Fransa 'Tanrıverdi'yi' konuşuyor

Ünlü komedyen Dieudonne'nin gösterileri, Yahudi aleyhtarı olduğu gerekçesiyle Fransa İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı bir genelge ile yasaklanmaya başladı. Kararın, sanatın sansürlenmesi olup olmadığı tartışılıyor.

Fransa 'Tanrıverdi'yi' konuşuyor

Adı “Dieudonné”. Türkçe karşılığı “Tanrıverdi”. Annesi beyaz bir Fransız, babası ise Kamerun kökenli. Paris'in kozmopolit banliyölerinde büyümüş. 1990’lı yılların başlarında, aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan Yahudi kimlikli komedyen Elie Semoun ile ortak hazırladığı gösterilerle kendini tanıttı. 1997’de Elie ile yolları ayrıldı. Ayrılmasıyla politik söylemi de o değişti. Hatta politikaya atıldı. Aşırı sağcı Milli Cephe partisine karşı “savaş” adına milletvekili adayı oldu ama kazanamadı. Fransa’nın sömürgeci geçmişine ve siyonizme yüklendi. Yahudi soykırımını inkâr edenlerle siyasi flörtü nedeniyle 2000’li yılların başlarından itibaren “aşırı sağcı” olarak etiketlenmeye başladı.

İran’ın eski lideri Ahmedinejad’ın davetlisi olarak, müşterek “düşmanları” İsrail hakkında konferansalara katılmak üzere Tahran'a gitti. Siyasal İslam’a sahip çıktı. Lübnan’da Hizbullah’la temasa geçti. Bu temaslara paralel olarak Fransa’da dev salonlarda binlerce kişi önündeki İsrail karşıtı söylemleri özellikle Yahudi lobisinin tepkisini çekmeye başladı. Sistem dışı söylemleriyle her kesimden seyirciye ulaşmaya başladı. Bu söylemler yüzünden tazminat cezasına dahi mahkum oldu. Fransa’nın Müslüman gençliğinin bir bölümü, aşırı solcular, aşırı sağcılar, apolitik olmakla birlikte toplumda ideolojik boşlukta kalmışlar, onun gösterilerinde beraber coşmaya başladı. Gösterilerin vazgeçilmezi haline gelen “quenelle” adlı kol hareketi Fransa geneli ve dışına virüs gibi yayılmaya başladı. Anelka gibi yıldız futbolcular dahi gol attıktan sonra söz konusu kol hareketini tekrarlamaya başladı.

SANAT YASAKLANABİLİR Mİ?
Fransız hükümeti bazı insan hakları derneklerinden gelen tepkiler üzerine geçtiğimiz günlerde harekete geçip yıldırım bir kararla Dieudonné’nin gösterilerini yasaklatmak için harekete geçti. Amaç, Dieudonné’nin geçen yıl Haziran ayından bu yana devam eden Fransa turnesini sona erdirmekti. Sosyalist hükümetin en sağcı bakanı olarak bilinen İçişleri Bakanı Manuel Valls bu amaçla hafta başında valiliklere gönderilmek üzere bir genelge yayımladı. Genelgede yasak kararına gerekçe olarak Dieudonné’nin gösterilerinin “kamu düzeni için tehdit oluşturması” gösterildi. Valiler genelgeye uyarak gösterileri yasaklatmaya başladı. Dieudonné yasak kararına ilk olarak Nantes İdare Mahkemesi önünde “ifade özgürlüğünün ihlal edildiği” gerekçesiyle itiraz etti. Mahkeme sabah saatlerindeki duruşmanın ardından bugün öğle saatlerinde açıkladığı kararda, Dieudonné’ye hak verdi ve valiliğin yasak kararını iptal etti. Gerekçeli kararda, Dieudonné'nin yasaklanmak istenen “Le Mur” (Duvar) adlı stand-up gösterisinin son altı aydır devam ettiği ve “bugüne kadar kamu düzenini tehdit eder hiçbir olayın yaşanmadığı” belirtildi.

Karar sayesinde Dieudonné bu akşam –normal olarak- Nantes kentinde kendisini seyretmek için bilet almış 5 bin kişinin önünde gösterisine çıkabilecek. Diğer kentlerdeki yasak kararlarıyla ilgili yargı süreçleri de bugün ve yarın devam edecek.

Karar, Dieudonné’ye adeta savaş ilan eden İçişleri Bakanı Valls için siyasi hezimet olarak yorumlanıyor. Valls karar açıklanır açıklanmaz Fransız Danıştayı’na başvuracağını duyurdu. Fakat, konuyu bugün akşam saatlerinde acil gündem maddesi olarak görüşecek olan Danıştay’dan olumlu yanıt alsa bile yok etmek istediği Dieudonné’yi bundan birkaç hafta öncesine oranla kat kat popüler hale getirmiş durumda. Daha düne kadar Dieudonné’nin adını dahi duymamış olan Fransızlar şimdi internete girip kim olduğunu, gösterilerinin nasıl olduğunu görmek istiyor. Fransız mahkemesinin aldığı karar İçişleri Bakanı’nın ötesinde Cumhurbaşkanı François Hollande için de siyasi bir darbe. Zira Hollande, Dieudonné’ye karşı İçişleri Bakanı’na açık çek vermişti.

Fransa’da birçok siyasi, Dieudonné’nin çizgisiyle hemfikir olmadığını dile getirse de hakkında yasak kararı alınmasına karşı çıkıyor ve hükümetin mücadele yöntemini benimsemediğini söylüyor.

Sayfa Yükleniyor...