Kılıçdaroğlu: Anayasa değişikliği teklifini geri çekin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği teklifinin geri çekilmesini istedi. Teklifi "Parlamentoya ihanet" olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, "Bu gerilimi Türkiye kaldıramaz" dedi. Bu arada, suikast ihbarı sonrasında Kılıçdaroğlu'na zırhlı araç tahsis edildi.

Kılıçdaroğlu: Anayasa değişikliği teklifini geri çekin

CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu'na yönelik suikat ihbarları artınca hükümet harekete geçti.

Başbakan Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nu bizzat arayarak konuyla ilgili bilgi verdi.

Konvoyuna Artvin'de saldırı yapılan Kemal Kılıçdaroğlu’na zırhlı bir aracın tahsis edildiği öğrenildi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise zırhlı araç teklifini "İhtiyacımız olmadığını kendilerine ilettim" diyerek reddetti.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin geri çekilmesi yönünde çağrı yaptı.

Terör saldırıları üzerinden hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, " yönetilmiyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: 

"İnsanın doğasında umut vardır. Umutsuz bir toplum yaratırsak bir devleti, toplumu yaşatamayız. En büyük acılara göğüs germeliyiz. 2016’da çok büyük acılar yaşadık. Yüzlerce askerimiz, polisimiz, vatandaşımız, korucumuz şehit oldu. Şu soruyu dönüp sormak zorundayız; bu memleket bu hale nasıl geldi? Eğer bu soruyu sormuyorsak biz insan değiliz. En büyük endişem 2017'nin, 2016'yı aratmasıdır. Böyle bir tabloyu içime sindiremiyorum. Böyle bir tabloyu daha uzun süre kaldıramaz. Bu memleketi bu hale kimler getirdi? Kimler sorumlu? Bakkal mı, manav mı, simitçi mi sorumlu bu işten? Hiç ortada sorumlu yok. Ahlak dediğimiz bir kavram var, Anayasa da söylüyor zaten. 'Sorumlu hükümettir' diyor. Ortada sorumlu yok. Ne olduğu belli değil. Dönüyor? ülkeyi yöneten Sayın Başbakan, 'buna benzer terör eylemleri olacaktır' diyor. 'Önleyeceğiz' demiyor, 'olacaktır' diyor. Türkiye'yi umutsuzluğa sürüklemek için bundan daha farklı cümle kullanamazsınız zaten.

Bunu her yerde rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Mazlumun başı derde girdiğinde CHP orada. Şehit ailelerinin acıları paylaşılırken, bir kişiye haksızlık yapıldığında CHP orada... Siyasette düzeyi yükselten, doğruya doğru, eğriye eğri diyen bir CHP var. İnsan sevgisi üzerine inşa edilen bir siyaset anlayışını Türkiye'de yaygınlaştırmak istiyoruz. Hayatında CHP'ye oy vermeyen vatandaşlara seslenmek istiyorum; elinizi vicdanınıza koyun, kavgadan, gözyaşından, annelerin feryadından bıkmadınız mı, yılmadınız mı? Babaları, gencecik çocukları toprağa verirken hiç üzülmediniz mi? 'Memleketi bu hale kim getirdi' diye sormayacak mısınız?

"LİYAKAT SİSTEMİ BOZULURSA DEVLET ÇÖKER"

Terörü bitirmek mi istiyorsanız; kapımız açık, her türlü desteği vereceğiz. Türkiye yönetilmiyor. Başbakan, bakanlar, cumhurbaşkanı var doğru ama Türkiye yönetilmiyor. Eğer devlette liyakat sistemini bozarsanız, devleti çökertirsiniz. Şu anda çöken bir devlet gerçeği ile karşı karşıyayız. Teröre teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Mücadeleyi nasıl yapacağını bilmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Terörle mücadele tumturaklı laflarla olmaz. Akılla olur, basiretle, kültürle olur. Terörün yeşermeyeceği alanları yaratacaksınız. Birilerinin sırtını sıvazlarsanız, terörü yeşertirsiniz. 

