Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na yanıt

Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ soruşturmasıyla ilgili eleştirilerine yanıt verdi.

Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na yanıt

Başbakan Binali Yıldırım, gündemdeki konularla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yıldırım, bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Fethullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) mücadede "'de 14 yıl istikrarın olmadığı" ve 17-25 Aralık’ın milat alınması konusundaki eleştirilerine yanıt verdi.

Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

"14 yıldır AK Parti iktidarda. Sayın Kılıçdaroğlu istikrardan neyi kastediyor bilmiyorum ama siyasette bütün dünyada istikrar denilince güçlü siyasi irade anlaşılır, tek başına iktidar anlaşılır. Aslında istikrar istikrara 14 yıldır devam ediyor, neye rağmen devam ediyor? darbe girişimine rağmen devam ediyor. 14 yılda bir 'yi üç Türkiye yaptık. Aynı zamanda da üç tane darbe girişimini yerle bir ettik, böyle bir Türkiye'den bahsediyoruz.”

Yılıdırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomide rakamlara takla attırmakla ekonomi düzelmez. Ekonomi nasıl düzelir, dünyada ölçüsü belli borcunuzun milli gelirinize oranı nedir, borç ödeme kabiliyetiniz nedir, buna bakılır. Gelin buna bakalım; 2002 AK Parti iktidarından önce borcun milli gelire oranı yüzde 74, yani 100 lira kazanıyorsak 74'ünü borca veriyoruz. Peki bugün ne olmuş, yüzde 32 olmuş.

Sayın Kılıçdaroğlu ile 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde bir telefon görüşmemiz oldu. Bu bir darbe girişimidir, milli iradeye karşı bir kalkışmadır, bu konuda sizin yanınızdayız sonuna kadar sizi destekliyoruz dedi. Şimdi 15 Temmuz'dan bu zamana iki aydan biraz fazla zaman geçti, ne değişti? Sayın Kılıçdaroğlu fikrini değiştirdi mi, yoksa Türkiye'de başka bir şey mi oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu ne aziz milletimizdir ne de sayın Kılıçdaroğlu'dur. Dünyanın başına bela olan FETÖ terör örgütüdür ve onun başıdır. Bu alçak terör örgütünü de bütün izlerini bağlantılarını ortaya çıkarmak ve bu topraklardan temizlemek bizim boynumuzun borcudur. Ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğluna Yenikapı ruhuna uygun olarak birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde gerek bölücü terörle gerekse FETÖ'cü terörle mücadele konusunda daha olumlu, daha müspet bir tavır içerisinde olmasını bekliyorum. Kendisiyle birkaç kez görüştük bu konuları enine boyuna. 

Sayın Kılıçdaroğlu bir şeye karar versin. Suriye ile yaşanan sorunlar ortada. Israil ile Türkiye sorun yaşadı, Mavi Marmara'dan dolayı. Aynı şekilde uçak düşürülmesi olayından dolayı ile de Rusya işle sorun yaşadık. Sayın Kılıçdaroğlu aramız açılınca herkes ile düşmanız diyor. Orda da eleştiriyor. İlişkiler düzeltip işleri yoluna koyduğumuzda yine memnun olmuyor.

Bugünlerde 15 Temmuz darbe girişimi bir tarafa bırakıldı efendim mağdurlar var. Devlete, memuriyetten çıkarılanlar, iş aleminde STK'larda yargıda orduda mağdurlar var. Peki milletin mağduriyetini nereye koyacağız. En büyük mağdur 241 şehidimizin yakınıdır. 2 bin 194 gazimizin yakınıdır ve 79 milyon vatan evladıdır. Mağduriyetten konuşursak en önce konuşmamız gereken budur. Kaldı ki bu terör örgütü kapalı bir kutu saydam değil ilişkileri gizemli bunu yanlış yapmadan itina ile sorumluları ortaya çıkarmak kolay bir iş değil. Onun için biz memuriyetten çıkardığımız epeyce sayıda insan var. Mahkemelerin gözaltına aldığı tutukladığı bizzat darbeye fiilen iştirak etmiş insanlar var. Dolayısı ile büyük bir kitleyi oluşturuyor ancak bunu yapmazsak Türkiye tekrardan bu tehdit ile karşı karşıya kalır. Bunu milletimizin bilmesi lazım. Bundan sonra yapacağımız iş nedir hatalar varsa yanlışlar varsa düzeltecek mekanizmalar da var.Gerekli komisyonlar kuruldu kendisine haksızlık yapıldığını düşünen her kim varsa müracaat ediyor bu müracaatlar değerlendirilecek gerçekten haksızlık varsa bunlar düzeltilecek. Defalarca söylüyoruz sapla saman birbirine karışmayacak, kurunun yanında yaş yanmayacak, intikam ile değil adalet ile müamele edilecek Türk adaleti iş başındadır darbecilerden hesap sormaya başlamıştır. O bakımda darbeyi gündemden düşürüp darbecileri savunmaya kalkmak bu şehitlere bu gazilere yapılabilecek en büyük kötülüktür. Herkesin gerekli sorumluluğu almasını bu millet bekliyor. 

Bizim değerlendirmemiz çok açık, bizim değerlendirmemizin ne olduğunu görmek için 16 Temmuz'a girmek lazım büyük bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalıyor Türkiye ve ülkedeki ekonomik göstergelerde kayda değer bir değişim olmuyor normal zamanlardaki değişim kadar Merkez Bankası piyasaya para verme ihtiyacı duymuyor, vatandaş hem darbeyi önlüyor hem de piyasanın ihtiyacı olan parayı döviz bozdurarak piyasaya veriyor. İşler tıkır tıkır yürüyor Türkiye'nin ekonomisi sağlam temeller üzerine kuruludur. Mali disiplin asla göz ardı edilmiyor. Ayrıca ekonomimizde yatırım en önemli önceliğimizdir. Darbeye rağmen pek çok düzenleme yaptık. Bu düzenlemelerde neler var teşvikler var özellikle terörle mücadelenin devam ettiği bölgelerin kalkınmıştaki farkını kapatmak için kapsamlı bir yatırım hamlesi başlattık. Bunun yanı sıra ekonomimizde devlet ile vatandaş arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak önemli karalar aldık. Bu değerlendirme kuruluşu iki gün önce Türk ekonomisi 15 Temmuz'un şokundan kolayca çıktı diyordu 2 gün geçti ne değişti burayı anlayamadık sormak gerekir. Türk ekonomisi üç beş tane değerlendirme kuruluşunun raporuna göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir Türk ekonomisi üreten büyümeyi hedef alan istihdamı hedef alan bir ekonomidir. Dünyanın hangi ülkesinde 27 çeyrek art arda büyüme sağlayan ülke var. Birçok ülkede büyüme sıfırın altında, birçok ülkede faizler eksi seviyelerde ama Türk ekonomisi bölgede yaşanan olumsuzluklara rağmen. Çevremizdeki savaşlardan dolayı  turizm alanında bir zayıflama yaşadık bu sene  inşallah seneye onu da düzelteceğiz Bu değerlendirmelerin çok da tarafsız olduğunu düşünmüyoruz. Burada bir takın yönlendirmelerin Türk ekonomisi hakkında algı oluşturma gayretlerinin olduğunu açıkça görüyoruz.  

Sayfa Yükleniyor...