Ağaç halkalarından öğrenildi: 2023 yazı son 2 bin yılın en sıcak yazı olarak kayıtlara geçti

Araştırmacıların ağaç halkalarından elde ediği bilgilere göre 2023'te Kuzey Yarımküre'de yaşanan yaz mevsimi son 2 bin yılın en sıcak yazı olarak kaydedildi. Yayınlanan çalışma, 2023 yazının önceki rekorları önemli ölçüde aştığını ortaya koydu.

Ağaç halkalarından öğrenildi: 2023 yazı son 2 bin yılın en sıcak yazı olarak kayıtlara geçti

Yeni bir araştırmaya göre, Kuzey Yarımküre'de son 2 bin yılda yaşanan en sıcak yaz mevsimi 2023 yılında kayıtlara geçti.  Bu da  Roma İmparatorluğu'nun ilk günlerinden ve İsa'nın doğuşundan bu yana insanlığın bu kadar sıcak havayı görmediğini gösteriyor.

Uzmanların ağaç halkalarından elde ettiği bulgulara göre, 2023 yazı, önceki rekor kıran 2016 yazından 0,15 santigrat derece daha sıcaktı. Ve bu da Kuzey Yarımküre'de 2023 yılında yaşanan yaz mevsimini son 2 bin yılın en sıcak yazı yaptı. 

Çalışmanın yazarları, bu bulgunun dünyanın ne kadar hızlı ısındığının ve sera gazı emisyonlarını acil bir şekilde azaltmamız gerektiğinin bir göstergesi olduğunu belirtiyorlar.

Ağaç halkalarından öğrenildi: 2023 yazı son 2 bin yılın en sıcak yazı olarak kayıtlara geçti - 1

AĞAÇ HALKALARINDAN SICAKLIK VERİLERİ ELDE ETTİLER

Ağaçlar bize 2023'ün olağanüstü derecede sıcak olduğunu söylüyor diye konuşan araştırmacılar "Ağaçlar binlerce yıl öncesine giden sıcaklık verileri sağlayabilirler. Ilıman iklimlerde yetişen ağaçlar, her yıl büyüdükçe fark edilebilir halkalar üretir ve ne kadar büyüdükleri, yaşadıkları mevsimsel sıcaklıklarla ilişkilidir" dedi. 

Ağaç halkaları, iklim bilimindeki önemli bir araçtır ve geçmiş iklim koşullarının yeniden yapılandırılmasında kullanılır. Ağaçlar büyürken her yıl bir halka oluştururlar ve bu halkalar genellikle büyüme koşullarına, özellikle su ve sıcaklığa duyarlıdır. Bu nedenle, ağaçların büyüme halkaları, geçmiş iklim koşulları hakkında bilgi sağlar.

Araştırmacılar, sonuçlarının tropikler hariç Kuzey Yarımküre için geçerli olduğunu ancak Güney Yarımküre için verilerin az olması nedeniyle aynı döneme ilişkin küresel ortalamalar elde etmenin zor olduğunu söylüyor.

Güney Yarımküre, Kuzey Yarımküre'den çok daha fazla denizle kaplı olduğundan iklim değişikliğine farklı tepki veriyor.

Sayfa Yükleniyor...