NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor

90’lardan en çok akıllarda kalan "Duymak İstiyorum" şarkılarıyla müzik piyasasında bambaşka bir rüzgar estiren Cemali, 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor. Peki geri dönüş öyküsü neden bu kadar uzun sürdü, 2001’den sonra neden yeni albüm yapmadılar ve yeni albüme nasıl hazırlandılar? Grubun üyesi Ali Tosun, NTVRadyo’nun yeni programı Albüm’de Zeynepgül Alp’e anlattı.

NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor

"Duymak İstiyorum" şarkılarıyla 90'lı yıllarda müzik piyasasında adından söz ettiren Cemali, 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor. Grubun üyesi Ali Tosun, NTVRadyo'daki Albüm programında Zeynepgül Alp'e anlattı.

Sevenleriniz sizi uzun zamandır duyamıyor, duymak istiyorlar ama duyamıyorlar. Önce hemen nasılsınız diye sorarak başlayalım. Müziğe devam ediyor musunuz, yoksa bir taraftan başka alanlarda da çalışmalarınızı sürdürüyor musunuz? Sizi görmediğimiz bu sürede neler yaptınız?

Müzikten hiçbir zaman kopmadık. Uzun bir ara vermemizin sebebi 2000’lerin başında Hayat isimli bir albüm çıkarmıştık. Bu albüm piyasaya çıkmadan önce köşe yazarları, müzikologlar tarafından baya bir pozitif tepki almıştı. Fakat albümün çıkmasının hemen ardından o dönem Universal Türkiye şubesini kapatınca biz de bu ülkede artık müzik yapamayacağız, bu iş olmayacak diye, biraz da kırgın olarak döndük San Francisco’ya. Fakat yıllardır prodüktörlük yapıyoruz. Focal Production adında bir yapım şirketimiz var. O şirketle birlikte San Francisco çevresindeki yerel sanatçılar, genç sanatçılarla birlikte projeler yapmaktayız. Ayrıca San Francisco Müzik Festivali’nin kurucularındanız. Danışman olarak çalıştık, festival için yıllar önce. Onu da ayrıca devam ettirmekteyiz. Yani müzikten hiçbir zaman kopmadık. Fakat, Türkiye’deki müzik projelerimize uzunca bir ara vermiş olduk bu arada.

NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor - 1

Peki 1995 yılına gidelim. Aslında müziğe merakınız lisede başladı. Çalışmalarınıza Amerika’da başladınız. Sonrasında ne oldu da Türkiye’ye gelip bir albüm yapma fikri ortaya çıktı?

Evet lise dönemlerinde başladık. Ağırlıklı olarak elektronik modern müzik gruplarından David Bowie’nin etkisi altında kalan grupları dinlemeye başladık o dönemlerde. Peter Murphy, Depeche Mode, ona benzer bir çok grubun etkisi altında kaldık. Üniversite dönemlerinde Dj’lik yapmaya başladık. Dj’likten kazandığımız parayla kendimize ekipman alarak ufaktan projeler yapmaya başladık. Acaba bu tarz müziği Türkçe nasıl yapabiliriz tarzında düşünceler belirmeye başladı aklımızda. Tabi müzisyen bir aileden geldiğimiz için bunun da etkisi var. Tabi o dönem popun revaçta olduğu bir dönemdi. Şirketler Tarkan, Serdar Ortaç tarzında müzisyenler bulma çabasındaydı. ‘Klip ” isminde bir şirket vardı o zaman. Şirketin başında Grup Gündoğarken’den Burhan Şeşen ağabeyimiz vardı. Ayrıca prodüktör olarak Ulubey Hekimov’la çalışıyorlardı. Bizim müziğimizi dinleyince bayağı bir heyecanlandılar. İkna ettiler şirketi. Farklı bir şey yapmamız gerek dediler. Şirketin tek şartı şu oldu; tamam anlaşma yapacağız ama albümde birkaç tane klasik pop tarzından şarkılar olacak dediler. Tarkan gibi, Serdar Ortaç gibi. Biz de eyvallah deyip, projeyi yaptık.

