'Çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız'

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u ziyaret eden TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, açıklama yaptı. 'Çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız' diyen Feyzioğlu Başbuğ, Balanlı, Perinçek ve Özkan'ın CMK 310. maddesine karşı çıktıklarını söyledi.

'Çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız'

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u Silivri Cezaevi'nde ziyaret eden, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, açıklama yaptı.

Feyzioğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar;

"Bu ülkenin başbakanı, içişleri bakanı, danışmanları 'Yargının içinde bir paralel devlet oluşumu var' demişse, 'TSK'ya kumpas kuruldu' denilmişse bizim bunu duymazdan gelmemiz mümkün değildir. 'Bunu görme' diyenlere bir çift sözüm var; kendinizi bir gün bir odaya kilitleyin, bakın ne hissediyorsunuz? Dolayısıyla bizim yaklaşımımız herhangi bir davayla sınırlı değildir. TBB'nin görevi hukunun üstünlüğünü korumaktır.

Elimizde cayır cayır yanan sorun şudur: Temmuz 2012'de özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına karar verilirken aynı anda eşi benzer görülmemiş bir karar verildi. Bu mahkemelerin ellerindeki işleri bitirmeden devam etmelerine karar verildi. Bu nedenle bugün Türkiye'de ciddi bir hukuk trajedisi yaşanmaktadır. Biz bir yasama çözümü ve yargının kendi onurunu temizleyeceği şu 3 formülü öneriyoruz.

- Özel yetkili mahkemeler tamamen kapatılacak.

- Özel yetkili mahkemelerde görülmüş ve Yargıtay'da görülmekte olan davaların bir kanun hükmüyle bozulmalı, yeniden yargılanma bu şekilde sağlanmalı.

- TBMM'de antidemokratik olduğu sabit görülmüş özel yetkili mahkemlerin kaldırılmasına karar verildiği Temmuz 2012 tarihinden sonra kesinleşmiş olan davalarda da yeniden yargılamanın yolu açılmalı.

Sayın Sabih Kanadoğlu '310. madde varken niçin dolambaçlı yolara gidiliyor' dedi. Biraz önce İlker Başbuğ, Bilgin Balanlı, Doğu Perinçek ve Tuncay Özkan ile görüştüm. 310. maddeye karşı çıkıyorlar. 'Bizi cellatımızın insafına mı terk etmek istiyorlar' diyorlar.

Biz gerçekçiyiz, Türkiye'de çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız, mutlak bir kanun hükmüyle yasama emri getirmediğimiz takdirde çözüm olmayacaktır, mahkumiyet kararlarının üzerine birer çivi daha çakılacaktır. Çift başlı yargıyı sona erdirmek zorundayız. Önümüzde bir af görünmemektedir. Af değil, adil yargılama istemekteler.

Sayın Başbuğ ve konuştuğum diğer dostalar, 'Biz bu hükümlerin zaten hukuka aykırı olduğunu, masum olduğumuzu biliyoruz, millet de biliyor. TSK'ya kumpas kurulduğuna artık söylendiğine göre, hükümlerin şekli meşruiyeti kalmamıştır' diyorlar. Ülkenin bizzat başbakanı, en yetkili kişileri yeniden yargılama noktasına gelmiştir. Bugüne kadar niçin söylemediler diyebilirler. Biz zaten bunu hep birlikte eleştirdik. Bugün eğer bunu söylüyorlarsa 'hadi gelin bunu çözelim' diyoruz biz de.

Bugün dahi tutuklulukta azami süre uzundur. Dolayısıyla yasama organı, tutuklulukta azami süreyi örneğin 2 yıl süreyle yaptığı anda yargının tahliye kararı vermesi kaçınılmaz olacaktır. Yeniden yargılama başladığında yeniden yargılanmaya başlandığımda hükümlü sıfatı kalktığı için mahkemelerin tahliye kararı vermesi mümkündür.

Feyzioğlu 'ne zaman tahliye olacaklar' sorusuna "20 seneden önce kuşkusuz. Yargının temizlemesi lazım bu işi" diye yanıt verdi.

Feyzioğlu, geçtiğimiz gün Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'la görüşmüş, görüşmenin çok sıcak geçtiğini söylemişti.

Yaptığı açıklamada Adalet Bakanlığı ile yakın çalışma içerisinde olacaklarını belirten Barolar Birliği Başkanı "Sayın Başbakan'ın Japonya ziyareti dönüşünde çok daha somut önerimiz olacaktır. Pazartesi'den itibaren Adalet Bakanlığı ile birlikte çalışmaya başlayacağız" demişti.

Sayfa Yükleniyor...