Bilgiye özgürlük için CC

Bilişim alanındaki en önemli küresel sosyal sorumluluk girişimlerinden olan Creative Commons, Türkiye temsilcisi olan Bilgi Üniversitesi'nde tartışılacak.

Bilgiye özgürlük için CC

Telif ilkelerini esneterek bilginin serbest paylaşımını ve insanlığın ortak malı haline gelmesini teşvik eden Creative Commons oluşumu hızla yayılıyor. Bilişim ve bilgi alanındaki en önemli sosyal sorumluluk projelerinden olan girişim, Avrupa’dan temsilcilerin de katılımıyla Bilgi Üniversitesi’nde tartışılacak.

18 Nisan Pazar günü saat 19:30’da CC Salon İstanbul adı altında düzenlenecek ve pek çok Avrupa ülkesinden Temsilcinin de hazır bulunacağı etkinlikte, çeşitli ülkelerden gelen uzmanlar CC bünyesinde yürüttükleri proje ve çalışmalara ilişkin deneyimlerini katılımcılarla paylaşacak.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin temsilciliğini yürüttüğü Creative Commons(CC) girişimi, 2001 yılında Duke Universitesi’nde Center for the Public Domain kuruluşunun desteğiyle başladı.

Fikri mülkiyet konusunda uzman olan James Boyle, Michael Carroll ve Lawrence Lessig ile birlikte MIT’de bilgisayar bilimleri profesörü Hal Abelson, hukuk kökenli begesel filmci ve siber-hukuk uzmanı Eric Saltzman gibi sanatçı ve entellektüellerin kurucuları arasında yer aldığı grup, telif hakları alanında esneklik ve paylaşımı yaygınlaştırmak için çalışan ve kar amacı gütmeyen bir oluşum.

Creative Commons, telif hakkı sahiplerince kullanılmak üzere, eserlerin paylaşımını mümkün kılacak şekilde tasarlanmış telif lisansı sözleşmeleri hazırladı. Sözleşmeler Free Software Foundation tarafından daha önce açık kaynak (open source) yazılım için geliştirilen GNU General Public License (GNU GPL) telif sözleşme metinlerini temel alıyor. Bu lisansların teöel özelliği, telif hakkından tamamen feragat etmeksizin eserlerin paylaşımına imkan vermesi.

Creative Commons, eser sahiplerine farklı paylaşım şartları içeren 6 ayrı lisans alternatifi sunuyor. Creative Commons tarafından hazırlanıp, üye ülkelerdeki temsilci kuruluşlarca ilgili hukuka göre uyarlanan bu lisanslarla, kamuya sunulan eserlerin çoğaltılması ve paylaşımı belirlenen şartlar dahilinde hukuka uygun hale getiriliyor. Yani Creative Commons lisansıyla yayınlanmış bir eser, insanlığın ortak kültür ve bilgi dağarcığına bazen çok küçük teliflerle, belli şartlarda da tamamen telifsiz olarak, katılmış oluyor.

Creative Commons’ın telifli ürünlerde görmeye alıştığımız “all rights reserved” (tüm hakları saklıdır) ifadesi yerini “some rights reserved” (bazı hakları saklıdır) sloganına bırakmış. Oluşum halen 50’ye yakın ülkede faaliyette ve Türkiye temsilciliği İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesindeki Bilişim Teknolojisi Hukuku Merkezi ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü tarafından yürütülüyor.

Sayfa Yükleniyor...