Suriye’de medya savaşı

Suriye’de olaylar üçüncü ayına girerken, haberlerin ülke medyasında yer alış biçimi tartışmalara neden oluyor. Suriye dışındaki medya ve internet alternatif oluşturuyor.

Suriye’de medya savaşı

Suriye'de 15 Mart'ta başlayan olaylar siyasi, ekonomik ve sosyal etkileri kadar yaşanan medya savaşını da gözler önüne serdi.

Yaklaşık üç aydır devam eden olayların işleniş biçimi, Suriye'deki ifade ve basın özgürlüğüne dair reform ihtiyacının en önemli kanıtı oldu. Uzun yıllardır tek sesi aktarmaya alışmış ülke medyasının "tecrübesizliği ve şaşkınlığı", Nisan ayı ortalarına kadar kayda değer bir varlık gösterememesiyle dikkat çekici ölçüde ortaya çıktı.

Suriye medyası ilk bir ay olayları görmezden gelerek zaman zaman abartılı ifadelerle, şiirlerle ve fantastik kliplerle "birlik-beraberlik" mesajlarına geniş yer verdi.

Ardından uluslararası medyada çıkan haberleri yalanma üzerine kurulu, savunmaya dayalı yayın politikasına geçildi. Ancak bu yayınlarda ulusal medya mensuplarınca çekilen görüntü veya fotoğrafların olmaması inandırıcılığı olumsuz etkiledi. Bu süreçte, Suriyeliler de ülke içindeki olayları Arap televizyon kanallarından izledi.

Ülke medyasında genelde gösterilerde kamu mallarına verilen zarar gibi unsurlar öne çıkarılırken, ilk kez geçen hafta protesto gösterilerinin görüntülerine ve gösterilere kaç kişinin katıldığı gibi ayrıntılara yer verilebildi.

CEP TELEVİZYONLARI HABER KAYNAĞI
Suriye medyasının olaylarla birlikte kendini uluslararası medyanın çalışma şartlarına uyarlayamaması, hükümet yetkililerinin çok nadir açıklama yapması ve yabancı medyaya konuşmamaları, uzman kişilerin de çeşitli bahanelerle görüş beyan etmeyi reddetmesi, olaylara ilişkin cep telefonu görüntüleri ve görgü tanıklarının ifadelerini tek bilgi kaynağı haline getirdi.

‘MEDYA İNANDIRICI DEĞİL’
Suriye medyasının durumuna sert eleştiri yönelten strateji uzmanı Talib İbrahim, "Şimdiye kadar herhangi bir konuda inandırıcı olamadılar. Aslında bizde medya diye bir şey yok. Binlerce silahlı adam var Suriye'de. En azından Suriye medyası olarak gidin bu kişilerle ordu arasındaki bir çatışmayı görüntüleyin" dedi.

Medyanın programlarına katılan ve zaman zaman sansüre takılan İbrahim, "olayların yaşandığı bölgelere muhabirlerin girmesine izin verilmesini ve basın üzerindeki karartma politikasının sona ermesini" savundu.

Devlet Başkanı Beşşar Esad tarafından da dile getirilen reform ihtiyacına değinen konuşmacılara söz hakkı tanınmayan medyada karşıt görüşlü kişilerin tartıştığı, kişisel görüş beyan ettiği veya demeç verdiği "farklı seslerin duyulması" şimdiye kadar pek mümkün olmadı.

‘GÖRÜNTÜ SAVAŞI’
Banyas'a bağlı Bayda köyünde çekildiği öne sürülen video kaydında yerde yatan, elleri arkadan bağlı sivillere tekme atan askerlerin görüntüleri hafızalara kazınırken, bu görüntünün 2003 yılında Saddam Hüseyin döneminde Irak'ta çekildiği ve aynı tarihlerde birçok Arap kanalında yayımlandığı gibi bilgiler Suriye medyası tarafından arşiv kayıtlarıyla birlikte ortaya kondu.

Olayın meydana geldiği alana bakan dükkanı olduğunu anlatan bir kişinin Irak'tan arayarak görüntünün çekildiği günü anlatması bile, o görüntünün "Suriye'deki isyana dair sembol görüntülerden biri haline gelmesini" engelleyemedi.

