Hükümet'ten Varlık Fonu'na devirle ilgili açıklama

Bakanlar Kurulu devam ederken açıklama yapan Numan Kurtulmuş, bazı kurumların Varlık Fonu'na devredilmesine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Kurtulmuş, vergisini düzenli ödeyen vatandaşlara yüzde 5 indirim yapılacağını da söyledi.

Hükümet'ten Varlık Fonu'na devirle ilgili açıklama

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bazı şirket hisselerinin Varlık Fonuna aktarılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Varlık Fonu'nun, 'nin ekonomik olarak güçlü bir fona sahip olması ve ülke ekonomisi üzerinde yapılabilecek operasyonlara karşı Türkiye'nin kendisini garantiye alması için ortaya konmuş bir fon olduğunu anlatan Kurtulmuş, daha etkin bir şekilde bu kuruluşların yönetiminin sağlanacağını söyledi.

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak'ın uygulamayla ilgili yaptığı "Düyun-u Umumiye" benzetmesine de tepki gösteren Hükümet Sözcüsü şunları söyledi:

"Duyun-u Umumiye" gibi sözlere "yanlış ve yersiz" nitelendirmesinde bulunan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Varlık Fonu'nun bizatihi kendisi milli bir kuruluştur, oluşumdur. Ekonominin milli tarafını güçlendirmek için atılmış bir adımdır. Düyun-u Umumiye ise ekonominin gayri milli olmasını sağlayacak bir amaçla atılmış olan bir adımdı. Yanlış, yersiz, alakasız bir benzetmedir." 

Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, konuyla ilgili şunları kaydetti:

"Burada büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi, yürütülmesiyle ilgili bir niyet söz konusudur. Ayrıca, devletin elinde çok kuvvetli bir kaynak oluşması sağlanmaktadır. Böylece Türkiye ekonomisinin kendi ayakları üzerinde durabilecek, olası birtakım ekonomik salvolara karşı kendisini koruyabilecek daha dinamik bir yapıya kavuşması öngörülmektedir. Bu, Türkiye ekonomisinin kaynaklarının etkin verilmesi kullanılması için önemli bir adım olacaktır. Bu kanaatle, bu niyetle bu adım atılmıştır."

"AMAÇ TÜRKİYE'NİN GÜCÜNÜ GÖSTERMEK"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, aynı uygulama çerçevesinde Savunma Sanayii Destekleme Fonundan 3 milyar liranın Varlık Fonuna üç aylığına devredilmesine yönelik soru üzerine de şunları kaydetti:

"Söylediğim gibi, mühim olan, kamunun elinde kuvvetli bir varlık yapısının, varlık fonunun oluşturulmasıdır. Bu, Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, birtakım dışarıdan müdahalelere karşı kuvvetlenmesini sağlamak için tabiri caizse 'garanti' mahiyetinde olan bir fondur. Savunma Sanayiinden ilgili kaynağın buraya aktarılmasının amacı, aynı şekilde kullanımın aynı kaynakta toplanarak, daha etkin kullanımını sağlayabilecek bir adımın atılmasıdır."

YÜZDE 5 VERGİ İNDİRİMİ

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısında, vergilere ilişkin birtakım düzenlemelerin yapılması konularının Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından gündeme getirildiğini belirtti.

Kurtulmuş, "Vergisini geçmiş dönemlerde eksiksiz ve vaktinde ödeyen mükelleflerimiz için vergilerinde, yüzde 5'e kadar indirim yapabilecek bir uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi öngörülmüştür. Böylece vakti zamanında vergisini ödeyen, tam olarak ödeyen, eksiksiz olarak ödeyen insanlarımız, girişimcilerimiz, şirketlerimiz özellikle Türkiye sanayinin, ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaklardır." diye konuştu.

