'Benden sonra kaymış, düşmüş, kaşı patlamış'

Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın ile arasında yaşanan kavgayı NTV'ye anlattı. Tüzmen, "Havaalanında karşılaştık. Ben uçağa bindikten sonra kaymış düşmüş herhalde, kaşını patlaşmış diyorlar; bilemiyorum" diye konuştu.

'Benden sonra kaymış, düşmüş, kaşı patlamış'

Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ile CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, dün Ankara Esenboğa Havalimanı'nda kavga etti.

VIP salonunda meydana gelen olayda Tüzmen'in, Ayaydın'ı yumrukladığı iddia edildi.

Kavgayı doğrulayan Kürşad Tüzmen aralarında yaşanan olayı NTV’ye anlattı:

Ben bir gerginlik olduğunu zannetmiyorum, kendisi ile yaklaşık 6 sene sonra ilk defa karşılaşma imkanımız oldu. Daha önce bana methiyeler düzen bir yazardı, dikkat ederseniz. Kendilerinin mağazalarını Yunanistan'da açtığım zaman yere göğe koyamadığı bir Dış Ticaret Bakanı olarak beni nitelendirirdi.

Gümrüklerde bir akrabası vardı. Dosyası da çok kabarıktı bu akrabasının. Ben bir gecede 3500 kişinin atamasını yaptım. Onların arasında o da vardı. Bana çok yerden baskılar yapıldı, dört kere bana gelmiştir kendisi. Ama o rüşvet yiyen, aynı familyadan bir adam olduğu için ben de onlara karşı olduğum için tabii ciddi bir şekilde konteyner sallıyorlardı. Konteyner sallama, gümrüklerde giren konteynerlerin sayısı 10'dur ama açıklanan konteynerlerin sayısı 1 olarak yapılarak 'den 9 misli vergi kaçırmaktır. Zaten siciline baktığınız zaman görürsünüz. Daha önce banka genel müdürlüklerinde de nasıl adlandırıldığını. Kendisinin nedense bir "duble aydın" lakabı vardır, neden o "duble aydın" diye çıkmıştır bilemeyiz. Bunu sizin araştırmanız lazım, gazeteci sizsiniz.

Benle karşılaştı, çekildi kenarda böyle biraz suskun puskun... Allah bu işte ilk defa tabii benim karşıma  çıkartıyor. Ben vatandaşı topluma kazandırma hizmetleri yaparım biliyorsunuz. Sayın Ayaydın'ın Türk toplumuna kazandırılması gerektiğini düşündüğüm için yanlışlarını hatırlattım. Cevap verince ben de, kendisi başta olmak üzere validesine ve ailesine hürmetlerimi sundum. Daha sonra ayrıldım, İstanbul uçağına bindim. Benden sonra ne oldu; ayağı kaymış, düşmüş herhalde, kaşını patlaşmış diyorlar. Bilemiyorum, olabilir. Geçmiş olsun diyorum.

Sayın bakanım, VIP salonunda bir gerginliğin ardından bunun devam edip transfer aracına kadar taşındığı söyleniyor, siz araca bindiniz mi birlikte?

Transfer aracında arkadaşımız İstanbul'a gelmemeyi tercih etti. Ben uçağıma normal saatinde bindim. Eğer uçağı kaçırdıysa bilemem, herhalde tekrar parasız kalmıştır. Çünkü hiç parası yok biliyorsunuz arkadaşımızın. Sağda solda devamlı herkesten para isteyecek yaklaşımlarda bulunur. Kendisi çok aklanmıştır; tertemiz bir iş adamı, tertemiz bir yazar, hiçbir şaibeye karışmamış bir yazar olduğu için kutluyoruz kendisini.

İlk çıkış noktası neydi bu gerginliğin?

Ben zaten mahkemeler yoluyla kendisinden 6 tane dava kazandım. Afiyetle de parayı ben ve arkadaşlarım yedik. Çünkü hep yalan üzerine inşaa ettiği bir yazarlığı var. Büyük insanlarla görüştüğü zaman kendisini de büyük zanneder. Biz ona zamanında değerini vermemişiz. Ama ben kendisine ve bazı aile fertlerine gerektiği yerde, gerekli sunuşlarımı yaptım, hiç merak etmeyin. Bu şekilde gördüğüm her yerde kendisine hatırlatacağım. Bundan sonra nerede karşıma çıkarsa yine aynı şekilde kendisini mutlaka Türk toplumuna kazandırmak için çok değerli hareketler yapacağım.

Peki yumruklaşma oldu mu, böyle bir şey var mı?

Size bir şey söyleyeyim. Erkek adamlar bu tip konuları, böyle herkesin önünde tartışmaz. Ama bu arkadaşımız benim üstümden yine reklam yapmaya çalışıyor. Herhalde kitabını satamadı. Herkes alsın o kitabı, toplatılmadı da kitap, piyasada. Zaten okuduğunuz zaman o insan hakkında karar vereceksiniz. Kendi kendini bu kadar batıran bir adam ben görmedim.

Peki ilişkilerinizin kırılma noktası ne kadar yıl önceye dayanır?

Bende bir kırılma yok. Benim ilişkilerim aynen devam ediyor. Bakın 2006'da Atina'daki kardeşinin üzerine kurduğu şirketin mağazasını açarken, ben kurdele kestim. Atina'da ilk Türk mağazasıydı, ilk Türk ilaç ürünleri mağazasıydı. O zaman bize methiyeler düzerdi. Ben Turquality programını yaptığım zaman, Turquality'de yer almak için çift parende, iki burgu, ters parende zorluk derecesi 8 hareketler yaparak bizim kapıdan ayrılmazlardı. Ve ondan sonra tabii bizim de iniş sürecimiz başladı. Şu anda kendisi vekil, ben hiçbir şey değilim görüyorsunuz. Ben sade vatandaşım şu anda. Benim dokunulmazlığım falan yok. Buyursun, ama kendisi herhalde reklam yapmak istiyor çünkü onu CHP de aklayamayacak. Yani oralara gitti, 180 derece dönüşleri olan bir insan. Ben artık onun hakkında fazla konuşmak istemiyorum, konuşmaya değer de bulmuyorum. Teşekkür ederim.

Peki kaşı açılmış haberleri, doğru mudur?

Ben hatırlamıyorum öyle bir şey, yani o arkadaş aşağı inmiş. Ondan sonra uçağı kaçırmış, niye kaçırmış onu da bilemiyorum, ben uçağıma normal saatinde gittim.

Sayfa Yükleniyor...