Erdoğan: Türkiye'nin en büyük sorunu kendini doğru şekilde anlatamamak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Türkiye'nin en büyük sorunu kendini doğru bir şekilde anlatamamaktır. Bunu asıl sebebi, Türkiye'nin sahip olduğu benzersiz özelliklerdir'' dedi.

Erdoğan: Türkiye'nin en büyük sorunu kendini doğru şekilde anlatamamak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'da, Tuzla-Sedef Tersanesi'ndeki gemi uğurlama töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, inşası tamamlanan 4 gemiden 2'sinin Endonezya'da, birinin Gana, birinin de Myanmar'da elektrik üreterek, bu ülkelerin enerji ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunacağını kaydetti.

Powership projeleriyle dünyada enerji gemilerinin inşası ve işletilmesi alanında 'yi önemli bir yere taşıyan Karadeniz Holding'i tebrik eden Erdoğan, şirketin halen Lübnan'da, Gana'da, Endonezya'da, Zambiya'da 9 gemi ve bin 500 megavatı aşan kapasite ile faaliyet gösterdiğini, yeni gemileriyle 6 bin megavatlık kapasite artışı sağlayacağını anlattı. Erdoğan, şirketi 'deki enerji yatırımlarını çeşitlendirerek, ekonomiye, ihracata, istihdama yaptığı katkılar dolayısıyla da kutladı.

Erdoğan, Türkiye'nin en büyük sorununu "kendini doğru bir şekilde anlatamamak" şeklinde açıklayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunun asıl sebebi, Türkiye'nin sahip olduğu benzersiz özelliklerdir. Dünyada başka hangi ülkede bunca sorunla böyle büyük bir ekonomik güç aynı anda var olabilir, doğrusu bunu pek de bilemiyorum. Bu durum, uzaktan bakıldığında görünen Türkiye manzarası ile ülkemizin hakiki durumunun çok keskin şekilde farklılaşmasına yol açıyor. Ülkemizi ve milletimizi derinlemesine tanımayan birisinin Türkiye'ye baktığında gördüğü manzara şudur: Tüm önemli terör örgütlerinin hedef aldığı, dünyanın en sıkıntılı bölgesi olan Suriye ve Irak'taki gelişmelere fiilen müdahil olan, Karadeniz, Kafkasya, Balkanlar gibi potansiyel kriz alanlarıyla iç içe bir ülke. Hatta daha 4 ay önce darbe girişimine maruz kalmış bir ülke. Doğru mu Elhak doğru. Ama mesele şu ki Türkiye sadece bundan ibaret bir ülke değil. Bu fotoğraf, madalyonun sadece bir yüzü. Peki madalyonun diğer yüzünde ne var, bir de ona bakalım. Öteki Türkiye her gün dünya çapında projelerin açılışını yapan, yenilerinin hazırlıklarını yürüten, en yıkıcı krizler karşısında dahi güçlü direnciyle hedeflerinden uzaklaşmayan, büyüyen, gelişen, güçlenen bir Türkiye."

"GECE DARBE GİRİŞİMİ DE OLSA ERTESİ GÜN HER ŞEY TIKIR TIKIR İŞLER"

Erdoğan, "Terör örgütlerinin eylemleri, sadece eylem yapılan yerde, anda etkisini hissettirir. Onun dışında üzüntümüzü, öfkemizi artırır ama işlerimizi asla etkilemez. Gece darbe girişimi de olsa ertesi sabah ülkede her şey tıkır tıkır işlemeye devam eder." dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü yastık altındaki 2,5 milyar dolar tutarındaki dövizin piyasaya çıktığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yani Merkez Bankası piyasaya döviz sürmedi. Benim halkım, vatandaşım yastığının altındaki dövizlerini hemen ertesi sabah piyasaya sürdü. Suriye ve Irak krizleri karşısında hiçbir yerden kayda değer bir yardım gelmese dahi tüm dünyaya örnek olacak insani duruş sergilemeyi sürdürebiliriz. Dünyada örneğine pek az rastlanabilecek dev projeler hem de kamu özel sektör iş birliğiyle art arda hayata geçirilebilir. Bu projeler için ne finansman sıkıntısı çekilir ne teknik kapasite sorunu yaşanır. Mesele güven meselesidir. Mesele istikrar meselesidir. Bu istikrar olmasa, bu güven olmasa sizlere dünyanın değişik ülkelerinden bu krediler gelmez."

