Can Dündar ve Erdem Gül'ün davasında birleştirme talebine ret

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilci Erdem Gül’ün yargılandığı MİT TIR’larıyla ilgili davada, Selam Tevhid dosyasıyla birleştirilme talebi reddedildi.

Can Dündar ve Erdem Gül'ün davasında birleştirme talebine ret

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki kapalı duruşmaya, sanıklar Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, 100'ü aşkın avukatıyla katıldı.

Duruşmada; MİT Müsteşarlığı adına Hazine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları müdahil olarak hazır bulundu.

Sanıkların eşlerinin de hazır bulunduğu duruşmaya, vekaletname ve yetki belgesi bulunanların dışında kimse alınmadı.

Belgelerin okunmasından ardından, gazeteci Emre Erciş tanık olarak ifade verdi.

BİRLEŞTİRME TALEBİNE RET

Tanık beyanının alınmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan, dava dosyasının, aradaki irtibat nedeniyle MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay, savcılar Aziz Takçı, Özcan Şişman ile Ahmet Karaca ile 33 askeri personelin yargılandığı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki davayla birleştirilmesini talep etti.

Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın Selam Tevhid davasıyla birleştirilmesi talebi reddedildi.

Dava dosyasının mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan'a gönderilmesine hükmeden heyet, duruşmayı 6 Mayıs'a erteledi.

DÜNDAR: PLAN ÇÖKTÜ

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Can Dündar, birleştirme talebinin reddedilmesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, "Çünkü biliyorsunuz şöyle bir oyun oynanıyor uzun zamandır. Benzesin benzemesin bazı davaları bir araya koyup, onları aynı torba içinde yargılama gibi, Ergenekon'da bir örneğini gördüğümüz ve asında nasıl bir fiyaskoyla sonuçlandığını gözlemlediğimiz bir olayı bizde denemek istediler. Bizi de ilgisiz bir davanın içine atıp, belki uzun süre yargılamayı planlıyorlardı. Bu plan çöktü. O açıdan ben bunu çok önemsiyorum" dedi.

"BERAATE BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIK"

Yaptıkları gazeteciliğin diğer davayla ilgisi olmadığının mahkeme tarafından oy birliğiyle tescillendiğini aktaran Dündar, "Böylece ben beraate bir adım daha yaklaştığımızı düşünüyorum. Gözümüz aydın. Darısı akademisyen hocalarımızın başına. Onları da alıp gideceğiz buradan" ifadelerini kullandı.

GÜL: BİRAZ DAHA UMUTLANDIK

Erdem Gül de mahkemenin davalar arasında ilgi bulunmadığı tespiti yaptığını ifade ederek, "Yargılanmak istenenin gazetecilik olduğu şeklindeki görüşümüzün, mahkemece de bugün biraz daha kabullenilmiş olduğu bizim açımızdan çıkan sonuçtur. Bu karar sonrası biraz daha umutlu bakıyoruz. Devamı akademisyenleri davasında da gelsin istiyoruz" diye konuştu.

Bu arada duruşma devam ederken Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK üyelerinin oluşturduğu bir grup, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanarak ortak açıklama yaptı. Açıklamada, Dündar ve Gül'ün beraat etmesi istendi.

CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker ile HDP Milletvekili Garo Paylan ve Osman Baydemir, eski CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler'in kızı Nilgün Türkler, gazeteci-yazar Hasan Cemal'in de aralarında bulunduğu grup da dava için adliyeye geldi.

DURUŞMA ÖNCESİNDEKİ AÇIKLAMALAR

Can Dündar ve Erdem Gül duruşma önesinde de açıklamalarda bulundu.

Dündar, kendi duruşmaları ile akademisyenlerin yargılamasının aynı güne denk gelmesini "iyi bir tesadüf" olarak değerlendirerek, şunları söyledi:

"Bugün çok daha güçlüyüz. Tek tek yargılanmak yerine birbirimizin mücadelesine sahip çıkmayı çok önemli buluyorum. O yüzden iki önemli damar, Çağlayan önünde bir araya geldi. Öğretim üyelerimizi alıp, dışarı çıkmaya geldik. Kendimizin davasından onların davasını önemsiyoruz. Öğrencileri, arkadaşları ve barışa inananlarla Silivri'ye gidip, onları çıkaracağız. Böyle ümit ediyorum."

Medya ve düşünce üzerindeki baskı olduğunu ifade eden Erdem Gül ise tutuklu akademisyenlerin serbest bırakılmasını istedi.

Tutuksuz yargılamanın devam etmesini talep eden Gül, davanın düşmesi gerektiğini kaydetti.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme", "devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama", "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Sayfa Yükleniyor...