Danıştay davası ile Ergenekon birleşecek

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay saldırısı davasıyla ilgili Yargıtay'ın verdiği bozma kararına uydu. Dava, Ergenekon davasıyla birleştirilecek. Duruşmada olay çıkan sanık Alparslan Arslan, "Türbanı yargılayanı keserim" diye bağırdı.

Danıştay davası ile Ergenekon birleşecek

Yargıtay'ın Danıştay üyelerine saldırı davasıyla Ergenekon davasının birleştirilmesi için verdiği bozma kararının ardından davanının ikinci duruşması bugün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.

Mahkeme heyeti, ara kararı vermek için duruşma salonunda ayrıldıktan kısa bir süre sonra bir numaralı sanık tetikçi Alparslan Arsan kriz geçirdi.

Ayağa kalkan Arslan, “Türbanı yargılayamazsınız. Türbana dokunanı keserim” diye bağırdı.

Sanık Arslan, kendisini sakinleştirmeye çalışan annesine de tepki gösterdi.

Arslan, 5-6 jandarma eri tarafından güçlükle kontrol altına alınarak duruşma salonundan çıkartıldı.

Ancak götürüldüğü salonda da küfürler savuran Arslan, "Îsrail'e gidin" diye bağırdı.

ANNESİ: BU NE BİÇİM ÜLKE?
Alparslan Arslan'ın annesi Porsor Arslan, oğlunun taşkınlık yaparak duruşma salonundan çıkartılmasının ardından, ''Birileri GATA'ya gidebiliyor. Benim oğlum 3 yıldır bu halde. Ne biçim bu. Böyle hakaret olmaz. İstediğini söyleyebilir'' şeklinde konuştu.

Oğlu Alparslan Arslan’la bir yıldır görüşemediğini savunan baba İdris Arslan ise oğlunun kullanıldığını da iddia etti.

SANIKLAR BİRBİRİNE GİRDİ
Duruşma salonunda sanıklar arasında kavga çıktı.

Erhan Timuroğlu daha önceki duruşmada Danıştay saldırsının Ergenekon örgütüyle ilgili olduğunu söyleyen sanık Osman Yıldırım'a tepki gösterdi.

Timuroğlu, Osman Yıldırım'ın üzerine yürümek istedi ve ''Bu şerefsiz itirafçının söyledikleri yalan'' dedi.

Sanık İsmail Sağır da Yıldırım'a yönelik sözler söyledi.

Bunun üzerine Osman Yıldırım da Erhan Timuroğlu ve diğer sanıklara yönelik küfürlü sözler sarf ederek, ''Size kaç para verdiler'' diye konuştu.

Sanıklar, jandarmanın müdahalesinin ardından salondan çıkartıldı.

ERGENEKON'LA BİRLEŞECEK
Aranının ardından kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına uyulmasına karar verildiğini söyledi.

Şatır, dosya kapsamı, delil durumu, bozma ilamındaki gerekçeye göre, yapılan değerlendirmede; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Ergenekon davasında, bir terör örgütü olduğu ve bunların ülke çapında eylem ve faaliyetlerde bulunduğunun ileri sürüldüğünü belirtti.

Bahse konu örgütün ana çatısı ve örgüt yapısının tarif edilerek nitelendirildiğini, ayrıca örgüt eylemlerinin de dava konusu edildiğini ifade eden Şatır, ''Mevcut duruma göre, mahkememiz dosyasındaki Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayının, İstanbul'daki yargılamaya konu örgütün yaptığı eylemlerden biri olarak iddia edildiği, bu haliyle mahkememizde görülen ve örgütün yaptığı eylemlerden bir tanesi olarak nitelenen eylemin yargılamasının da örgütün genel tanım ve tarifinin yapıldığı ve diğer eylemlerinin yargılandığı dosyada birleştirilerek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/209 esas sayılı (Ergenekon davası) dosyasında yapılması, delillerin birlikte değerlendirilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, dosyanın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmesi konusunda muvafakat istenilmesine karar verildi'' dedi.

Sanık Alparslan Arslan'ın, akıl ve ruh sağlığı yönünden rapor aldırılması talebinin reddine karar veren mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.

Mahkeme heyeti, tutukluluğun devamı konusundaki ara kararı oy çokluğuyla aldı.

Üyelerden Hakim Kadir Kayan, ''bozma kararı sonrasında ortaya çıkan yeni süreçte, sanık Süleyman Esen ile ilgili ortaya çıkan durumun, tutuklu kalması halinde sanığın mağduriyetine neden olabileceği gerekçesiyle'' Esen hakkında verilen tutukluluğun devamı kararına muhalefet şerhi düştü.



Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bozma kararının ardından hazırladığı tensip tutanağıyla, Danıştay saldırısı davasının iddianamesi, karar ve Yargıtay bozma ilamı da eklenerek Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılmasına karar vermişti.

Ergenekon iddianamesi (halen devam eden davanın iddianamesi), dava dosyasının ve duruşma zabıtlarının birer suretinin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini kararlaştıran mahkeme, yine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden ''usul ekonomisi'' dikkate alınarak, ''bozma ilamına uyulması durumunda'', Ergenekon davası ile bu davanın birleştirilmesi yönündeki Yargıtayın bozma kararıyla ilgili görüşünü bildirmesini istemişti.

Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise Danıştay üyelerine saldırı davasıyla ilgili görüş bildirmeyerek, birleştirme konusunda önce Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin görüş bildirmesini talep etmişti.

YARGITAY'IN KARARI
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararı oy birliğiyle bozmuştu.

Dairenin kararında, ''tüm dosya kapsamına göre sanıkların mensubu bulundukları iddia edilen örgütün niteliği, atılı suçların vasfının belirlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan (Ergenekon) davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında, öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğuna'' işaret edilmişti.

Kararda, ''Sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu, Tekin İrşi, Süleyman Esen müdafileri ile katılanlar Cumhuriyet Vakfı, Yeni Gün Haber Ajansı Basın Yayıncılık A.Ş, Ayşe Sema Özbilgin, Serkan Özbilgin, Gökhan Özbilgin vekilleri ve Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından resen de temyize tabi olan hükmün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu sebeplerden dolayı bozulmasına oy birliğiyle karar verildi'' ifadelerine yer verilmişti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ilk kararında direnmesi ve bu kararın temyiz edilmesi durumunda, dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gidecek.

ANKARA 11. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NİN KARARI
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, davada sanık Alparslan Arslan'ı, ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'' suçundan Türk Ceza Kanununun (TCK) 309/1. maddesi uyarınca ve ''Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek'' suçundan TCK 82. maddesinin (a) ve (g) bentleri uyarınca ayrı ayrı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırmıştı.

Mahkeme; sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır hakkında da ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'' suçundan TCK'nın 309/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş, cezalar TCK'nın 62. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çevrilmişti.

Sanık Süleyman Esen de ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün üyesi olmak'' suçundan TCK 314/2. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5. maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanığın duruşmadaki olumlu hal ve tavrını göz önünde bulunduran mahkeme, TCK'nın 62. maddesi uyarınca Esen'in 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.

Mahkeme, Esen'i ayrıca ''patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak'' suçundan TCK 1/2 ve 62. maddeleri uyarınca da 3 yıl 11 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı.

Sanıklar hakkında ''Patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak'', ''kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak'', ''tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek'' suçlarından çeşitli hapis cezaları da veren mahkeme, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in de üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlarına karar vermişti.

Sayfa Yükleniyor...