Dünyanın en büyük lastik üreticileri arasında yer alan Michelin, Fransa'nın Clermont Ferrand şehrinde bulunan Ladoux Ar-Ge Merkezi'nde yaptığı testlerle yeni ve aşınmış lastiklerin performansını değerlendiriyor. Michelin, tüm kurumların ve tüketicilerin, lastik satın almadan önce hem yeni hem de aşınmış lastiklerin performansını sorgulamaya başlamasının öneminin altını çizdi.
1 Kasım 2012 tarihinden beri lastiklerde 3 temel kriter üzerinden performans değeri hakkında bilgi veriliyor. Yeni lastiklerin üzerinde yer alan etiketlerde yakıt tüketimi, ıslak zemin yol tutuşu ve lastik dış sesi değerleri yer alıyor.
Michelin, yaptığı testlerin ışığında aşınmış lastiklerin kuru ve ıslak zemindeki performanslarının da bu listede yer alması gerektiğini ifade ediyor.
Lastik ve otomobil üreticilerinin, bağımsız test kuruluşlarının ve tüketicilerin sadece yeni lastiklerin performansına odaklanmaması gerektiğini belirten Michelin yetkillileri, yeni ve aşınmış lastiklerin performansının ölçülmesiyle çevreye ve tüketiciye büyük fayda sağlanacağını belirtti.
Lastiklerin ortalama 3 mm diş derinliğe ulaştığında değiştirilmesinin hem maliyet hem de çevre açısından zararları olduğu iddiasını gerçekleştirdiği testlerde ispatlayan Michelin, lastiklerin yasal sınır olarak 1,6 mm diş derinliğe ulaşıncaya kadar kullanılması gerektiğine vurguladı.
ISLAK VE KURU ZEMİNDE TESTLER
Ladoux Ar-Ge Merkezi'nde yeni ve aşınmış lastikler kuru ve ıslak zeminlerde test edildi. Yapılan testlerde diş derinliğinin ıslak zeminde frenleme mesafesinin doğru bir göstergesi olmadığı ve kuru zeminde aşınmış lastiğin yeni lastiğe kıyasla daha kısa sürede durduğu görüldü.
ÖNEMLİ OLANIN DİŞ DERİNLİĞİ DEĞİL LASTİKLERİN PERFORMANSI
Yapılan testlerde yasal limite göre aşınmış bazı lastiklerin ıslak zeminde frenleme mesafesinin bazı yeni lastiklerle neredeyse aynı olduğunu gösteriyor. Sonuçlar, diş derinliğinin ıslak zeminde frenleme mesafesinin doğru bir göstergesi olmadığını gösterdi.
Bağımsız çalışmalar, kaza oranlarıyla diş derinliği arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını kanıtlıyor. Araştırmalara göre; ileri teknoloji ile geliştirilen bir lastik, dişteki son milimetreye kadar yüksek seviyede tutuşu mümkün hale getiriyor. Michelin ve bağımsız kuruluşların gerçekleştirdiği testler, önemli olanın diş derinliği değil lastiklerin performansı olduğunu gösterdi.
KURU ZEMİNDE AŞINMIŞ LASTİK DAHA KISA SÜREDE DURDU
Kuru zeminde yapılan testlerde aşınmış bir lastiğin yeni lastiğe kıyasla daha kısa sürede durduğu ve tutuş kabiliyetini arttırdığı tespit edildi..
Diş derinliği azaldıkça aracın yakıt ekonomisi de iyileştiği test edilmiştir. Lastiği yasal diş aşınma limitine gelinceye kadar tutmak, yakıt yönünden verimlilik süresini arttırdığı ve sürücünün yakıt maliyetini düşürdüğü tespit edildi.
6.9 MİLYAR EURO EK MALİYET
Michelin yaptığı testlerin ışığında hazırlattığı raporla lastiklerin erken değişiminin yarattığı zararları da gözler önüne serdi.
Ernst&Young şirketi, Michelin’in isteği ile 1.6 mm yasal sınırın etkileri üzerine bir rapor hazırladı.
2014 yılı verilerine göre hazırlanan raporda, lastiklerin %50'si 3 mm diş derinliğine sahipken değiştirildiği belirtildi.
1.6 mm yerine 3 mm de değiştirilen lastikler; % 35 daha fazla atık, yılda 1 milyon ton hammadde ısrafı, 6 milyon 600 ton CO2 salınımı, sadece Avrupa'da yılda 6.9 milyar euro ek maliyete neden olur.
- Etiketler :
- Haberler -
- Otomobil
- Otomotiv
- Otomobil Bakım