“BAŞKALARININ İSTEDİĞİNİ DEĞİL, KENDİ İSTEDİĞİMİZİ YAPTIK”

Ama sizin tarzınızın da çok dışında bu istedikleri…

Evet, ama onlar da para kazanmak için bu işin içerisindeler. Onların taleplerini yerine getirmek için ‘Biliyorum Sonunu’ isimli bir parça yaptık. Hafiften alaturka tarzı vardı, hicivli, o kıvrak havaya uyan bir tarzı vardı. (Gülerek) Kandırdık onları. Ama bu tarz parçalarla çıkış yapmak istemedik. ‘Duymak İstiyorum’ ve ona benzer slow balat parçalarımız vardı. Onlardan biriyle çıkma fikri kafamızın arkasında geziyordu yani. Macera böyle başladı. Albümü biz San Francisco’da kayıtlarını bitirdikten sonra, şirkete klibi de burada çekelim fikrini sunduk. Özellikle ben sinema okuduğum için burada sinema çevremiz de bayağı geniş. ‘Duymak İstiyorum’ a çektik. Siyah beyaz çektik, o dönem Türkiye’de o tarz klipler çekilmiyordu. Video kameralarla çekiliyordu, biz 16 mm filme çektik.

Aldık klibi biz İstanbul’a döndük. Oynatıyoruz klibi, albüm daha bitmemiş, mastering yapılıyor. Şirket de ‘ya neden renkli çekmediniz? Paranız mı yetmedi? Siyah beyaz, bir hikayesi yok.’ dedi. Hikaye arıyorlar. Yahu dedik. Sinema filmiyle çektik bunu. Bayağı bir kafa döktük oluşturmak için. Şiirsel olabilmesi için uğraştık. Nihayetinde ‘ok’ dedikler. Biz bunu bir verelim. Arkasından istediğimiz tarzda bir şey çekeriz dediler. Tamam dedik. Sadece dağıttılar klibi. Number One Tv vardı hatırlarsanız. Ağırlıklı olarak yabancı şarkı çalıyorlardı. Fakat bizim şarkıya bayıldılar. Yeni bir soluk getirdiğini düşündüler. İşin komik tarafı o dönem Metallica’nın "Nothing Else Matters" klibi de çıkmıştı. Bir gün biz bir numaraya çıkıyorduk, bir gün Metallica. Parça orada patladı diyebiliriz. Sonra müzik kanalları da ayıp olmasın diye dönmeye başladı.(gülüyor) Bizim macera da öyle başladı.

NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor - 2

“HERKESTEN ÖNCE DİNLEYİCİMİZ BİZİ SAHİPLENDİ”

“Duymak İstiyorum” çıktı. O zamana göre de aslında farklı bir tarzdı. Daha sakin, daha cool bir haliniz vardı. Daha önce denenmemiş bir tarzdı belki. İlk tepkiler nasıl oldu?

Dinleyici açısından hiç bir zaman problemimiz olmadı. Çünkü insanlar fark etmez, iyi ve yeni bir şey sunulduğunda hemen sahip çıakrlar. Fakat şirketlerle problem çıkıyordu o dönem. Yani duyanlar, görenler acayip beğendi. Hatta, bir kaç gazeteci şirkete geldi bizimle görüşmek için. Bu pozitif tepkiden sonra şirketin de bakış açısı değişti. Birden bire demeçler vermeye başladılar. İşte Türkiye’nin ilk alternative müziğini biz yaptık. İlk siyah beyaz sinema klibini biz çektik. Sahiplenmeye başladılar. Orası da birazcık komikti. Fakat Cem’le benim için birazcık da macera oldu. Bir öğrenim süreci, zaman zaman tepemizin attığı, zaman zaman da çok ilginç durumlar oluyor diye kuş bakışı baktığımız bir ortam oldu. Fakat izleyicinin dinleyinin tepkisi kesinlikle pozitif oldu. Herkesten önce onlar bizi sahiplendi. Bizim için de önemli olan buydu zaten. Sanıyorum cool kalmamızın, sakin kalmamızın en büyük sebeplerinden biri de bu. Başkalarının yaptığını yaparak değil, kendi yaptığını ortaya sunarak, insanlarla paylaşarak bir yerlere varmak, bir şeyler yapıyor olmak çok daha önemli bizim için.

NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor - 3

“KÜSKÜNLÜKLE SAN FRANCİSCO’YA GERİ DÖNDÜK”

Son albüm Hayat 2001’de çıkıyor ve sonrasında Amerika’ya dönüyorsunuz. Neden bu kadar kısa sürdü? Hala o dönemleri yaşayanların duyduğunda “ah ne güzel şarkılardı” dediği şarkılara imza attınız. Neydi sizi burada kalmaktan vazgeçtiren?

Türkiye’deki şirketlerin arasındaki o kaotik ortam bizi çok rahatsız etmeye başladı. Hayat albümü bizim için yaptığımız o iki albümden çok çok daha önemliydi. Çünkü, elektronik müziğin ağırlıklı olduğu, San Francisco’dan çok ciddi isimlerleçalışıp, kayıtlarını aldığımız, otaya sürdüğümüz bir albümdü. Fakat, albüm henüz piyasaya çıkmıştı ki Universal kapatılınca albüm tam olarka piyasaya çıkmadan önce ömrü de bitmiş oldu. Bu bizi biraz düşkırıklığına uğrattı. O kadar uğraştık, bir yerlere varmıyor, napalım dedik. Küskünlükle geri döndük San Francisco’ya. Fakat bu müzikten kopmuş olmak demek değil. Var, yıllardır üzerinde çalıştığımız yeni bir proje var. Covid’den dolayı birazcık ara vermek zorunda kaldık. Fakat full bir albüm geliyor. Yeni bir Cemali albümü geliyor.

Ne zaman gelecek albüm?

Senenin sonuna doğru planlıyoruz.

Peki yine slow ağırlıklı mı duyacağız sizi?

Evet slow ağırlıklı, birazcık da elektronik müziğin ağırlıklı olduğu bir proje bu. Tempolu parçalarda birazcık daha enerji, birazcık daha istedikelrimizi anlatmaya çalışan sözler var. Ama ağırlıklı olarak slow balatlarla dolu bir albüm olacak.

NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor - 4

Heyecanla bekliyoruz…

Biz de heyecanlıyız.

Uzun bir süre yolculuğunuz sürdü. Bu sürede yaş aldınız, müzik yolculuğunuz demlendi. Bugün 95 yılındaki genç müzisyene dönüp baktığınızda ona ne söylemek isterdiniz?

(Gülüyor) Biraz daha sakin olmayı, birqaz daha dingin olmayı sanıyorum söylerdim ki bu hiç bir zaman olamaz o yaşta. Fakat bizim için o dönem çok güzel bir dönemdi. Hem zevk aldığımız hem de bir şeyler ortaya koyduğumuz bir dönemdi. Elbette hatalarımız oldu, kusurlarımız oldu. Fakat hayat böyle bir şey...

O günlerden sizin aklınıza kalan kendi şarkılarınızın dışında bir şarkı söyleyin desem bu ne olurdu?

İlk aklıma gelen, Cartel 1 numara. Tabii ki Sezen Aksu, Zerrin Özer, Şebnem Ferah, Kargo sevdiğimiz insanlardı. Bizim ilham kaynağımız da Cem Karaca, Barış Manço, Ahmet Kaya. Yollarından devam ettiğimiz insanlar oldular.

NTVRadyo’da 90’lar rüzgarı: Cemali 22 yıl sonra yeni albümüyle geri dönüyor - 5

22 yıl sonra yeni bölümüyle geri dönen Cemali grubunun üyesi Ali Tosun'un katıldığı podcast kaydını dinleyebilirsiniz.

CEMALİ BÖLÜMÜ PODCAST'İ (TIKLA-DİNLE)

Sayfa Yükleniyor...