'Saray kumaşı' makineleşmeye direniyor

Gaziantep'te makineleşme, moda ve hazır giyimin gelişmesi nedeniyle eskisi kadar ilgi görmeyen ipekli dokuma kutnu kumaşı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da desteğiyle yaşatılmaya çalışılıyor.

'Saray kumaşı' makineleşmeye direniyor

Her kumaşın, her desenin bir adı var. "Sultan", "kerasi", "sarı tas", "mor sümbül"... Kendi arasında 60'a yakın motifi bulunan, ipek ve pamuk karışımı naturel kumaş kutnu, "kara tezgah" ve el tezgahlarında, baba mesleğinin sürdürülmesi gayesiyle dokunuyor. 16'ncı yüzyıldan itibaren Gaziantep'te dokunan ve Osmanlı padişahları tarafından da giysi olarak diktirilen kutnu, modaya ve hazır giyime inat, dokunuyor, bilim insanları, üzerine tezler yazıyor.

YARIM ASIRDIR DESEN VERİYOR 

Babadan kalma el sanatını tarihi Budeyri Han'da yaşatmaya çalışan 59 yaşındaki usta Abdulkadir Mekki; yaptığı açıklamada, kutnu kumaşını 5 yaşından beri dokuduğunu söyledi.

Kutnunun ipek ve pamuk karışımı bir kumaş olduğunu kaydeden Mekki, "Önce ipekler, iplikler bobin haline getirilir. El çözgüsü 'devere' denilen dolapta çözülür. Sonra boyanır. Mezekçiler, bunların mukavemetini, parlaklığını, sağlamlığını ayarlar. Daha sonra taharlamaya, tarakçıya gelir. Tarakçı da bunların belli kaidesine göre renk tasarımlarını, dizaynını yapar. Ondan sonra dokumaya gelir. Dokumadan sonra da ütüye gider. Hepsinin kendine göre incelikleri var. Sıralamada yanlış yaparsanız desen, motif düzgün çıkmaz." diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...