Medusa Başı, Yerebatan ile bütünleşmiş durumda, hatta Medusa için ziyarete gelen bile var.
“Yani bunu görmek bunu deneyimlemek için insanlar büyük bir çabayla, bir rotadan geçip buraya geliyorlar ama Yerabatan Sarnıcı’ndaki bütün ilham verici hikayeler birbirini besliyor. Yani sütunlar, yeraltı, yeraltının içerisinde yılan başlı bir varlık, onun bir kadın oluşu, burada oluşu hepsi bizim binlerce yıllık kültür tarihimizde dipleri olan, derinleri olan konu. Dolayısıyla bunların hepsi kışkırtıyor, heyecanlandırıyor. Yerabatan Sarnıcı’nda gördüğünüz, şu an gördüğünüz 336 sütunun tamamı değişik zamanlarda yapılmış başka yapılardan ya da bazıları buraya adapte edilerek yapılmış mimari malzemeler. Yerebatan sarnıcı bu anlamda bir mimarlık tarihi müzesi aslında. Yani Helenistik dönemden başlıyor. Biz şimdi tersini görüyoruz ama bu baş aşağı duran bir örnek. Burada gördüğünüz sütunların yukarıya kadar yüksekliğini sağlayabilmek için burada bir kaideye ihtiyaç duymuşlar. Ve bu seviyeden ötürü, bu yükseklikten ötürü dönemin ustası bunu bu şekilde uygun görmüş. Yan tarafta gördüğünüzün yüksekliğe o kadar ihtiyacı varmış ve onu yan çevirmiş. Biz bunu gizemli görmek isteyebiliriz.