Yarının üniversitesinde öğrenci olmak!

Yeni çağın mesleği Yeni Medya üniversitelerde kendine yer bulmaya başladı. Çağın ihtiyaçlarını doğru gözlemleyen, yarını öngören ve buna uygun olarak eğitim programını güncelleyen Nişantaşı Üniversitesi gibi vakıf üniversiteleri Yeni Medya’ya oldukça fazla önem veriyor. Peki, öğrenciler Yeni Medya hakkında ne düşünüyor?

Yarının üniversitesinde öğrenci olmak!

Nişantaşı Üniversitesi Yeni Medya Bölümü öğrencisi Tuğşat Çelik, seçtiği bölümü yine kendi seçtiği bir üniversitede okumakla çok doğru bir karar verdiğini belirtiyor ve ekliyor: ‘’Yenilikçi bir bakış açısı gerektiren böylesi bir bölümü; okul donanımı, sistemi ve tarzı, en önemlisi de staj olanaklarıyla çağı yakalayan bir üniversitede okumanın güvenini yaşıyorum.’’

Yeni Medya, çok taze ve canlı bir bölüm. Sizi bu bölümü seçmeye iten şey ne oldu?

Yeni Medya, bugünün nabzını tutan bir alan. Her şey Yeni Medya üzerinden yürüyor. Aynı zamanda geleceğin de mesleği. Teknoloji artık her şey demek. Bu alanda uzmanlaşmak önemli ve bir de eğlenceli bir alan tabii. Çoğu üniversitede olmayan da bir bölüm. Dolayısıyla mezunu da az olacak. Her ne kadar sektör hızlıysa da rakipler arasından sıyrılmak biraz daha kolay olacak bu bölümü okuyanlar için.

 Hem pratikte hem de teoride çok iyi eğitim alıyoruz…

Neden Nişantaşı Üniversitesi peki?

Nişantaşı Üniversitesi kendini kısa sürede çok geliştirmiş bir üniversite. Ciddi şekilde gelecek vaat ediyor. İleride Nişantaşı Üniversitesi denilince büyük isimler, büyük başarılar da beraberinde anılacak. Bundan çok eminim.

Okulu gördüğümde çok etkilenmiştim çünkü sizi tam olarak kullanmanız gereken teknolojilerle donatıyor. Bir de bu donanımı gözü kapalı öğrencisine veriyor. Çok iyi laboratuvarlarımız var. Alanında çok başarılı eğitimcileri kadrosunda barındırıyor. Hem pratikte hem de teoride çok iyi eğitim aldığımıza inanıyorum. Bir de uluslararası bağlantıları, sektör bağlantıları var ki bu en önemlisi sanırım.

Bölüm ve üniversite adına en keyif alarak yaptığınız şey nedir?

Üretmek... İçerik üretimi ve pazarlama yöntemlerini öğrendikçe ve pratiğe döktükçe gerçekten hem bu bölümü okuduğuma hem de burada okuduğuma çok seviniyorum. Sanki okul bitmiş, işe güce girişmişiz gibi bir hava oluyor pratiğe döküldüğünde. Her bölümde vardır gerçi bu.

Mezun olduktan sonrası için nasıl bir yol çizdiniz kendinize?

Benim varacağım nokta Kreatif Direktörlük. Giriş noktam bu kadar tepeden olmayabilir belki ancak bu yolda ilerlemek istiyorum. Reklam ve pazarlama altyapısıyla yetişerek sosyal medya, yeni medya alanlarında kreatif işlerde bulunmak, yaratmak, üretmek istiyorum.

Hocalarınızdan bahsetmişken onlarla olan ilişkileriniz nasıl?

 Türkiye’de Yeni Medya üzerine hâlihazırda yazılar, makaleler yazan, bu işin içinde olan projeler üreten insanlar hocalarımız. Onun dışında zaten bölüm çok ilgi çekici. Mesela derste bir transmedya projesi izlediğiniz zaman izlemekle kalmıyor kendinizi onun içinde buluyorsunuz. Tabii ki dersin dersten ibaret olmaması çok önemli. Bunu da hocalarımız teşvik ediyor. Başta Zeynep Özarslan hocamız olmak üzere… Sadece bölümümüze dair değil geleceğe dair de aydınlatıyorlar yolu; kişisel dertlerinize bile derman olabiliyorlar. Sağ olsunlar.

Yeni Medya okumak isteyen genç öğrenciler neden Nişantaşı Üniversitesi’ni tercih etsinler?

Öncelikle bu bölümü başka bir okulda bulmaları epey zor. Her şeyin ötesinde bu donanımda bir Yeni Medya bölümünü bulmaları bence imkânsız. Çağı yakalamak isteyen arkadaşlar bu bölümü seçecektir. Çağı ve günü hem okul donanımı olarak hem eğitim sistemi ve uluslararası ilişkileri hem de staj olanaklarıyla en fazla yakalayan Nişantaşı Üniversitesi’dir sanıyorum.

Burası somurtan bürokrasinin işlediği duvarlarla örülü olan bir okul değil. Buraya geldiğiniz zaman rektörünüz ya da yolda gördüğünüz herhangi bir hocanızla oturup fikir alışverişinde bulunabiliyorsunuz. Okulumuzun sahibi Levent Uysal’la kantinde karşılaştığımda yanına oturup çay içip bir projenin üzerine sohbet edebiliyorum. Daha da iyisi sizi samimiyetle dinliyor ve beğenirse destek oluyor. Bizim bölümümüzde iletişim ve ilişkiler çok önemlidir. Burada da tam olarak bu var.

Nişantaşı Üniversitesi’ni diğer üniversitelerden ayıran en büyük özelik samimiyettir diyorum. Sanırım burayı seçmek için daha güzel bir neden olamaz.

Kulüplerle aran nasıl?

Bizim kendi kulübümüz var, onun dışında sinema topluluğumuz var. Kulüp dediğiniz olay öğrencileri bir araya getiren bir örgütlenme yapısı aslında. Bir fikir alışverişi, düşünsel ve duygusal bağlamda beslenme ortamı. Biz de bu doğrultuda devamlı toplantılar yapıyoruz ve daha köklü kulüpler haline dönüşebilmek için çaba gösteriyoruz. Üçüncü, dördüncü yıllarımıza geldiğimizde kulüplerimiz de daha profesyonel hale gelecek. Siz öğrenci olarak ne kadar girişkenseniz burada o oranda girişkenliğinizin karşılığını alabilirsiniz.

Son olarak bulunduğu konumdan çok memnun olan bir öğrenci olarak üniversite tercihi yapacak olan kararsız gençlere ne söylemek istersin?

Şunu söylemek istiyorum: Ben şehir dışında da okudum ve inanın maddi olarak şehir dışına gitmekle İstanbul’da bir vakıf üniversitesinde okumak aynı. Vakıftan korkmasınlar, vakıf üniversitelerini ütopik görmesinler. Burada insanlar sanıldığı gibi lüks arabalarının içinden, dolarların konuştuğu bir dünyada yaşamıyorlar. Burada sıcak bir ortam var. Çok sıcak, samimi bir ortamdasın. Daha sağlam ilişkiler kuruyorsun. Maddi sıkıntıları olan arkadaşlara da çalışarak burs kazanmalarını öneriyorum. Bu konuda okulumuz çok cömert. Başarılı olanları okumaya yüreklendiren bir yapısı var. Bunu da sunduğu burslarla yapıyor. Aslında bütün vakıf üniversiteleri böyle olmalı.

Sayfa Yükleniyor...