"O SİLAHLAR TÜRKİYE'YE DÖNDÜ"

Dünyanın dört bir tarafında militanlar Türkiye üzerinden Suriye ve Irak'a geçti. Ben söylemiyorum bunu. 12 Ağustos 2012, IŞİD komutanı söylüyor: 'Bize savaşın başında katılan savaşçının çoğunun yanı sıra teçhizatımız ve tedarikimiz Türkiye üzerinden geldi.' Peki bunlar gelirken bu ülkenin hükümeti kimdi? IŞİD militanları televizyonlara çıkıyorlardı, internet siteleri, yayın organları vardı. Hükümet neredeydi? Musul Konsolosluğumuz basıldı, 49 vatandaşımız günlerce rehin tutuldu. Çıkıp dediler mi, 'bunu IŞİD yaptı.' Diyemediler. Bir terör örgütüyle ideolojik akrabalık kurarsanız bunlar başınıza gelir. Elli sefer söyledik, başka devletlerin içişlerine karışmayın. Defalarca söyledik. TIR’larla silah gönderdiler. Ne işin var senin silahla? Şimdi o silahların tamamı Türkiye'ye döndü. El Nusra'yla akrabalık kurdular, diyalog kurdular. Çıktı bunu bu ülkenin Cumhurbaşkanı muhtarlar toplantısında söyledi. 'Putin söyledi. El Nusra'yı çekin. Biz de arkadaşlarımıza söyledik, El Nusra Halep'ten çekilsin'. Ne demek bu biliyor musunuz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni bir terör örgütü ile muhatap kılmak demektir. Bunu da bütün dünyaya Cumhurbaşkanı ağzıyla itiraf etmek demektir.

Bir ülkenin cumhurbaşkanı bunu yaparsa, Türkiye Cumhuriyetinin itibarı derinden sarsılır. Terör örgütleriyle iş tutan devlet imajı doğar. Bu imaj doğdu maalesef.

Eğer Türkiye'de 70 ilden IŞİD'e militan devşiriliyorsa, nasıl mücadele edeceksiniz. IŞİD militanlarını Türkiye’de tedavi edip, eline silah verip gönderiyorsanız, bunu söyleyen de Sağlık Bakanı’ysa, ne diyeceksiniz? Devletin valisi, kaymakamı, savcısı, rektörü, hakimi, nasıl oldu da terör örgütlerine teslim edildi O makamlar nasıl oldu da terör örgütlerine verildi? Devlet böyle mi yönetilir? Bir Allah’ın kulu çıkıp demiyor bunun sorumlusu benim. CHP iktidarda mı?

Hepsi söz birliği ediyor, 'Bu işin sorumlusu CHP' diye. CHP iktidarda mı? İnsanda biraz ahlak olur. Şimdi onu bıraktılar, 'bir üst akıl bunları yapıyor'. Bunlar hiçbir şey yapmıyorlar, her şeyi üst akıl yapıyor. Sen hükmetme gücünü kaybetmişsin, aciz durumdasın ve bunu itiraf ediyorsun. 'Üst akıl tuzak kuruyor.' Sen hükümetsin, tuzağı boz kardeşim. 'Bunları yapamıyorum'. Yapamıyorsan istifa edeceksin kardeşim. 'Ben beceremiyorum, yönetemiyorum, terörü engelleyemiyorum' diyeceksin. 'PKK'ya da IŞİD'e de FETÖ'ye de Türkiye'yi teslim ettim, beni affedin' diyeceksin. 'İzzeti ikbal ile babı hükümetten çekiliyorum' diyeceksin. Bunu dersen ben sana saygı duyarım. Demediğin takdirde sen saygıyı hakeden bir hükümet değilsin kardeşim. Sen terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir hükümetsin.

"ETNİK KİMLİK ÜZERİNDEN SİYASET OLMAZ"

Bunları söylemekten dilimde tüy bitti ama ben söyledim hükümet sağır, duymuyor. Bazı çevreler de sağır, onlar da duymuyor. Etnik kimlik üzerinden siyaset olur mu Hangi Allah'ın kulu anne ve basanı seçme şansına sahip.

Suudi Arabistan'dan selefileri Türkiye'ye getirdik. Herkese düşman. Kendisi gibi düşünmeyen herkesin katledilmesini öngörüyorlar. Böyle bir Müslümanlık anlayışı yoktur. Hepimizin düşünmesi, sorgulaması lazım.

