Mavioğlu: Veli Küçük'ün telaşına dikkat!

Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, Danıştay ve Ergenekon davalarının birleşmesinde geç kalındığını belirterek, Veli Küçük'ün çok acemice bir telaş gösterdiğini söyledi.

Mavioğlu: Veli Küçük'ün telaşına dikkat!

'de gündemi değiştiren Danıştay baskını, şeriatçı bir ekibin saldırısı olarak görülüp yargılanmış, Cumhuriyet mitinglerini de ateşlemişti. Ergenekon savcılarına göre ise bu saldırı darbeye zemin hazırlamak amacıyla gerçekleştirilmişti. Yargıtay iki davanın birleştirilmesini istiyordu. Ergenekon sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük karşı çıkıyordu. Mahkeme, dün iki davanın birleştirilmesine karar verdi.


Ergenekon soruşturmasında elde edilen bazı delil ve bulguların Danıştay davasıyla da bağlantılı olabileceğine işaret eden Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay davasıyla ilgili kararı bozmuş ve iki davanın birleştirilmesi yönünde görüş bildirmişti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uydu. Mahkeme, Danıştay'a saldırı davasının Ergenekon davası ile birlikte yeniden görülmesine karar verdi. Davanın görüleceği yer olarak da istanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ni adres gösterdi. Karara gerekçe olarak, eylem yoğunluğunun Ergenekon davasında olması, soruşturma ve yargılamayla ilgili tüm işlemlerin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gösterildi.

Eğer, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı da aynı yönde olursa Danıştay davası sil baştan İstanbul'da görülecek. Danıştay davasının sanıkları, Ergenon hakimleri tarafından sorgulanacak. Ankara'daki tüm tutuklu sanıkların Silivri Cezaevi'ne nakli gündeme gelecek.

Danıştay davasında sanık Alparslan Arslan iki kez, diğer üç sanık ise birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti. Davada tetikçi Arslan, saldırıyı Danıştay'ın türban kararına tepki olarak gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Ergenekon iddianamesinde de Danıştay saldırısının darbeye zemin hazırlamak için Ergenekon örgütünce planlandığı öne sürülüyor.

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Peki şimdi ne olacak? Bu karar, iki önemli davanın seyrini nasıl etkileyecek? Ergenekon soruşturması ve Susurluk konusunun uzman ismi Radikal Gazetesi Haber Koordinatörü Ertuğrul Mavioğlu, birleşmeyi Canlı Gaste'de yorumladı.

Ertuğrul Mavioğlu, Can Dündar'a şunları söyledi:

"Aslında verilen karar çok önemli bir gelişme değil, Yargıtay'ın önceden vermiş olduğu karar daha önemliydi. Bu çok gecikmiş bir birleşme. Ergenekon'la Danıştay davası arasındaki bağla ilgili hafızalarımızı yoklayalım. Danıştay baskını gerçekleştikten sonra şu anda Ergenekon sanığı konumunda olan isimler gözaltına alınmıştı. Daha sonra bu isimler serbest bırakıldı ve sanki bunların hiç ilgisi yokmuş gibi bir süreç yaşandı.

Olayın asli faili olanlar, Alparslan Arslan ve hemen yakınındaki 3-5 kişi yargılandı, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Danıştay davasıyla Ergenekon arasında hiçbir bağ bulunmadığını açıkladı ve yazdığı hükümde de bunu çok net belirtti.

BOMBALAR AYNI KAFİLEDEN
Gecikmiş derken şunu kastediyorum: Danıştay baskını sonrasında yapılan operasyon durup dururken yapılmadı. Bu sanıklar arasındaki ciddi telefon trafiğiyle alakalı bir operasyondu. Telefon trafiğinin saldırının olduğu günlerde yoğunlaşması, saldırının getirmiş olduğu sıcaklık, bir takım tanık ifadelerinde ortaya çıkan panik halinin ifade edilmesi, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalar gibi ipuçlarından yola çıkılmıştı. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombaların Eskişehir'de Fikret Emek'in evinde bulunan bombalarla aynı kafileden olduğu ortaya çıktı.

SOMUT BAĞLANTI HALA BULANIK
Fakat şöyle bir şey ifade etmek gerekiyor: 'İki dava arasında somut olarak ne gibi bir bağlantı var?' sorusunun yanıtı hala bulanık. Telefon kayıtlarının olduğu doğru, ilk gözaltılar bu yüzden yaşandı. Vatansever Güçbirliği toplantılarında kendi aralarında bir takım ilişkilerin olduğundan bahsedildi.

ALPARSLAN ARSLAN'IN DEĞİŞİMİ
Hatta Hüseyin Görüm ve Fikri Karadağ gibi isimler Alparslan Arslan'ı vatansever ve milliyetçi bir kişi olarak tanıdıklarını söyledi. Alparslan Arslan'ın şimdi kendisini gösterdiğinin tam tersi yönünde açıklamalar bunlar. Arslan, şu an kendini bir şeriat savaşçısı gibi gösteriyor. Hele hele mahkemede çizmiş olduğu tablo, tamamen kafayı çizmiş bir insan görüntüsü. Diğer yandan da bir sağlık raporu var ortada, akli dengesinin yerinde olduğuna dair. Mahkemede izleyen arkadaşların verdiği bilgiye göre, bütün yaptığı taşkınlığın arasında babasına para göndermesi yönünde işaret de yapıyor.

