'CHP'nin çarşaf açılımını test ettim'

İstanbul'da CHP' otobüsüne çarşafla binen Kıymet Özgür, aslında çarşaflı olmadığını, 15 yıldır üyesi olduğu CHP'nin çarşaf açılımını protesto için çarşaf giydiğini söyledi.

'CHP'nin çarşaf açılımını test ettim'

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu Bağcılar'da otobüsle seçim gezisindeydi. Otobüsteki bir çarşaflı kadının partililerce araçtan zorla indirildi ve arbede yaşandı.


Otobüsüne çarşafla binen Kıymet Özgür, "partililerin kendisini tanıyınca çarşafı çıkarmak için tartakladığını" söyledi.

65 yaşındaki Özgür, çarşaf açılımını samimi bulmadığını, CHP'nin bakış açısını görmek için çarşafla aralarına girdiğini belirtti; AK Partili olduğu iddialarını reddetti.

İstanbul'da hafta sonu yaşanan olayla ilgili CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Baykal, şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul'da seçim çalışmalarını başarıyla sürdüren ve Başbakan Erdoğan'ın da uykularını kaçıran Anakent Belediye Başkan adayımız Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim otobüsü içinde ve dışında meydana gelen olaylar çok üzücü, üzücü olduğu kadar düşündürücü ve anlamlıdır. Kuşkusuz işin içinde iş de vardır, olabilir.

Bu üzücü, anlamlı ve düşündürücü olayı da perde arkası ne olursa olsun, kadına ve medyaya şiddet uygulamaya kalkışıldığı için kınıyorum."

Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Ali Özpolat'ı olayı araştırmakla görevlendiren Baykal, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in de olayı bütün yönleriyle değerlendirerek, benzeri olumsuzlukların yaşanmaması için gerekli önlemleri alacağını belirtti.

GÜRSEL TEKİN OLAYI ANLATTI
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ise olayı şöyle anlattı:

"Biliyorsunuz, öncelikle otobüse binmek istedi. Elinde 6 ok bayraklı, çarşaflı bir hanımefendi. Kapıyı açtırdım, arabaya da aldık. Daha sonra arkadaşlarımız Kıymet abla olduğunu fark etti. Bizde aday olmuş bir arkadaşımız. Bir provokasyon vardı. Ama bu provokasyonun arkasında kimler vardı, doğrusu tam çözemedik. Eşinin bize söylemiş olduğu, 3 gün önce AKP Belediye Başkanı ile  görüştüğü ve AKP seçim ofisine gittiği. Ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama böyle bir rivayette de bulunmak istemiyorum. Sonuçta Kıymet ablanın böyle bir provokasyona neden alet olduğunu doğrusu daha çözebilmiş değilim. Belediye başkanı böyle bir olay içinde olur mu, olmaz mı doğrusu hiç belediye başkanına da yakıştırmıyorum. Rakip parti yapmışsa, onlara da yakıştırmıyorum. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde Kıymet abla da bu olayın arka boyutunu sizlere anlatacak."

Tekin, Kıymet Özgür'ün partiye aktif üye olup olmadığına ilişkin soruya, "Aktif üyeydi, bir hafta önce seçim ofisimizde görüştüğümüz bir insandı" yanıtını verdi.

Bir gazetecinin, Kıymet Özgür'ün günlük yaşamında çarşaf giyip giymediğine yönelik sorusu üzerine de Tekin, "Hayır, son derece modern, açık... Sitesine baktığınızda da göreceksiniz. Bizde parti üyesi olmuş. Bir hafta önce kendisiyle birebir görüştüğüm bir insandı. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydu bilemiyorum" diye konuştu. Tekin, Kıymet Özgür'ün 1999 seçimlerinde CHP'den aday olduğunu da hatırlattı.

ÖZÜR DİLİYORUM
Partililerin müdahale tarzına yönelik soru üzerine de Tekin, "Evet, üzücü bir olay oldu. Arkadaşlarımız kendisini tanıdıkları için fevri davrandılar. Sesinden tanıyıp, 'Kıymet abla, sen misin?' diyorlar. 'Hayır, ben değilim' diyor. Bir arkadaşımız da yapmaması gereken bir davranışta bulunuyor. Yüzünü açınca Kıymet abla olduğu ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Bağcılar'daki olayda Kıymet Özgür'ün suratına tükürüldüğü ve basına saldırıldığı" şeklindeki ifadesi üzerine de Tekin, "Çok haklısınız. Arkadaşlar adına sizlerden, hanımefendiden özür diliyorum. Her ne kadar provokasyon da olsa. O hareketlerde bulunanlar, bize oy veren, parti çalışmalarında bulunan arkadaşlar. Sebebi ne olursa olsun o arkadaşların  davranışlarını kınıyorum" şeklinde konuştu.

Tekin, olaya müdahale eden partililer hakkında işlem yapılacağını da ifade etti.

TUZAĞA DÜŞMEDİK
Bir gazetecinin, "Tuzağa düştük diyor musunuz?" şeklindeki sorusuyu Tekin, şöyle yanıtladı:

"Bu seçim arifesinde bunlar olur. Tuzağa düşmedik. Özellikle ben çok hassas davrandım. Öncelikle hanımefendi otobüse binmek istedi, otobüse aldım. Sayın Kılıçdaroğlu ile de merhabalaştı. Hatta 'otobüse çıkıp konuşmak istiyorum' dedi. 'Hayır ablacığım, miting bitti biz gidiyoruz' dedik. Onunla yetinmedi, taşkınlıklar yaptı. Daha sonra da bu taşkınlıkları arkadaşlar fark etti. Bizim partili bir arkadaşımız. Kendisine yakıştıramadım. Arkadaşlarımın da davranışlarını doğru bulmadım."

Sayfa Yükleniyor...