REINA'YA YAPILAN SALDIRI

Yılbaşı gecesi güvenlik önlemleri alınmış. Terör örgütü militanı taksiyle geliyor. Elinde kalaşnikof, sokakta ateş ediyor, polisi öldürüyor, güvenlik görevlisini öldürüyor. İçeri giriyor, herkesi tek tek öldürüyor, 39 kişinin hayatına kastediyor sonra elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor. 200 metre ötesinde de karakol var. Etrafta polis kaynıyor. Nasıl oluyor bu Şimdi ben bunu sordum diye yine bütün sosyal medyadan ak troller bize saldıracaklar. İstediğiniz kadar saldırın, saldırmazsanız adam değilsiniz. Şimdi laikliği ayrışma aracı olarak görmeye başladılar. Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir, kimsenin inancına, yaşam tarzına müdahale edilmemesi demektir. Herkes yasalara uygun olarak istediği gibi yaşar. Şimdi bunun üzerinden toplumu bölmeye çalışıyorlar. Yine inançları kullanıyorlar. Onlara şunu söylemek isterim; sevgili Peygamberimizin hayatını okuyun, yeniden okuyun. Nasıl yaşadığına bakın. Yüreğindeki insan sevgisini görün, dostluğu görün. Size dayatılan kitapları değil, hiçbir şey yapmıyorsanız, açın kutsal kitabınızı okuyun. Orada göreceksiniz bütün gerçekleri.

"ASGARİ ÜCRETLE BİR AY GEÇİNSİNLER"

Terör var, herkes can derdinde ama bunlar aynı zamanda mal derdinde. Zam üstüne zam yaptılar. Kimse nasıl olsa farkına varmaz, giydir giydirdiğin kadar.
Asgari ücrete de yüzde 8 zam yapıldı, bin 404 liraya çıkarıldı. Bunu duyunca Cumhurbaşkanı ve Başbakana ‘Bu parayla bir ay geçinin’ dedim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ’Kılıçdaroğlu'nun duygusal, tahrik edici konuşmasını doğru bulmuyorum’ dedi. Duygusal olur ama tahrik edici değil. Bin 404 lira vermişsin, ben sana adam gibi soru soruyorum. Bu parayla sen geçinebilir misin, geçinemez misin? Ertesi ay yine maaşını alacaksın. Bir dene gerçeği gör.

'Ama kendisi dahil Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ben dahil asgari ücretin altındaki rakamlarla geçindiğimizi biliyorum. Buna kendisi de dahil’ diyor.
Ben Sayın Müezzinoğlu'na şunu söylemek isterim; hayatım boyunca hiçbir zaman asgari ücretle geçinmedim. Hep asgari ücretin üzerinde gelirlerdi. Öğrencilik dönemi hariç, devlete girdiğim andan itibaren hep asgari ücretin üstünde aylık aldım. Onlar asgari ücretin altında aylık aldıklarını söylüyorlar. Ama benim gemilerim yok, onların gemileri var. Benim çocuklarımın durumları malum, onların çocuklarının durumları da malum. Açık ve net söylüyorum; ben kul hakkı yemem ama onların tamamı kul hakkı yer. Ben devletin malına el uzatmam, onların tamamı devlet malına el uzatmıştır. Benim evimdeki ayakkabı kutularında ayakkabılar var, onların evlerindeki ayakkabı kutularında dolarlar var.

Kendisi iktidar olacak yapabilecek midir dediler. Asgari ücret bin 500 olacak dedik. CHP'li bütün belediyelerde asgari ücret en az bin 500 liradır. Söz verdik, gereğini yaptık.

Sosyal güvenlik kurumlarının muayene ücretlerine yüzde 20 ile yüzde 60 arasında, otoyollara yüzde 15, köprü geçişlerine yüzde 48, cep telefonlarına yüzde 33 ÖTV, müze ücretlerine yüzde 400, otogaza, doğalgaza, benzine, mazota elektriğe zam yapıldı.

"DELİ DUMRUL KÖPRÜSÜ İSTEMİYORUZ"

Osmangazi Köprüsü'nün yol geçişinde indirim yapıldı. Sanıyorlar ki, milleti kandıracağız. Her gün sen, 40 bin araç üzerinden işverene para ödeyeceksin. 30 bin geçtiyse 10 binini ödeyeceksin, 5 bin geçtiyse 35 bininin ücretini sen ödeyeceksin. Bu nedir biliyor musun; hayatı boyunca o köprüden geçmeyecek olan Bayburtlu da Ardahanlı da bu parayı ödüyor. Burada, 'Biz köprü yaptık' diyorlar. Sen köprüyü bu milletin, garibanın sırtından yaptın. Kime; kendi yandaşlarına daha büyük para aktarmak için. Köprü elbette yapılsın ama böyle yapılmasın, böyle olmaz. Deli Dumrul köprüsü istemiyoruz. Bakın Boğaz Köprüsü'nden geçiş yapılıyor, parayı devlet alıyor, bir mesele yok. Öbür köprüden parayı devlet almıyor. Tam tersine devlet cebinden onlara para ödüyor.