ÇOK VAKİT KAYBEDİLDİ
Davada çok vakit kaybedildi, Ankara'nın direnişiyle karşılaşıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nden çıkan yeni karar, eski kararın tamamen zıttı. Bu mahkeme için iyi bir puan da değil.

OSMAN YILDIRIM HEM SANIK HEM TANIK
'Davanın en önemli delili ne?' diye sorulacak olursanız, Osman Yıldırım adlı sanığın ve adını şimdiye kadar keşfedemediğimiz bir gizli tanığın ifadeleri. Gizli tanık Osman Yıldırım'la paralel ifadeler kullanıyor. Hatta bazı iddialara göre Osman Yıldırım hem sanık, hem tanık. Osman Yıldırım, Danıştay baskınının Ergenekon operasyonu olduğunu ve Cumhuriyet'e atılan bombaları Veli Küçük tarafından verildiğini söylüyor. Sonra Muzaffer Tekin verdi diye değiştirdi ifadesini, ardından 3-4 kez ifade değiştirdi. Diğer sanıkların ifadeleri doğruysa, savcı ile Osman Yıldırım arasında 'Gel Osmancım' gibi samimi bir ilişki varmış. Bütün bunlara rağmen, bizim bilmediğimiz bir takım delillerin olma ihtimali de var.

Davanın, bu dönemde Ergenekon'la birleşmesinin ne getireceği konusu şu an çok belirsiz. Bazı hukukçular, birleşmenin Ergenekon davasını içinden çıkılmaz bir hale sokacağını ve uzatacağını söylüyor. Danıştay davası Ergenekon davasını tıkayabilir diyen hukukçular var."

Can Dündar: Danıştay saldırısının mağduru olan aile birleşmeyi destekledi ve bir dilekçe verdi. Buna karşın Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük, birleşmeye karşı çıkan bir dilekçe verdi.

Ertuğrul Mavioğlu: "Ergenekon davasında Ergenekon'un terör örgütü olarak niteleyebilecek somut bir terör eylemi yoktu bugüne kadar. Bu dava birleştirildiği gün itibariyle savcının elinde haklı bir zemin olacak. İlginç olan Veli Küçük, telaş içerisinde niye itiraz ediyor? Bu yönüne bakmak gerekiyor. Ergenekon'un şu anki sanıkları için son derece olumsuz bir gelişme iki davanın birleştirilmesi. Davayı uzatması bir yana, basit bir toplaşmadan veya birlikten beraatle sonuçlanacak bir dava birleşmeyle ağırlaştırılmış müebbet hapse taşıyabilir. Bu tabi ki zamanla ortaya çıkacak.

SUSKUN VE AĞIR PAŞA GİTTİ
Veli Küçük'ün telaşını anlamak da mümkün. Bence çok acemi bir telaş gösterdi. Biraz daha soğukkanlı davransaydı, şimdiye kadar o suskun, ağır paşa havasını korumasını beklerdim. Anlayabildiğim kadarıyla Ergenekon davasının kendisi bu emekli JİTEM'cilere büyük bir kıyak geçti. Bunu, JİTEM'den kaynaklanan faili meçhul cinayetleri ve toplu katliamları davanın dışında tutarak yaptı.

ARİF DOĞAN'IN EVİNDEN ÇIKAN BELGELER
Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde o kadar somut ki, Ergenekon'un kurucularından Arif Doğan'ın evinden çıkan belgelerde JİTEM'in insanları nasıl öldürdüğü tanımlamalar ve yazılı belgeler bile çıktı. Bu kıyak Danıştay davasının birleşmesiyle ters bir durum yaratacak diye Veli Küçük telaşlanıyor.

GLADİO HEP HEDEF ŞAŞIRTIR
Dikkat çekmek gerekir ki, bütün Gladyo eylemlerinde hep bir hedef şaşırtma vardır. Danıştay baskınının da daha başından itibaren hedef şaşırtıcı ipuçlarını hepimiz yakalamıştık. Alparslan Arslan daha sonra o kadar çok şeriatçıyım vurgusu yaptı ki, bir algı yanılsaması ortaya da çıktı, gözlemim bu.

GLADİO'NUN ÖLDÜRDÜĞÜ POLİSLER
Düşünün, Bahriye Üçok cinayetini İslamcılar mı yoksa Gladyo mu gerçekleştirdi? Uğur Mumcu'yu kim öldürdü? Bu soruların yanıtları çok belirsiz. İtalya'da Gladyo'nun bombalayarak öldürdüğü polislerin cinayeti Kızıl Tugaylar'ın üzerine yıkıldı ve gerçek 10 yıl sonra ortaya çıktı. Gladio, devleti savunurken devletin polisini öldürmekten çekinmedi. Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanmasına bakalım. Ulusal kimlikle yapıyorlar ama ulusalcı bir gazeteyi havaya uçurmaya teşebbüs ediyorlar. Danıştay baskınında da aynı. Bunlar olmayacak şeyler mi? Saldırıdan sonra Cumhuriyet mitingleri düzenlendi ve sonuç alındı, kitleler sokaklara döküldü. Bunu küçümsememek gerekiyor."

Sayfa Yükleniyor...