Yine Banyas yakınlarında çekildiği öne sürülen ve bir askerin itirafları diye yayımlanan görüntüde, askerin "Kesinlikle size ateş açılmadan ateş etmeyin talimatı aldık" şeklindeki ifadesinin çeşitli dillere "Ateş edin talimatı aldık" şeklinde çevrildiği Suriye medyasınca anlatılmaya çalışıldı.

Suriye medyası, Libya'da 16 Nisan'da çekilen, yerde yatan insanlara ateş açıldığına ilişkin görüntünün de 6 Mayıs'ta Suriye'de çekildiği şeklinde yayımlandığını savundu.

‘İNANDIRICI OLMAYAN HABERLER’
Bahreyn'de çekilen bir çatışma görüntüsü, etraftaki tabelada yer alan adresler ve oradaki polislerin kıyafetinin farklı olmasına karşın Suriye'de çekilmiş gibi dış ülkelerde yayımlandı.

Dera kentindeki olaylara ilişkin bir haberde, okul forması giymiş çocukların cuma günü yapılan gösteriye katıldığı iddia edildi. Bu haber, cuma günlerinin resmi tatil olduğu Suriye'de inandırıcı olmadı.

Sadece koşan birkaç kişinin ayaklarının göründüğü cep telefonuyla çekilmiş görüntü, Halep'teki üniversite öğrencilerinin gösterisi olarak yayımlandı.

‘GÖRGÜ TANIKLARI’
Görgü tanığı, aktivist ve insan hakları savunucusu sayısındaki patlama, bu isimlerle bazı kişilerin uluslararası medyada ve Arap kanallarına bilgi aktaran, canlı yayınlarına bağlanan kişilerin çelişkili konuşmaları dikkatlerden kaçmadı.

Aynı isimle farklı Arap kanallarına kısa aralıklarla bağlanarak farklı bir kentteki olaya ilişkin "gördüklerini" anlatanlara, güvenlik güçlerinin yoğun ateşi nedeniyle hiçbir şekilde sokağa çıkamadığını söylediği halde kaç kişinin öldüğü, kimlerin ateş açtığı ve sokaklarda yaralı insanların yattığı gibi ayrıntıları sıralayanlara rastlandı.

Olaylarda güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü veya yaralandığı duyurulan bazı kişilerin medyaya çıkarak "hayatta ve sağlıklı olduklarını" kanıtladıklarına bile tanık olundu.

Son olarak 3 Haziran'da gösterilere ilişkin canlı yayınlara birkaç dakika aralıklarla bağlanan "görgü tanıkları", Hama kentindeki gösterilere katılanların sayısını 40 bin ile 150 bin arasında verdiler.

EL CEZİRE HEDEF TAHTASINDA
Suriye'deki olaylara geniş yer ayıran, merkezi Katar'da olan El Cezire, Suriye basınının hedefi haline geldi. Suriye basını, Katar'daki olaylara ilişkin olduğunu bildirdiği cep telefonuyla çekilmiş görüntüleri ve bu ülkedeki görgü tanıklarının ifadelerini yoğun şekilde işlemeye başladı.

Sosyal paylaşım siteleri üzerinden sanal dünyaya da taşınan bu karşı atak ile, "Katar'a özgürlük" ve "Katar'daki devrime destek" gibi başlıklar altında onlarca grup oluşturuldu.

Başkent Şam'ın biraz dışındaki bir yerleşim biriminin kahvehanesini akşamları "sanal alemdeki savaşa" tahsis eden Beşşar Iskender, "hürriyet, reform ve yolsuzlukla mücadele gibi taleplerin dile getirildiği gösterileri desteklediğini" söyledi. "Protesto gösterisi yapanların asıl niyetlerinin reform olmadığını" savunan Iskender, "Bazı çevrelerin Suriye üzerinde çeşitli planları var. Suriye halkının bu komploya karşı duyarlılığı gün geçtikçe artıyor" dedi.

Sayfa Yükleniyor...