Bütün bunlara Anadolu Ajansı böyle ifade kullanıyor; 'köprü geçiş ücretleri güncellendi' diyor. Sevsinler senin güncellemeni. Zam yapıldı demiyor. Benzine, mazota zam yapıldı. 'İzmir Büyükşehir Belediyesi otobüs ücretlerine zam yaptı' diyor. Yüzde 48 zammı güncelleme olarak görüyor, çok küçük zammı CHP'li belediyeye yıkıyor. Bunun adı da Anadolu Ajansı. Devlette liyakatı çökertirsen bu tür saçmalıklara ortam hazırlamış olursun. Anadolu Ajansı Genel Müdürü'ne seslenmek isterim. Sen devletin memuru musun, iktidarın kölesi misin? Sen neden doğru haber vermiyorsun? Kölelik adamlık değildir. Birisine kölelik yapacaksan, otur adam gibi kölelik yap. O makamda aldığın parayı hak edeceksin. Senin aylığını ben ödüyorum. Oturup adam gibi, tarafsız haber yapacaksın. Eğer tarafsız haber yapmazsan dünyada iktidarın sarsılır. Zaten sarsılmış. Anadolu Ajansı ise koy bir tarafa diyorlar, nasıl olsa hükümetin sözcülüğünü yapıyor.

"SANTRALLER ELEKTRİK ÜRETMİYOR"

Elektrik kesintileri 'İletim hatlarında arıza oldu, o yüzden elektrik kesiliyor' diyorlar... Hayır efendim, milleti yanlış bilgilendiriyorlar. Doğalgaz çevrim santralleri elektrik üretmiyor. Üretim durmuş durumda. Kasımda elektriğin yüzde 37,9'unu çevrim santralleri üretirken şimdi bu yüzde 17,4'e düştü. 

Vallahi de billahi de bunlar Türkiye'yi yönetemiyorlar, yönetme güçleri, kapasiteleri, ahlakları, bilgileri yok. Vatandaşın derdi ayrı, bunların derdi ayrı. İlla bir kişiyi Türkiye Cumhuriyeti'ne başkan yapacağız.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Komisyondaki tüm CHP milletvekillerine teşekkürlerimi sunuyorum. 'Bu anayasa değişikliği bir rejim değişikliğidir' dediler. Meclis’in yetkilerini elinden almak istiyorlar. 140 yıllık parlamento geleneğini yerle yeksan yapmak istiyorlar.

Esad'a kızan adamlar, Esad'a 'Esed' diye tanımlayan adamlar, 'koltuğundan edeceğiz' diyen adamlar, gidip Esad'ın anayasasını getirip, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası olarak Meclisten geçirmek istiyorlar. Meclisin yetkilerini elinden almak istiyorlar. 140 yıllık parlamento geleneğimizi yerle yeksan etmek istiyorlar. 'Biz tarihimize bağlıyız'ı laf olarak söylüyorlar. Tarihinize bağlı değil, yeri geldiğinde siz tarihi inkar eden insanlarsınız. Biz artısıyla eksisiyle tarihimize bağlıyız, tarihimizle gurur duyarız.

"BÖYLE AYIBI PARLAMENTO KALDIRAMAZ"

Bu anayasa değişikliğinin demokrasi açısından büyük bir ayıbı var. O ayıp şu; bazı milletvekilleri, AK Parti milletvekilleri, anayasa değişiklik metnini görmeden imzaladılar. 'Hayatımda hiç CHP'ye oy vermedim' diyen vatandaşlarıma sesleniyorum; Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkede anayasa değişiklik metnini görmeden, o metni imzalayan insanlar, milletin vekili olamazlar. Bu kadar büyük bir ayıbı bu parlamento kaldıramaz. Türkiye'de rejimi değiştiriyorsun ne olduğunu bilmiyorsun, altına imza atıyorsun, Facebook sayfasında da bunu yayınlıyorsun. Sen milletvekili olamazsın, sen adam da olamazsın, siyasetçi de olamazsın, ahlaklı biri de olamazsın. Sen insan haklarına saygılı da değilsin. Ahlakı egemen kılacağız, birlikte yaşamayı egemen kılacağız.

