ABD'de Trump'ın seçilmesinden bu yana ana gündem maddesi tarifeler oldu. ABD Başkanı elindeki tarife sopasını her fırsatta kullanmaktan çekinmedi.
ABD yönetimi, ticaret açığını bir milli güvenlik sorunu olarak görüyor, fakat gördük ki mahkemeler aynı fikirde değil.
Temel dayanak 1977 tarihli Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası (IEEPA) idi. Mahkeme dedi ki: “Ticaret açığı veya rekabet baskısı acil ve olağanüstü tehdit değildir. Başkan bu yetkiyi keyfi genişletemez.” Ve karar verdi: Tarifeler iptal.
Peki bu Trump politikasının sonu mu?
Hayır değil. Öncelikle karar kesinleşmedi. Tarifeler iptal edildi ama temyiz süreci başladı. Trump cephesi kararı üst mahkemeye taşıdı. Süreç aylarca sürebilir.
Öte yandan mahkeme otomotiv, çelik ve alüminyum gibi “ulusal güvenlik” gerekçeli tarifelere dokunmadı. Yani korumacılığın bazı alanlarda devamı mümkün. Nitekim piyasalar da buradaki belirsizlikten kaynaklı olarak çok da ciddi fiyatlanmadı.
KÜRESEL SİSTEM ZATEN BLOKLAŞTI
Trump'ın attığı adımlarla birlikte küresel ticaret sistemi ve politikalar zaten bloklaştı. ABD ve Çin arasındaki gerilim artık tarifelerle sınırlı değil. Bunun bir örneğini Pakistan-Hindistan üzerinde zaten gördük.
Yakın tarihlerde ABD'nin üretimini kaydırdığı Malezya, Tayland, Endonezya, Vietnam veya Çin'in Kuşak-yol ile birlikte yatırımlarını artırdığı Afrika'da olası haber akışlarını görmek de sürpriz olmaz. Nitekim Panama'da Çin'in çok güçlü liman yatırımları vardı. Limanın işletmesine sahip olmasa da en önemli yatırımcılardan. Trump'ın Panama kanalını sıklıkla istemesi de bundan bağımsız değil.
Ticaret savaşına dönelim.
Bugünün ticaret savaşları veri, dijital altyapı, stratejik ham madde ve teknoloji rotaları üzerinde yürütülüyor. Örneğin nadir toprak elementleri, yapay zeka çipleri, batarya tedarik zincirleri vs.
"Benim şirketim, benim ülkemde üretim yapsın" misyonu artık tüm dünyaya hakim. Her kritik ürün için ihracat lisansı veya kota uygulamalarını sıklıkla görüyoruz.
Özetle; tarifeler iptal edilse bile bu zihniyet artık yerleşti. Zaten bugünün ticaret savaşı, vergilerle yürütülse de yarın yerini stratejiye, teknolojiye ve jeopolitik hırslara bırakacak.