Yılmaz: Türkiye'nin üzerinde güneş var ama...

Türkiye'nin artık krizden çıktığını belirten Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, "Türkiye'nin üzerinde güneş var ancak Balkanlardan bulut gelebilir" dedi.

Yılmaz: Türkiye'nin üzerinde güneş var ama...

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Türkiye'nin üzerinde güneş var ancak Balkanlardan bulut gelebilir" açıklamasını yaptı.

Yılmaz, Türkiye'nin artık krizden çıktığını belirterek, "Son dönemde gelen verilerin ekonominin istihdam gücünün arttığına işaret ediyor" dedi. "Mali kural mutlaka yapılmalı" diye konuşan Yılmaz, "Mali disiplinden ödün verilmez, yapısal reformlar sürerse reel faizin tek hanede kalacağını düşünüyoruz" ifadesini kullandı.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nda konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Mali disiplinden ödün verilmez, yapısal reformlar sürerse önümüzdeki dönemde de reel faizin tek hanede kalacağını düşünüyoruz" dedi.

Küresel ekonomide 2009 yılının ikinci yarısında belirginleşen toparlanma eğiliminin, 2010 yılının ilk yarısında da devam ettiğini, bununla birlikte dünya ekonomilerinin son aylarda tekrar bir yavaşlama sürecine girdiğine ilişkin sinyaller alındığını söyledi.

"İktisadi faaliyette 2. çeyrekten sonra daha ılımlı bir toparlanma eğilimine girildi" diyen Yılmaz, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanmanın devam ettiğini gösterdiğini, Türkiye'nin GSYH'sinin yılın ikinci çeyreğinde kriz öncesi düzeyine geri

döndüğünü söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti: "Özel kesim tüketim ve yatırım harcamaları istikrarlı bir artış eğilimindedir. Sanayi ve hizmet sektörü katma değerleri ilk çeyrekteki duraklamanın ardından yüksek oranda artarken, inşaat sektörü katma değeri istikrarlı toparlanma eğilimini sürdürmüştür. Sanayi üretimi, 2009 yılının ikinci çeyreğinden itibaren artış eğilimindedir. Bununla birlikte dış talebe ilişkin belirsizliklerin devam etmesi, sanayi üretiminin kriz öncesi seviyelere geri dönmesini geciktirmektedir."

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle ithalat ve ihracat miktar endekslerindeki kademeli toparlanma eğilimi son dönemde de devam ettiğine dikkat çeken Yılmaz, Avrupa ekonomilerindeki sorunlar nedeniyle yılın ikinci çeyreğinde sipariş göstergelerinde gerçekleşen sınırlı düşüşlerin, dış talebe ek olarak iç talepteki toparlanma hızına ilişkin aşağı yönlü risk oluşturduğunu belirtti.

İSTİHDAM GÜCÜ ARTIYOR
Öte yandan Yılmaz, son dönem verilerin ekonominin istihdam gücünün arttığına işaret ettiğini belirterek, "İstihdam koşullarındaki iyileşme devam etmekle birlikte, işsizlik oranları halen yüksek seviyesini korumaktadır" dedi.

Yılın ilk yarısında hızlı bir artış gösteren banka kredilerinin, yılın üçüncü çeyreğinde daha istikrarlı bir seyir izlediğini söyleyen Yılmaz, kredi faizlerinin düşük seviyelerini koruduğunu, belirterek, "Karşılıksız çıkan çek sayısı, son dönemde belirgin bir azalma eğilimi sergilemektedir. Yeni kurulan şirket sayısındaki hızlı artış da iktisadi faaliyette canlanmaya işaret etmektedir" dedi.

İktisadi faaliyetteki canlanmaya bağlı olarak vergi gelirlerindeki artış devam ederken, faiz dışı bütçe giderlerinin görece sınırlı bir düzeyde arttığını söyleyen Yılmaz, bütçe dengelerinde 2009 yılının son çeyreğinden itibaren tedrici bir iyileşmenin dikkat çektiğini belirtti. Yılmaz ayrıca gelişmiş ülkelerde ekonomilerin zayıf seyrinin, Türkiye gibi büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelere sermaye akışının hızlanmasına neden olduğunu ifade etti.

ENFLASYON DİNAMİKLERİNDE BOZULMA YOK
Yılmaz, çekirdek enflasyon dinamiklerinde bir bozulma olmadığına işaret ederek, "Temel (çekirdek) enflasyon göstergelerinin orta vadeli hedeflerle uyumlu seyrini sürdürmektedir. Enflasyondaki yükseliş dolayısıyla yılın ilk dört ayında artan enflasyon beklentileri, geçici unsurların kademeli olarak ortadan kalkmasından olumlu yönde etkilenmiştir. Enflasyonun kısa vadede geçici bir artış gösterdikten sonra yılın son çeyreğinden itibaren tekrar düşüş eğilimine gireceği beklenmektedir" dedi.

Türkiye'de gerek politika faizlerinin mevcut düzeyi, gerek enflasyon gerçekleşmelerinin enflasyon hedeflemesi uygulayan diğer gelişmekte olan ülkelere yakınsadığını kaydeden Yılmaz, ancak halen fiyat istikrarı konusunda alınması gereken mesafe olduğunu söyledi.

Merkez Bankası'nın 2008 yılı ikinci çeyreğinden bu yana bankacılık sistemine ihtiyacının üzerinde likidite sağlayarak piyasalarda likidite sıkışıklığı yaşanmasını engellediğini belirten Yılmaz, "16 Eylül tarihinde Merkez Bankası borçlanma ve borç verme faiz oranlarını 25 baz puan indirmiştir. Bu karar para politikası duruşunda bir gevşeme anlamına gelmemektedir. Politika faizi yüzde 7 oranında sabit tutulmuştur. Alınan karar "Para Politikası Çıkış Stratejisi" kapsamında teknik faiz ayarlaması sürecinin ikinci adımıdır ve para piyasalarının daha etkin çalışmasını amaçlamaktadır" dedi ve çıkış stratejisinin yıl sonuna kadar tamamlanacağını belirtti.

Yılmaz ayrıca gerek döviz alım ihalesi ile gerekse diğer yöntemlerle rezervlerini güçlendirmeye devam edeceklerini, rezervlerin güçlenmesi gerektiğini söyledi.

Sayfa Yükleniyor...