"ALLAH AKIL VERSİN"

TBMM’nin yetkilerini bir kişiye devrediyorsan, manevi değerlerine ihanet ediyorsun demektir. Mustafa Kemal Atatürk’e verilmeyen bir yetkiyi, fesh yetkisini bir kişiye vereceksin. Neye göre fesh edeceksin, hangi gerekçeyle fesh edeceksin? Allah akıl fikir versin, ne söyleyeyim. Güçler ayrılığı ilkesini kaldırıyorlar. 'Bütün yetkiler bir kişide olsun' diyorlar. Türkiye, daha karanlık bir ortamın içerisine çekilmektedir.

"BU TEKLİFİ GERİ ÇEKİN"

Tarihe, dünyaya, demokrasiye, insan haklarına, bağımsız yargıya, dünyanın bütün uygar ülkelerine bakın. Böyle bir düzenlemeyi Türkiye kaldıramaz. Türkiye'nin tarihine ihanettir bu. Bu parlamento, TBMM, eğer Gazi Meclis ise eğer bu Meclis milli kurtuluş savaşını yönetmişse, eğer bu Meclis Mustafa Kemal Atatürk'e bile sınırlı gün için vermişse, bu Meclis en son 15 Temmuz darbe girişiminde, bombalar yağarken, kurşunlar atılırken çalışmasını sürdürmüş ve darbeyi püskürtmüşse bu teklifin geri çekilmesi lazım. Çekilmiyorsa bu parlamentoya ihanet ediliyor demektir.

Bir kişiye birden fazla ili kapsayan bölgeler kurma yetkisini de veriyorlar. Yani eyalet sistemini de getiriyoruz. Bir kişiye devleti sıfırdan yeniden yapılandırma yetkisi veriyoruz. Nasıl olur böyle bir şey? Ne aklın, ne vicdanın, ne mantığın, ne bilginin, ne birikimin ne hukukun kaldıramayacağı bir düzenlemedir bu. Bunları asla doğru bulmuyoruz. O nedenle bu anayasa değişikliği CHP'nin sorunu değildir tek başına. Atatürkçüler, milliyetçiler, demokratlar, liberaller, samimi Müslümanlar, demokrasiyi isteyenler, kadın-erkek eşitliği isteyenler, 'Evimizde huzur içinde yaşayalım' diyenler, bu ülkede adalet bekleyenlerin ortak sorunudur. Muhafazakarların ortak sorunudur. Hep beraber bu anayasa değişikliğine karşı mücadele etmek zorundayız. Ama ben yine söylüyorum; Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Meclis Başkanı, Sayın Başbakan; sizden rica ediyorum, lütfen bu anayasa değişikliği teklifini geri çekiniz. Türkiye'ye en büyük hizmeti yapmış olursunuz.

"AHMET ŞIK'IN YANINDAYIZ"

Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi yayın danışma kurulu üyesi Aslı Erdoğan ve yazar Necmiye Alpay'ın tahliyesine de değinen Kılıçdaroğlu, "Kendileriyle telefonda görüştüm, 'Aramıza hoş geldiniz' dedim. Ama hiç üzülmeyin, gönlünüz rahat olsun, içerdekilerin de gönlü rahat olsun. İçerdekilerle dışarıdakiler arasında büyük bir fark yok. İçerdekiler otobüse binemiyorlar, ev ziyaretlerine gidemiyorlar, rahatlıkla arkadaşlarıyla konuşamıyorlar, rahatlıkla istedikleri kitabı alıp okuyamıyorlar. Ama dışarıdakiler de yarı açık bir cezaevinde yaşıyorlar. Dolayısıyla hep birlikte ortak mücadeleyi sürdüreceğiz" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, Gazeteci Ahmet Şık'ın tutuklanmasını da eleştirerek, Şık'ın geçmişte FETÖ mağduru olduğunu, şimdi de başka bir mağduriyet yaşadığını bildirdi.

Şık'ın onurlu, dik duran namuslu bir gazeteci olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Her zaman yanındayız, onunla gurur duyuyoruz. Her zaman onu seveceğiz, sevmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, sağlık sorunları yaşayan tutuklu gazeteci Hüsnü Mahalli'ye de geçmiş olsun dileğinde bulundu.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • son dakika
  • Yerel Haber
  • Türkiye
  • Anayasa
  • chp
  • son dakika haber
  • son dakika haberleri
  • Kemal Kılıçdaroğlu

Sayfa Yükleniyor...