Erdoğan, enerji konusunda gerçekten öncü ve önemli projeler olan gemilerin hizmet yerlerine uğurlandığınıdile getirerek, boğazın altından Avrasya Tüneli'nin açılışının 20 Aralık'ta yapılacağını söyledi. Çift katlı tünelde otomobillerin artık Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan da Asya'ya geçeceğini ifade eden Erdoğan, 26 Ağustos'ta da boğazın üzerindeki üçüncü gerdanlığın Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışının gerçekleştirildiğini anımsattı.

''YENİ HAVALİMANININ İLK ETABI 2018'İN İLK ÇEYREĞİNDE AÇILACAK''

Darbe girişiminden hemen önce İstanbul İzmir Otoyolunun önemli bir aşaması olan İzmit Körfezi üzerindeki Osman Gazi Köprüsü'nün hizmete açıldığını anlatan Erdoğan, dünyanın en büyüğü olacak yeni havalimanının inşasının tüm hızıyla sürdüğünü, ilk etabının da 2018'in ilk çeyreğinde açılacağını kaydetti.

Erdoğan, daha, hızlı tren hatları ve şehir hastanelerinin olduğunu, 29 stat projesinin bulunduğunu vurgulayarak, yaklaşık 6,5 milyon binanın yıkılıp yeniden yapılmasını hedefleyen kentsel dönüşüm projelerinin olduğunu söyledi.

Savunma sanayisinde iftihar verici pek çok başarı bulunduğunu ifade eden Erdoğan, artık insansız hava araçlarını, silahlı, mühimmatlı üreten bir Türkiye'nin olduğunu, bu noktaya gelindiğini vurguladı.

''PROJELERİ ANLATMAYA GÜNLER BİLE YETMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılanları bir kenara koyduğunu, sadece devam edenleri ve yeni projeleri anlatmaya kalksa değil saatler, günlerin de yetmeyeceğini belirterek, şunları söyledi:

"Değerli kardeşlerim, bizim farkımız; işte bu şekilde her biri tek başına başka bir ülkeyi dizleri üzerine çöktürmeye yetecek sorunlarla yine uygulandığı her ülkeyi abat edecek projelerin üstesinden aynı anda gelebiliyor olmamızdır. Bunun için her fırsatta diyorum ki Türkiye, kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan hiç kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez. Uluslararası yatırımcıların önemli bölümü, bu gerçeği gördükleri için ülkemize yaptıkları yatırımları artırarak sürdürüyor. Kendi iş adamlarımıza da aynı çağrıyı yapıyor ve diyorum ki yatırımlarınızı ertelemeyin, tereddüde düşmeyin, geç kalırsanız pişman olursunuz. Hele hele yeise hiç kapılmayın. Uluslararası yatırımcıların güvendiği Türkiye'ye kendi iş adamlarımızın dört elle sarılması... Yatırımlarını erteleme noktasında, böyle bir yanlışa düşmesi sadece onlara kaybettirir. Gelin yatırımlarınızı hızlandırın. Ben ülkeme ve milletime nasıl güveniyorsam iş adamlarımıza da aynı şekilde güveniyorum. Burada şahit olduğumuz bu görüntü, bu güveninin doğru olduğunun ispatıdır."

Erdoğan, inşası bitirilerek uğurlaması yapılacak enerji gemilerinin Karadeniz Holding'e, Türkiye'ye ve hizmet vereceği ülkelere hayırlı olmasını dileyerek, gemilerin inşasında görev alan mühendisleri, teknisyenleri, işçileri, çözüm ortağı firmaları kutladı.

Sedef Tersanesi'nin yöneticilerini de tebrik eden Erdoğan, Allah'tan, bu gemiler aracılığıyla kazasız, belasız, hayırlı bol kazançlar vermesi temennisinde bulundu.

BAŞBAKAN YILDIRIM: DÜNYADAKİ TAŞIMACILIĞIN YÜZDE 90'I DENİZ YOLUYLA YAPILIYOR

Başbakan Binali Yıldırım ise yaptığı konuşmada, inşa edilen ve elektrik üreten gemilerinin sadece gemi inşa sanayimize değil, denizcilik sektörümüze kriz döneminde katkı sağlamanın yanı sıra aynı zamanda dünyanın nüfusunun beşte birinin hala elektriğe ulaşmadığı düşünülürse, bunların çok önemli bir sosyal sorumluluğu da küresel anlamda yerine getirdiğini kaydetti.

"Dünyanın birçok ülkesinde, Afrika'da, Asya'da bu tür gemiler, ısıtıyor, aydınlatıyor, oradaki insanların en temel ihtiyaçlarını karşılıyor" diyen Başbakan Yıldırım, söyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye liderliğinizde son 14 yılda; sadece 1 Türkiye'yi 3 Türkiye yapmadı, üçe katlamadı. Aynı zamanda küresel dış yardımlarda da Türkiye, en gelişmiş dünyanın önde giden ülkeleri arasında yer aldı. 3 milyar doların üzerinde, Türkiye, az gelişmiş ülkelere, öyle veya böyle bir şekilde destek oluyor, yardım ediyor ve onların sorunlarının azalması ve hayatlarının kolaylaşması için katkı sağlıyor. Denizcilik sektörü dünya için vazgeçilmez bir sektördür. Ancak denizcilik sektörünün dünyada 2009'da başlayıp halen devam eden küresel krizden en fazla etkilenen sektör olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü dünyadaki taşımacılığın yüzde 90'ı deniz yoluyla yapılıyor. Dünya ticaretindeki daralma 'der demez' en önce denizcilik sektörü etkileniyor. İşte bunu dikkate alan Türkiye'nin gemi inşa sektörü, krizden çıkabilecek yöntemleri de geliştirmeyi başardı."

"TÜM YATLARA TÜRK BAYRAĞI"

Yeni gemi inşada her ne kadar azalma olsa da; tamir, bakım, onarım işleriyle ve bu tip işlerle krizden çıkış yollarını hayata geçirdiğini anlatan Başbakan Yıldırım, "Tadilat yaparak, motorlar koyarak, elektrojen grupları koyarak sektörün canlı ve ayakta tutulmasını için gerekli çalışmalar yapılıyor. Bu anlamda bütün sektörün hareketliliğini devam ettiren gemi inşa sektörüne, denizciliğimize teşekkür ediyorum. Ayrıca biz de bu kriz sürecinde bazı tedbirleri alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu anlamda üç önemli kararı aldıklarını dile getiren Yıldırım, sözlerini söyle sürdürdü:

"Bir tanesi uluslararası gemi siciline kayıtta kaynaklanan sıkıntılar vardı. Onların çözümü için gerekli düzenlemeleri yaptık. Geriye yönelik armatörlerimizin inşa edip ikinci sicil diye adlandırdığımız uluslararası gemi siciline kaydedilen gemilerle ilgili sorunlarını çözdük. Bir diğer konu tersanelerimizin gerek Tuzla'da gerekse Yalova'da kira sürelerini 49 yıla çıkardık. Bunların yıllık kira ödemelerini de büyük bir miktarda indirdik. Binde bir mertebesine düşürdük. Bu önemli bir katkıdır. Bugünlerde de sizin (Cumhurbaşkanı) talimatını verdiğiniz önemli bir konu var. O da 'Artık bir Türkiye'nin kıyılarında yabancı bayraklı yatlar dolansın istemiyorum. Limanlarımıza başka ülkelerin bayrağını kıçlarında dalgalandıran yatlar olmasın dediniz.' Bunun için düzenlememizi yaptık. Önümüzdeki hafta yürürlüğe girecek. Devrim niteliğinde birtakım değişiklikler yaptık. Böylece artık Türkiye'deki bütün yatların öyle zannediyorum ki Türk bayrağına geçmesi hatta dışarıdaki yat sahiplerinin de Türk bayrağına geçmesinin önünü açmış olduk, engellerini kaldırmış olduk. Hayırlı olsun diyorum."

Denizcilik sektörünün kullandığı yakıtta, ÖTV'nin kaldırılması talimatını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiğini hatırlatan Başbakan Binali Yıldırım, "2004 yılında hiçbir sektöre uygulamadık. Kabotajda yolcu ve yük taşımacılığında bunu uygulamaya başladık. Bunun sıkıntısını siz belediye başkanı iken, biz İDO'da çekmiştik. Çok büyük yakıt maliyetleri adeta bizim belimizi büker hale getirmişti. İktidara geldiğimizde ilk talimatlarınızdan birisi denizde toplu taşımacılığın geliştirilmesi için yakıtların ÖTV'sinin kaldırılması oldu. 5 milyar tutarında bir teşviği 14 yıldır denizcilik sektörümüze veriyoruz. Bunun semeresini de gördük. 2003 yılında denizcilikte sadece taşımacılık, yolcu taşımacılığı 90 milyon iken, yılda bu sayı 165 milyona çıktı. 4 milyon ton yakıt desteği verdik. Boğazlardan geçen gemi sayısı maalesef bu yıllarda azaldı. 56 bin gemi geçerken 43 bin 500 civarında kaldı. Bu da küresel krizin en açık denizcilik sektöründe bir ölçüsü" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan: Türkiye'nin en büyük sorunu kendini doğru şekilde anlatamamak - 1

"GEMİ ADAMI YETİŞTİRMEDE ÖNDE GELEN ÜLKELERİN ÖNÜNE GEÇTİK"

"Bugün Türkiye, 185 bin gemi adamı yetiştirmiş durumda" diyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Yetiştirilen gemi adamı bakımdan dünyanın önde gelen ülkelerinin de önüne geçtik, Çin'den sonra geliyoruz. Neden Çünkü 14 yılda gemi adamı yetiştirmek için 110 tane eğitim kurumu kurduk. Bunlardan üniversite var, fakülte var, meslek okulu var, lise ve özel kurslar... Tam 110 tane okul, eğitim kurumu faaliyet geçirdik. 2016 yılında deniz yoluyla taşınan araç sayısı önemli ölçüde arttı. 330 bin araç deniz yoluyla taşındı. Ve geçtiğimiz 14 yıl içerisinde Türkiye'nin deniz ticaret gücü de büyüdü. 9 milyon detveyt ton filomuz varken bu rakam 29 milyonun üzerine çıktı. Burada Türk bayraklı gemiler var. Ayrıca Türk sahipli gemiler de var. Bir kısmı yabancı bayraklı. 175 liman tesisimizde yılda 419 milyon ton yük, 8.5 milyon yük konteyner eleçlemesi yapıyoruz. İhracatımızın üç katına çıkması ancak ve ancak liman ve filo kapasitemizin bu denli artmasıyla mümkün hale geldi. Hedeflerimiz bununla sınırlı değil. 2023'e giderken iddialı hedeflerimiz var. İnşallah denizcilik sektörünün de üzerine düşen görevi yapacak ve ülkemizin, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümüne hazır hale gelecek, adımları birer birer atacağız."

Başbakan Yıldırım, Karadeniz Holding'in Afrika ve Asya'da gelişmekte olan bir çok ülkeye sağladığı hizmetlerle büyük dua aldığını aynı zamanda Türkiye'nin başarısını, sosyal politikalar yönünde ortaya koyduğu başarıyı da tanıtma fırsatı bulduklarını söyledi.

Bunun sadece ticari bir mesele değil aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi olduğunu ifade eden Yıldırım, "Sosyal sorumlulukta da Türkiye, küresel anlamda bir çok ülkenin önüne geçti. 3 milyon Suriyeli, Iraklı kardeşimizi 6 yıldır ülkemizde misafir ediyoruz, onlarla ekmeğimizi, aşımızı bölüşüyoruz. Biz sizden aldığımız talimatla diyoruz ki ekmeğimizi bölüşürüz ama ülkeyi böldürtmeyiz. Ülkenin bölünmemesi için gerek bölücü terör örgütüyle, gerek FETÖ alçak terör örgütüyle var gücümüzle mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. İnşallah gelecek bugünden daha güzel olacak" diye konuştu.

Türkiye'nin önünde çok güzel yılların olduğunu ifade eden Yıldırım, her ne kadar ülke ekonomisi üzerine bir takım spekülasyonlar yapıyorlarsa da hiç kimsenin endişe etmemesi gerektiğini dile getirdi.Türk ekonomisinin dünyanın en iyi, en gelişmiş ülkelerinin ekonomisinden daha sağlam daha güçlü olduğunu vurgulayan Yıldırım, 2017 yılının üreten, istihdam oluşturan ve ihracatı arttıran gerçek ekonomik kararlarla bir hamle ve başarı olacağını aktardı.

Tören alanına gelişinde, Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Karadeniz'in 6 yaşındaki kızı Orka Deniz Karadeniz, çizdiği bir resmi Başbakan Yıldırım'a hediye etti.

Sayfa Yükleniyor...