"YENİ TÜRKİYE İÇİN EVET"

Bir gazetecinin, "Referanduma yönelik, 'Hayır cephesi PKK ve FETÖ gibi örgütlerdir.' şeklinde açıklamalar geliyor. Bir imamın 'Hayır diyenler hainlerdir.' şeklinde açıklamaları var. Bu kampanya süreci böyle mi devam edecek?" sorusuna, "Eğer, bugün Türkiye bir Suriye, Irak, Libya, Yemen olmadıysa bunun en temel sebeplerinden birisi Türkiye'de sandığın ortada olmasıdır. Vatandaşlarımız darbe dönemlerinden sonra bile iş başındaki darbecileri, hür iradeleriyle sandıklarda verdikleri oylarla iş başından indirebilmişlerdir. Allah'tan ortada sandık var. Bizatihi bu referandum sandığının ortada olması bile Türkiye'nin demokrasisinin gücünü gösteren önemli bir göstergedir. Dolaysıyla kimi 'evet' kimi de 'hayır' diyecek. Kampanya açık, demokratik bir şekilde ortaya konulacak, herkes bu süreç içinde niye 'evet' ya da niye 'hayır' dediğini ortaya koyacak" karşılığını verdi.

Kimsenin demokratik bir yarış olacağından endişe etmemesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, millet ne derse başlarının gözlerinin üstünde olduğunu belirtti.

Pozitif bir kampanya yürüttüklerine dikkati çeken Kurtulmuş, "Kampanyamızın sloganı 'Kararımız evet'tir. Yeni Türkiye için evet, güçlü Türkiye için evet, Türkiye'nin sorunlarını aşacağı etkin bir yürütme sisteminin kurulması için evet. Biz kampanya boyunca eveti anlatacağız meydanlarda. Halkımızın büyük çoğunluğunun evet kampanyasına destek vereceğini şimdiden görüyoruz. Nihayetinde söz de karar da milletindir" ifadelerini kullandı.

"CENEVRE SÜRECİNE DESTEK VERİYORUZ"

Numan Kurtulmuş, Astana görüşmelerine ilişkin son durum ve Cenevre'de nasıl bir yol haritası izleneceğinin sorulmasına karşılık, Astana sürecinin Türkiye'nin yoğun çabaları ile ortaya çıktığını anımsattı.

Astana'nın en önemli sonucunun, 6 yıldır devam eden iç savaş sonrasında ilk kez rejim güçleriyle muhaliflerin ayna masa etrafında bir araya gelmesi olduğunu aktaran Kurtulmuş, Türkiye, Rusya ve İran'ın çok yoğun temaslar sonucunda Astana'yı oluşturduklarını anlattı.

Astana görüşmelerinin diplomatik bakımdan başarıyla nihayetlendiğini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, Rusya ve İran bu sürecin sahada garantörlüğünü yerine getirecek ve ateşkes ihlallerini yakından takip edeceklerdir. Astana süreci Cenevre sürecinin alternatifi ya da rakibi değildir. Astana'da oluşturulan bu müzakere ortamı hiç şüphesiz Cenevre sürecini de etkileyecek. Türkiye olarak Cenevre sürecine de destek veriyoruz. Bizim amacımız nerede olduğu fark etmez, bir an evvel barış görüşmelerinin tamamlanması ve Suriye halkının istediği adil ve kalıcı bir barışın ortaya konulmasıdır. Bununla ilgili olarak da Türkiye diplomatik bütün gücünü ortaya koyuyor, taraflar arasında mekik diplomasiyle sonuç elde etmek için olağanüstü gayret sarf ediyor. Derdimiz Suriye halkının barışa ermesidir."

"OLUMLU GELİŞMELER VAR"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İncirlik Hava Üssü'nden kalkan Alman Tornado uçaklarının Türkiye ile gerekli istihbari bilgileri paylaşmadığı iddialarına ilişkin, şunları söyledi:

"Koalisyon ülkelerinin, El Bab operasyonu ve Fırat Kalkanı Harekatı içinde istediğimiz desteği vermediğini bir kez daha ifade etmek isterim. Almanların keşif uçuşları sırasında elde ettiği bilgilerin önemli bir kısmını paylaştıklarını biliyoruz. İsteriz ki bu koalisyon güçleri ellerindeki bilgileri tamamen bizle paylaşsın, biz de onlarla paylaşalım. Çünkü Türkiye sahada pratik olarak silahlı mücadele veren tek ülke. Hem DEAŞ'a karşı önemli bir mücadele veriyoruz hem de aynı şekilde PYD/PKK unsurlarının Türkiye zarar vermesini önleyecek her türlü girişimi de yapmaya çalışıyoruz. Bizim dostlarımızdan, müttefiklerimizden beklediğimiz, sadece DEAŞ'a karşı birtakım bilgilerin, bulguların ya da istihbaratın paylaşılması değil. Aynı şekilde PKK/PYD unsurlarının da Türkiye'ye karşı hareketlenmeleri konusunda Türkiye'nin bilgilendirilmesidir. Dostluk, müttefiklik bunu gerektirir. Son zamanlarda, bilgi, istihbarat paylaşımında olumlu gelişmeler vardır. Ama bütünüyle, bütün bilgilerin paylaşıldığı istihbarat paylaşımını da beklediğimizi ifade etmek isterim."

DAEŞ OPERASYONLARI

Numan Kurtulmuş, "Hafta sonu terör örgütü DAEŞ'e yönelik gerçekleştirilen operasyonların devamı gelecek mi Bir de DAEŞ'e ait bir dergide Türkiye'deki din adamlarına yönelik tehdit yer aldı. Bu tehditlere karşı bir önlem alınıyor mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Biz, bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz derken hamasi bir retorikle bunu söylemiyoruz. Türkiye uzunca bir süredir terör örgütlerinin tamamıyla canhıraş bir mücadele veriyor. FETÖ ile ölüm kalım mücadelesi veriyoruz. Terör örgütlerine mutlaka diz çöktürülmesi Türkiye'nin bekası için zorunlu. Biz bu sözü söylediğimiz zaman bazıları bundan rahatsızlık duyuyorlar ama eninde sonunda bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz. Başka çaresi yok. Türkiye terörle böylesine iç içe yaşayamaz, halkımıza böylesine acıları yaşatamayız. DEAŞ, PKK, FETÖ ve diğer örgütlere karşı da bütün operasyonlar yapılacak. Hem Türkiye'nin dışından Türkiye'ye gelen tehditleri önleyecek tedbirleri alacağız hem de Türkiye'nin içinde bu örgütlere destek veren unsurların tamamını ayıklayıp bunları yargı önüne çıkaracağız. Son DEAŞ operasyonu bu kapsamda bir çalışmadır. DEAŞ'ın Türkiye içindeki insan kaynaklarının toparlanması ve bunların örgütle temasının kesilmesi için gayretle, samimiyetle yapılan bir mücadeledir. Bundan da sonuç alacağız. Dergilerle, internet siteleri üzerinden çok sayıda tehditler alındı. Bu tehditlere karşı ilave tedbirler alındı. Bu istihbaratların her biri detaylı bir şekilde değerlendiriliyor, tedbirler alınıyor. Allah korusun. Her gelen istihbarat değerlendiriliyor."

"MAALESEF ÇOK GEÇ OLDU"

Ahmet Türk'ün "Bizim de hatalarımız oldu" açıklaması hatırlatılan Kurtulmuş, açıklamaların çok daha yüksek sesle söylenmesinin faydalı olacağı kanaatinde olduklarını belirterek şöyle devam etti:

"Ama maalesef çok geç olmuştur. Şimdi bundan sonra biz Türkiye'ye, bölgedeki halkımıza karşı acımasızca terör faaliyetlerini sürdüren örgütün diz çöküp, bu terör faaliyetlerini yapamaz noktaya gelmesinden başka hiçbir imkan artık elimizde kalmamıştır." 

"CUMHURBAŞKANIMIZIN KENDİ İRADESİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un bazı maddelerini iade edebileceği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanımızın kendi iradesidir. Cumhurbaşkanımız kanaatimize göre bu 18 maddelik anayasa değişiklik paketinin tamamını onaylayacak ve referandumun tarihi böylece belirlenmiş olacaktır." açıklamasında bulundu.

Sayfa Yükleniyor...