-20 milyar dolar arası giriş kaydedildi. Tahvilden çıkan para doğrudan Bitcoin ETF’lerine gidiyor demek abartılı olabilir. Fakat rakamlar bize güçlü bir yön değişimi olduğunu gösteriyor.

BORÇLANMADAN BORÇ YARATMAK

Söz konusu durum "borçlanmadan borç yaratmak” gibi görünmeyen ama etkili bir finansal araç anlamına gelebilir. Öyle ki; Klasik tahvil piyasası daralıyor, ABD yeni bir borç aracı yaratıyor. Söz konusu yolla birlikte enflasyon baskılanmadan da likidite yönetilebiliyor.

PEKİ BITCOIN DOLARIN YERİNİ ALABİLİR Mİ?

Hızla artan dünya nüfüsu, ekonominin motorlarının dönmesini para arzına bağımlı hale getiriyor. Son 25 yılda yaşanan krizleri incelediğimizde “Batmak için çok büyük” sloganını çokça işittik. Merkez bankaları, olası kriz anlarında likidite musluklarını açarak piyasalara destek oldu. Örnek olarak Fed bilançosu 2008 yılında 890 milyar dolar iken, pandemide tam 8.9 trilyon dolara çıktı.

Sınırsız para basımının, enflasyon ve varlık balonları gibi olumsuz yanları olsa da krizlerde yangını söndürmek için hala en etkili araç. Bitcoin arzı ise 21 milyon adet ile sınırlı.

Günümüzde para sistemi arzı sınırlı bir enstrümana sabitlenirse, ilk olarak kolaylıkla kriz çıkar, daha sonra ise çıkan krizi yönetemezsiniz.

Bir diğer taraftan Bitcoin oldukça oynak bir enstrüman ve dakikalar içerisinde bile fiyatı hızla değişiyor. Bu kadar volatil bir enstrümanda satmak istediğiniz bir malın fiyatını sabitleyemezsiniz. Bunun en can alıcı örneğini yakın geçmişte Elon Musk yaşadı. Bitcoin ile araç satma planı olan Tesla Ceo’su, araç fiyatlarının dakikalar içerisinde değiştiğini görünce projesini rafa kaldırdı.

Burdan anlıyoruz ki Bitcoin’in herhangi bir paranın yerini alması şu hali ile mümkün değil. Buna tabii ki Dolar da dahil.

TRUMP....

Bitcoin artık sadece bir yatırım değil, bir politika aracı.’ın bu alana sahip çıkması, sadece siyaset değil. Nitekim ilk döneminde kripto para piyasalarını dolandırıcılık olarak niteleyen birinin bugün en büyük destekçisi olmasını da zayıf dolar temasıyla birleştirmemiz mümkün.

Bitcoin, küresel rezerv savaşında ABD’nin yeni silahı olabilir.

Bugün bahsettiğimiz bu konu aslında bir hipotez. Ama Bitcoin'in arkasında kimlerin olduğuna, kimlerin ETF ihrac ettiğine, bu işlemlerin de kimler tarafından hoş görüldüğüne bakarsak soruların cevabını bulabiliriz.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER