Morgan Stanley, Türk bankacılık sektörünü değerlendirdiği raporunda fiyat revizelerine gitti. Tüm Türk banklarına ilişkin hedef fiyatlarını aşağı yönde revize etti. Ancak bu noktada sadece fiyatlara takılmak, resmin bütününü görmemize engel olabilir.
Çünkü yeni dönemde sektörün karlılık modeli değişebilir. Artık daha sade, temkinli, uzun vadeli bir strateji önem kazanabilir.
NET FAİZ MARJI BASKISI ARTACAK
Merkez Bankasının yüksek faiz politikası bankalar açısından güven unsuru olurken; bir yandan da karlılık için önemli bir engel. Morgan Stanley’in beklentisine göre net faiz marjlarında 2025’te 200-350 baz puanlık bir artış yaşanacak. Bu oran, piyasanın beklediği 300-450 baz puanın oldukça gerisinde. Yani bankalar kredi verirken daha fazla seçici olacak, mevduat tarafında ise yine daha fazla rekabetle karşı karşıya kalacak.
Yüksek mevduat maliyeti, özellikle bireysel kredi tarafında marjların daralmasına neden oluyor. Bu da bankaların daha fazla ticari krediye yönelmesini teşvik edebilir.
KARLILIK AZALABİLİR
Türk bankacılık sektörü Morgan Stanley raporunda da altı çizildiği üzere artık yüksek büyümeden ziyade sürdürülebilirliğin öne çıktığı bir döneme giriyor. Bu süreçte karlılık da bir miktar azabilir, buradaki esas amaç sektördeki dirençli yapının korunması olacak. Önümüzdeki dönemde bankalar dijitalleşme, kur riski yönetimi gibi alanlardaki başarılarıyla da değerlendirilecek.
Diğer yandan Türk bankalarının sermaye yapısı dış şoklara karşı dirençli. Fakat takipteki kredilerin artması gibi riskler de yakından takip edilmeli.
Örnek verecek olursak raporda bazı bankalar için "Al" tavsiyesi verilmiş. Burada önceki yıllardaki gibi sektör geneline yayılmış büyümeden çok hikayesi olan, başarılı bankaların öne çıkacağı sonucuna varabiliriz.
GÖZLER TCMB'DE
Faizlerin inmesi bankalar açısından bir rahatlama anlamına geliyor. Fakat marjlar üzerinde baskının da sürebileceğini not olarak eklemekte fayda var.
Bankacılık sektörü, Borsa İstanbul’da her zaman lokomotif oldu. Ancak artık bu lokomotifin hızlandığı kadar yavaşladığı dönemler de olacak. Yatırımcılar için temel mesaj açık: Sadece bilanço değil, regülasyonlar, global fon akımları ve Merkez Bankası beklentileri de dikkate alınarak pozisyon alınmalı.