'BDP'nin CHP ile oyunu'

Radikal Gazetesi Yazarı Akif Beki:" Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimlerde CHP'nin sayıyla oy aldığı Hakkâri'deki bu değişimi nasıl başarmış olabilir?"

Dünkü gazetelerde, CHP’deki Kürt açılımının fotoromanı vardı. BDP ile CHP arasında kurulan AK Parti karşıtı ittifak, fotoğraflarla anlatılıyordu. Karşılıklı çıkar yakınlaşması mı dersiniz, siyasi flört denemesi mi dersiniz, bilemedim. Artık her ne ise, bu ilişki yakından bakılmayı hak ediyor.

Olaylar, 3 gün arayla Hakkâri’de geçiyor. Başbakan’ı toplanmamış çöplerle, kapatılmış kepenklerle, taşlı sopalı eylemlerle karşılayan BDP’liler, Kılıçdaroğlu için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış. Dükkânlar açılmış, sokaklar temizlenmiş, yer gök CHP bayraklarıyla donatılmış, miting meydanı tıkabasa doldurulmuş görünüyor.

Birinci bölümdeki kareleri, BDP’nin düşmanlığa varan AK Parti aleyhtarlığı ile açıklamak mümkün. Kürt seçmenin oylarını her seferinde AK Parti’yle bölüşmek zorunda kalmak, canlarını sıkıyor. Anlaşılabilir bir hoşnutsuzluk. Ama fotoromanın ikinci bölümünü izah etmek o kadar kolay değil. Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimlerde CHP’nin sayıyla oy aldığı Hakkâri’deki bu değişimi nasıl başarmış olabilir?

“Kılıçdaroğlu, kalabalık miting görüntüsü vermeleri karşılığında, BDP’ye sandık müşahitliği kontenjanı vaat etti” diyor bir haber. ‘Al gülüm-ver gülüm’ yaklaşımına göre, bir kazan-kazan formülü bu. Günün sonunda CHP hava, BDP ise fazladan sandık müşahidi kazanıyormuş.

Öteki haber, bu şov desteğine karşılık, BDP’nin CHP’den geçmiş olayları inceleyecek bir tahkikat komisyonu, Kürtçe öğretimin önündeki engellerin kaldırılması ve yerel özerklik talebinin desteklenmesi gibi seçim taahhütleri kopardığını söylüyor. Aralarındaki yakınlaşmadan CHP’nin payına Güneydoğu’da siyasi gösteriş imkânı, BDP’ye ise somut projelerinin kabul görmesi düşüyormuş.

Sonuçta BDP, hakkından daha rahat gelebileceği bir rakip icat ediyor. Oyun sahasında kimle rekabet edeceğini kendi seçiyor, kendi rakibini kendi elleriyle var ediyor bir bakıma. Zor ve tehlikeli bulduğu AK Parti’yi Kürt seçmenin gözünden düşürüp, zararsız ve kolay lokma gördüğü CHP’yi onun yerine ikame etme çabası da diyebiliriz.

Hangisi doğru olursa olsun, CHP de bir Kürt açılımı yapmış oluyor sonuçta. Kürt seçmenin de oylarına talip olma konusundaki hevesini ilk kez ortaya koyuyor bu yolla. Güneydoğu’da alternatif bir seçenek olarak AK Parti’nin yerine geçirilmeye, BDP eliyle de olsa dünden razı bu yüzden.

Özetle, CHP-BDP arasında gelişen dayanışmanın ardında AK Parti karşıtlığı yatıyor. “Kürt oylarını AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” anlayışında birleşiyorlar. BDP’ye yarayabilir, ama ilk tahlilde CHP’ye fayda sağlayıp sağlamayacağı hayli kuşkulu. AK Parti’nin zararını yeterli bir kâr sayıyorsa, o başka tabii.

Öyle ya, BDP’nin doldurduğu meydanlardan CHP’ye oy çıkması akla aykırı. CHP’nin görüp göreceği 3-5 kalabalık meydan fotoğrafı, birkaç miting gösterisi fırsatı daha olur. Yani, boş havuza atlıyor.

Kaybedeni baştan belli olduğuna göre, bu oyunun tek kazananı var. İş bittiğinde BDP oy, CHP ise tecrübe kazanmış olarak çıkacak bu alış-verişten. Yine de, CHP’nin Kürt seçmene de hitap eden bir parti haline gelmesi, demokrasimiz için önemli bir kazanım bence.

Sayfa Yükleniyor...