Yeryüzündeki kömürün olağanüstü tuhaf kaynağı

Bugün dünya üzerindeki kömürün yüzde 90'ı tahmin edemeyeceğiniz nedenlerden ötürü meydana gelmiş durumda.     Bu öykünün konusu ağaçlar –son derece tuhaf görünüşlü ağaçlar– ve zamanında ortaya çıkmayan mikroplar. Yoklukları 300 milyon yıl önce yaşanmıştı ama yerine getirmedikleri görevler ya da daha doğrusu orada olmayışları nedeniyle yaşananlar şimdi bizlerin yaşamını şekillendiriyor.

Haberler National Geographic 18.01.2016 - 11:22

  • 1

    Bugün dünya üzerindeki kömürün yüzde 90'ı tahmin edemeyeceğiniz nedenlerden ötürü meydana gelmiş durumda.  

    Bu öykünün konusu ağaçlar –son derece tuhaf görünüşlü ağaçlar– ve zamanında ortaya çıkmayan mikroplar. Yoklukları 300 milyon yıl önce yaşanmıştı ama yerine getirmedikleri görevler ya da daha doğrusu orada olmayışları nedeniyle yaşananlar şimdi bizlerin yaşamını şekillendiriyor.  

    Kaynak: National Geographic Türkiye

    Fotoğraflar: AFP

  • 2
    Tek yapmanız gereken şey Pekin, Yeni Delhi ve Meksiko sokaklarında gezinmek. Eğer gökyüzüne kirli bir hava hakimse (ki genelde öyle oluyor) güneşi karartan bu tozların orada olma nedeni şimdi size anlatacağım öykü yüzünden. Her şey eski çağlarda bir ormanda başlıyor…. 
  • 3
    Bu ormanın ağaçları “bizlere fantastik görünecek kadar tuhaftı,” diye yazıyor Peter Ward ve Joseph Kirschvink, A New History of Life adlı kitaplarında. Bazıları dev gibiydi. Kalem misali ince gövdelerinin tepesindeki eğreltiotu benzeri yapraklarıyla uzunlukları 50 metreyi buluyordu. O sıralar ağaçların evrim geçirdiği bir dönemdi, giderek uzuyor, selüloz ve lignin adı verilen bir lif sayesinde ayakta duruyorlardı. O dönemde orada olsaydınız, onların yanında kendinizi fare kadar hissederdiniz.
  • 4
    Bu ağaçların tuhaf yönleri sadece görünüşleri değildi. “En tuhaf özellikleri çok kısa kök sistemleri olmasıydı,” diye yazıyor Ward ve Kirschvink. “Uzuyorlar ve kolayca devriliyorlardı.”  Çoğunlukla bataklıklarda yetişen, eğreltiotu benzeri, kule gibi bitki toplulukları canlandırın gözünüzde. Hava sıcak ve nemli, arazi (Avrupa, Amerika kıtaları ve Afrika o zamanlar tek parçaydı) milyonlarca –yok yok, milyarlarca– ağaçla kaplıydı. Havadaki karbonu emiyor, büyüyor, yaşlanıyor, ölüyor, devriliyor ve oksijen salıyorlardı. Burası üst üste yığılan ölü ağaçlarla dolu bir dünyaydı.  
  • 5
    Ancak bu ağaçlar öldüğünde, gövdelerini günümüzde olduğu gibi giderek küçük parçalar halinde kemiren bakteriler, mantarlar ve başka mikroplar yoktu, ya da Ward ve Kirschvink’in deyişiyle “henüz ortaya çıkmamıştı.”
  • 6
    Bakteriler vardı elbette ama lignin ve selüloz yiyici mikroplar –en önemli odun yiyiciler– henüz evrilmemişti. İlginç bir çelişkiydi bu. Yiyecek vardı ama yiyecek kimse yoktu. Bu yüzden dev odun yığınları bütün olarak kalıyordu. “Ağaçlar devriliyor ama çürümüyordu,” diye yazıyor Ward ve Kirschvink.  
     

  • 7
    Ağaç gövdeleri ve dalları birbiri üzerine düşüyor ve tüm bu ağırlığın etkisiyle turbaya ve zaman içinde de kömüre dönüşüyordu. Odun yiyen bakteriler olsaydı, karbon bağlarını kıracak, havaya karbon ve oksijen salacaktı. Oysa burada karbon odunda kalıyordu.
  • 8
    Büyük bir karbon miktarından bahsediyoruz. Biyokimyacı Nick Lane, o zamanki kömür oluşum oranının normalin 600 katı seyrettiğini tahmin ediyor. Ward ve Kirschvink şimdi yaktığımız kömürün (Pekin ve Yeni Delhi’de uçuşan kömür tozunun) yüzde 90’ının –evet, yüzde 90! – tek başına o jeolojik dönemden, Karbonifer dönemden, kaldığını söylüyor.  
     

  • 9
    Bu döneme, “karbonifer” denmesinin nedeni çok fazla karbon ortaya çıkmasıydı. “Karbonifer Devir, ormanların muhteşem boyutta toprağa verildiği bir zamandı,” diye açıklıyor Ward ve Kirschvink.  
     

  • 10
    Kısacası, adil (ve biyolojik duyarlılığı olan) bir dünyada kömür madencilerinin kasklarını çıkarıp o minik yaratıkların, odun yiyen bakterilerin, geciken gelişine selam durması gerekiyor. 350 milyon yıl önce var olmadıkları ve bir 60 milyon yıl daha ortaya çıkmadıkları için şu anda devasa kömür katmanları bizi ısıtıyor, bize ışık veriyor ve atmosferimizi kirletiyor. Çevreciler ise, ortaya çıkmakta bu kadar geç kaldıkları için günlerini bu küçük yaratıklara lanet okumakla geçiriyor olabilir.  
  • 11
    Yeterince konuştum bu canlılar hakkında. Şimdi bu muhteşem odun yiyicilere yakından –ama gerçekten yakından– bakma zamanı. Birçok farklı çeşidi var ama ben Trichonympha denilen mikropları seçtim, çünkü çok küçükler, çok iğrençler ve çılgın bir meşguliyet içindeler. Tek hücreliler ve termit bağırsağı içinde yaşıyorlar. Bu canlıları inceleyen fotoğrafçı Richard Howey, “peruk takmış” gözyaşına ya da armuda benzediklerini söylüyor.
Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.

Mobil Uygulamalarımız