“Ağacımızı kesin, beni de kesin”

Aralarında belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve köylülerin de bulunduğu çevreciler, bu duruma tepki gösterdi. Kendilerini zincirledikleri ağaçlara Türk bayrakları asan çevreciler, kesimde kullanılan hızar ve baltaları da ırmağa fırlattı. Çevreciler ile 30 TL yevmiye karşılığı ağaç kesimine katılan bazı köylüler arasında sert tartışmalar yaşandı.

Beyobası’nın Pınarköy Köyü’nden doğup Köyceğiz Gölü’ne dökülen, alternatif turizmin aranan mekanlarından Yuvarlakçay Irmağı’nın üzerine Akfen Holding tarafından kurulmaya başlanan hidroelektrik santrali, çevrecileri kızdırdı.

Çevreciler ve köylüler, yatağının yönü değiştirilerek, Yuvarlakçay’ın suyunun 2.5 kilometre boyunca borularla taşınmasını içeren çalışmalar kapsamında, 60 metre eninde yol açabilmek için binlerce ağacın kesildiğini görünce isyan etti.

BİNLERCE AĞAÇ KESİLDİ

Aralarında 10’dan fazla 300- 400 yıllık anıt çınarın da olduğu binlerce ağacın kesilmesine tepki gösteren köylüler ve çevreciler, 30 TL yevmiye ile kesime katılan bazı köylülerle tartıştı. Gergin anların yaşandığı eylemde, göstericiler ağaç kesiminde kullanılan balta ve hızarları Yuvarlakçay Irmağı’na fırlattı, daha sonra kendilerini ağaçlara zincirledi. EPDK’dan alınan 48 yıl 2 aylık üretim izniyle, Akfen Holding’e bağlı Beyobası Enerji Üretimi A.Ş. tarafından yürütülen santral çalışmaları sırasında tam bir doğa katliamı yaşandığını belirten çevreciler, kano ile rafting yaparak ırmağın soğuk sularında protesto sürdüren arkadaşlarına da destek verdi.

Marmarisli turizm işletmecisi Vedat Vural da ırmağın buz gibi sularında kanosu ile rafting yaptıktan sonra gözyaşları içinde “Suyumuzu kesin, ağacımızı kesin, beni de kesin” diye haykırdı. Çılgın turizmci, “Neyimiz var suyumuz ve oksijen veren ağacımızdan başka. Bu dünyada kaybedecek neyimiz kaldı. Göz göre göre gelecek nesillere bir şey bırakmıyoruz. Bu beni kahrediyor. Şu an kendimi bir mezarı ziyaret etmiş gibi hissediyorum. Kendimi ölüler diyarında hissediyorum” dedi.

AMAÇ RANT

Yuvarlakçay Koruma Platformu Sözcüsü Reşat Uygun da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Her ne amaçla olursa olsun ağaçların, bitkilerin her türlü canlının yaşamını tehdit eden bu tür faaliyetlere derhal son verilmesini istiyoruz. HES yapılması istenen bölge eko sistemin, biyolojik çeşitliliğin, endemik türlerin yoğun olduğu ve özel olarak korunması gereken bir dünya mirasıdır. Ülkemiz kendi ihtiyacı olmayan enerji ihtiyacını karşılama gerekçesiyle buna benzer fosil kaynaklı, dışa bağımlı enerji yatırımlarını şevk ve heyecanla desteklemektedir. Bu konudaki temel yaklaşım enerji ihtiyacı değil, bu yatırımlarından elde edilecek ranttır. Nükleer santral ve fosil yakıtlı lobilerin çabalarıyla durdurulan Meclis’te bekleyen yenilenebilir enerji kanunu derhal çıkarılmalıdır ve adeta yangın yerine dönen ülkemizin bu cennet köşesi kurtarılmalıdır. Muğla Valisini, Özel Çevre Koruma Kurumunu, Anıtlar Kurulunu, Enerji Bakanını esas görevi çevreyi korumak olan Çevre ve Orman Bakanını göreve davet ediyor, verilen iznin iptal edilmesini, ulusal ve doğal kaynaklarımızla enerji çeşitliliğimizi arttırmasını, eko sisteme, biyolojik çeşitliliğe sahip çıkılmasını istiyoruz.”